Dekan Dumlu, DEÜ İlahiyat Fakültesi'nin eski ihtişamını kazandığını ve geçen yıllara göre öğrenci sayısında artış olduğunu kaydetti. Buna rağmen akademisyen sayısının yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dumlu, "Burası 29 yıllık bir fakülte olmasına rağmen akademisyen sayısı şu anda 45; daha önce de 32 civarındaydı. Bazı fakültelerde 50'yi geçiyor. YÖK'ün, bazı tedbirler alıp bu sorunu bir an önce çözmesi gerekiyor." dedi. Dumlu, sadece akademisyen değil, ilahiyat fakültesi sayısının da yeterli olmadığını kaydetti. Ege Bölgesi'nin tek ilahiyat fakültesi olduklarının altını çizen Dekan Ömer Dumlu, "Bölgede bir ilahiyat fakültesine daha ihtiyaç var. Örneğin Ege Üniversitesi, herhangi bir ilçede açabilir." şeklinde konuştu.
Akademisyenlerin kendi alanları dışındaki derslere de girmek zorunda kaldığını belirten Prof. Dumlu, "Liselerde bile branşlaşma var. Burası, bilim üreten bir kurum. Böyle bir çalışma ortamı, akademisyenlerin araştırma görevlerini yerine getirmesine engel oluyor. Haftada 30 saat derse giren bir akademisyenin, araştırmasını sağlıklı yürütmesi imkânsız. Bu nedenle her branşta bir değil, en az üç akademisyen olmalı." dedi.
Dekan Dumlu, fakülte olarak yüksek lisans ve doktora konusunda kaliteli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Öğrencilerin dersleri daha iyi kavraması için önemli adımlar attıklarını da kaydeden Dumlu "Öğrencilerimizin Arapça'yı daha iyi öğrenmesi için Mısır'dan bir öğretmen getirttik. Kendisi Türkçe bilmediği için öğrenciler, Arapça telaffuz yeteneği de kazanıyor. Böyle bir adımı her fakülte atmalı." diye konuştu.
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Şenocak ise Türkiye'de zaman zaman çeşitli problemler yaşandığını ancak önemli olanın, çözüm için somut adımlar atmak olduğunu ifade etti. Çözümlerin ana noktasının eğitim sistemi olduğunu vurgulayan Abdurrahim Şenocak "Eğitim sistemi daha da mükemmelleştirildiği zaman tüm sorunların kökten çözümü sağlanmış olacak. Bu anlamda üniversitelerde farklı istihdam modelleriyle araştırmalar için akademisyenlerin önü açılmalı." dedi.
