Ege-koop ‘türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor?’ Paneli Düzenledi
Ege-Koop’un üçüncüsünü düzenlediği ve ülke ekonomisinin ele alındığı ‘Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor’ konulu panelde temiz siyaset, temiz toplum vurgusu yapıldı.
Panelde konuşan Eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez, Atatürk'ün karma ekonomik modelinin uygulanması gerektiğini ifade etti.
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan ise “ Her alanda olduğu gibi ekonomide de temel ihtiyaç; istikrar, güven ve itibardır. Özellikle de temiz toplum ve temiz siyaset” ifadelerini kullanırken, eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez de “AKP iktidarı hem kendini hem de ülkeyi uçuruma sürüklüyor” dedi.
Siyasetçi, akademisyen, sanatçı, işadamı, gazeteci, sivil toplum örgütü başkanları gibi İzmir’in kanaat önderlerini bir araya getirerek, kent ve ülke sorunlarına yönelik çalışmalar yürüten Ege-Koop Danışma Kurulu’nun düzenlediği, Bornova Belediyesi’nin de destek verdiği panel büyük ilgi gördü. Panelin açılışında konuşan Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Türkiye ekonomisinin bilinçli bir şekilde uçuruma götürüldüğünü iddia etti. Sındır, “ Bu küresel sermayenin yabancı olmadığımız oyunlarından biridir. AKP iktidarı bunun taşeronudur. Oysa bu ülkenin ekonomisinin temeli ziraattır. Bugün 35 milyon kilometrekare tarım arazisi atıl durumdadır ve kullanılmamaktadır. Neden? Bunun iyi sorgulanması gerekir” dedi.
“İZMİR ÇOK ŞANSLI”
Eski CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Milli Merkez Genel Sekreteri Haluk Dural’ın da takip ettiği panelde eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez de öncelikle Ege-Koop ve çalışmalarına dikkati çekerek “ İyi ki Ege-Koop gibi kuruluşlar var. İyi ki bu tür organizasyonlara imza atarak toplumu bilinçlendirmeyi, yaşananları görmelerini sağlamayı amaç edinmiş değerler kuruluşlar var. Ege-Koop sadece bir kooperatif üst birliği değildir ciddi ve önemli bir sivil toplum kuruluşudur. İzmir’in tüm Türkiye’de marka haline gelmiş bir oluşumudur. İzmir Ege-Koop ile gurur duymalıdır, birçok kent bu tür kurumların eksikliğini yaşamaktadır” ifadelerini kullandı.
“KARMA EKONOMİ MODELİ UYGULANMALI”
Dünyaya vahşi bir kapitalist düzenin hakim olduğunu, sadece Türkiye’de değil yurt dışında yaşayan gurbetçilerin de gidişattan büyük kaygı duyduğunu belirten Söylemez, “Maalesef ekonomik göstergelerle de toplum aldatılmıştır. Türk borsası dünyada en çok kaybettiren ve batıran borsa olmuştur. Bugün itibariyle altta kalanın canı çıkmaktadır. Düzen budur. Çözüm ise bellidir: Yeniden Atatürk’ü keşfetmeliyiz. Onun karma ekonomi modelini yeniden hayata geçirmeliyiz” diye konuştu.
“2014’DE CİDDİ KÜÇÜLMELER YAŞANACAK”
Ekonominin tarihsel süreci üzerinde duran Ekonomist Dr. Ali Nail Kubalı, Türkiye ölçeğinde ekonomi yönetiminin kötü olduğunu söyleyerek, “ Maalesef ekonomiyi yönetemedik. Elimize yüzümüze bulaştırdık. Özellikle Gezi Parkı olayları ve sonrasındaki 17 Aralık Operasyonu ile iş çığırından çıktı. Gidişat kaygı verici” dedi.
Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ege-Koop Danışma Kurulu Üyesi Doç Dr. Mehmet Ufuk tutan ise 2014 yılında dolar bazında ciddi küçülmeler yaşanacağını, satın alma gücünün de büyük oranda düşeceğini öne sürdü.
“YA TAMAM YA DEVAM”
Ege-Koop Danışma Kurulu Başkanı Metin Öney ise Türkiye’de bir korku imparatorluğu oluştuğunu öne sürerek, “Eğer 17 Aralık Operasyonu, Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde yapılmış olsaydı en az beş hükümet gider, hükümetin üyeleri de siyasi yaşamlarına veda ederdi. Japonya’da olsaydı birçok harakiri yaşanır, canlarından vazgeçerlerdi. Oysa bizim ülkemizde hala işi kotarma peşindeler. Üniversiteler sessiz. 100 üniversitemiz var, 100 saniye sesleri çıkmıyor. Bu açıdan 30 Mart seçimleri çok önemli. Ya tamam diyeceğiz ya da devam” ifadelerini kullandı.
“ZARARI MİLLET ÖDEYECEK”
Hükümet-cemaat ve erkler arasında yaşanan çatışmanın, Türkiye’yi ciddi bir kaosa sürüklediğini vurgulayan Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, “ Yürütmenin yargıyı kontrolüne alma girişimleri, adalete olan inancı derinden sarsmıştır. 17 Aralık Operasyonu ile tırmanan hükümet-cemaat kavgasında kazanan taraf olmayacak buna karşın kaybeden ekonomisiyle, demokrasisiyle ve toplumsal barışıyla Türkiye olacaktır. Bu durum nedeniyle iç barış sarsılacak, ekonomik istikrar bozulacak, göstergeler ters-yüz edilecek, bu süreçten tüm millet zarar görecek” dedi.
“İHTİYACIMIZ TEMİZ SİYASET”
Demokrasinin sadece sandıktan ibaret olmadığını, aynı zamanda siyasal iktidarın denetlenebilir olması gerektiğini de kaydeden Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir ülkede korku ve yok edilme tehdidi yürütme erkinden kaynaklanıyorsa o ülkede demokrasiden söz edilemez. Şu anda yaşanan bu kriz ekonomiyi de ciddi şekilde etkisi altına almıştır. Bugün itibariyle dış borcumuz 419 milyar doları bulmuş, cari açık 60 milyar dolara çıkmıştır. Siyasal istikrarsızlık devam ederse; bu olumsuz etkilenme daha da sürecek, 2014 çok daha riskli hale gelecektir. Ekonomik performans demokratik performansla sürdürülebilir. İhtiyacımız temiz toplum ve temiz siyasettir. Aynı zamanda istikrar, güven ve itibardır.”
