Ege Denizi'ndeki Deprem

İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üşümezsoy: '(Ege Denizi'ndeki deprem) 40 kilometrelik bir bölümde yırtılma oldu. İşte bu deprem de bu yırtılmadan kaynaklandı. 2005'te de 2010'da da sürekli bir kısmı karaya doğru giden depremler oluyor. Bir kısmı denizin üzerinde. Bunlar da bu fay üzerinde birikmiş stresi boşaltmasını gösteriyor'

İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ege Denizi'nde temmuz ayında yaşanan 6,5 büyüklüğündeki depreme ilişkin, '40 kilometrelik bir bölümde yırtılma oldu. İşte bu depremde bu yırtılmadan kaynaklandı. 2005'te de 2010'da da sürekli bir kısmı karaya doğru giden depremler oluyor. Bir kısmı denizin üzerinde. Bunlar da bu fay üzerinde birikmiş stresi boşaltmasını gösteriyor.' dedi.

Üşümezsoy, Bodrum ilçesinde düzenlenen deprem konferansında gazetecilere yaptığı açıklamada, Gökova Körfezi'nde 2005 yılından bu yana yaptıkları araştırmada, bölgede 6,5 büyüklüğündeki bir depremin olacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Bodrum depreminde 1933 yılında Muğla ve Gökova Körfezi'nin doğu kesiminin etkilendiğini, 1957 yılında da Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası'nın Güney Doğu Bölgesine giden kesimde bir yırtılma olduğunu belirten Üşümezsoy, 'Bunun arasında 40 kilometrelik bir bölümde yırtılma oldu. İşte bu depremde bu yırtılmadan kaynaklandı. 2005'te de 2010'da da sürekli bir kısmı karaya doğru giden depremler oluyor. Bir kısmı denizin üzerinde. Bunlar da bu fay üzerinde birikmiş stresi boşaltmasını gösteriyor.' diye konuştu.

Bölgedeki artçı depremlerin bir süre devam ettiğini hatırlatan Üşümezsoy, şöyle devam etti:

'Bodrum ve Datça arasındaki Gökova Körfezi'ndeki blok 1,5 metre kadar aşağı kaydı. Bu yaşanınca ana fayda bir dizi faylar oluştu. Onlar kırılgan ve sığ faylardı. Önemli bir deprem yapmazdı. Aynı şekilde Bodrum'da Körfez içindeki faylardan sonra karaya doğru geçen artçılar oldu. Ana fay düzlemi bir şekilde hareket ediyor. Bodrum'un karasındaki temel kırılgan kireç taşlarından oluşuyor. Bodrum bu yüzden şanslı. Bunun için de dere yatağı olan kesimler riskli olabilir.'

- 'Afrika'daki hareketlenme bölgeyi gerdi'

Bundan sonra Ören ve Gökova'nın riskli bir bölge olduğunu anlatan Üşümezsoy, İstanköy'ün güneye doğru giden bölümünün riskli olduğunu söyledi. Mazı'dan Bodrum'a gelen, Kara Ada'nın güneyine gelen kesim ve Kos ile Turgutreis arasındaki kesimin iki depremde kırıldığını belirten Üşümezsoy, 'Onun önündeki artçılar kırıldı. Kuzey'e doğru göçerek Bodrum üzerindeki kırıklar buradan aldığı stresle kırıldılar.' dedi.

Afrika'daki hareketlenmenin bölgeyi gerdiğini anlatan Üşümezsoy, 'Girit'in altına Afrika giriyor ama gerileyen bir girme. Akdeniz plakası ağır olduğu için sürekli Libya'ya doğru bükülerek gidiyor.' ifadesini kullandı.

Meksika'daki depreme de değinen Üşümezsoy, 'Fayın uzunluğu ve genişliğini hesapladığımız zaman, 20 bin metrekarelik bir yüzey yırtılarak hareket ediyor. Bu, çok uzun bir fay. Yaklaşık bin metreden daha uzun bir fayın yırtılmasıyla oluşan bir deprem. Pasifik plakası Kıta'nın altına dalarak hareket ediyor. Bu dalma da pasta gibi hareket ediyor, yılda 4 santim.' dedi.

Midilli'nin depremlerle genişlediğini ifade eden Üşümezsoy, 'Midilli, arkasından Sığacık ve Kuşadası genişliyor. Didim'in güneyi, Bodrum genişliyor. Rodos'un güneyi genişliyor. Bu genişleme, yılda 30 milimetreyi buluyor.' açıklamasında bulundu.

Üşümezsoy, gazetecilerin '10 gün içerisinde büyük bir deprem olabilir mi?' sorusunu, 'Büyük depremlerden sonra hep öyle söylentiler oluyor.' diye yanıtladı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile