Egemen Bağış, Çözüm Süreci ve Ab’ye Katılımı Değerlendirdi

Egemen Bağış, Çözüm Süreci ve Ab’ye Katılımı Değerlendirdi

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Çözüm süreci, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünün eşit anayasal vatandaşlık haklarına kavuşma sürecidir.

Çözüm sürecinde şu gruba yönelik ya da bu gruba yönelik bir açılım söz konusu değildir” dedi.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın himayesinde İçişleri Bakanlığı, MFİB, AB Türkiye Delegasyonu ile projenin uygulanacağı 20 pilot ilin temsilcilerinin katılımı ile valiliklerde AB İşleri İçin Kapasite Oluşturulması Projesi’nin açılış konferansı düzenlendi.

Toplantıya, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış katıldı.

“ÜLKEMİZİ TANIYANLAR BİZE KARŞI ÖNYARGILYARDAN KURTULUYOR” Toplantının açılışında yaptığı konuşmada Türkiye’nin AB üyeliğinin önündeki en büyük engelin önyargılar olduğunu söyleyen AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Maalesef ülkemizin içinde AB’ye önyargılar olduğu gibi Avrupa genelinde de ülkemize karşı önyargılar vardır. Avrupa’da bugün Türkiye’yi yeteri kadar tanımadığı için bazen önyargıyla, bazen endişeyle, bazen şüpheyle, bazen de korku ile yaklaşabiliyor. Ne zaman ki, kendi hayatımızda önyargı ile yaklaştığımız kişileri tanıdığımız zaman önyargılar ortadan kalkıyorsa, bu süreçte ülkemizi tanıyanlarda bize karşı olan önyargılarından kurtuluyorlar. Bunun en güzel ispatı da ülkemize turist olarak gelenlerin Türkiye’nin AB üyeliğine daha sıcak bakarak dönmeleridir. Ülkemize hiç gelmemiş olanların, tanımayanların bu önyargılarının devam ettiğini görüyoruz” diye konuştu.

Proje ile AB sürecinin Türkiye’nin her ilinin, ilçesinin, her beldesinin, her mahallesinin meselesi olduğunu ifade eden Bağış, AB fonları ile her yerde vatandaşların hayatını etkileyen birçok projenin gerçekleştiğini belirtti.

Bağış, “Ülkemizde 26 milyonun üzerinde hayvanımız AB fonları ile küpelendi. 35 ilimizde katı atık ayıklama ve su arıtma tesisleri yapıldı. Bugüne kadar 300 binin üzerinde vatandaşımız Avrupa’ya eğiteme gönderildi. Bugün Ankara-İstanbul arsındaki hızlı tren projesine de AB fonları kullanıyor, Karadeniz otobanına da kullanıldı. AB sürecinde de her il, her ilçe kendi sorumluluğunun bilinci içinde olursa AB sürecindeki önyargıları teker teker ortadan kaldırırız” şeklinde konuştu.

“BU SÜREÇTE HERKEZİN BİRLİKTE ÇALIŞMASI LAZIM” Halkın benimsemediği, halkın projesi haline gelmemiş bir AB sürecinin anlaşılmasının, benimsenmesinin ve uygulanmasının kolay olmadığını belirten Bağış, “Halkımıza bunları anlattığımız zaman, halkımız bundan 20 yıl evvel insanların ‘Kürt’üm’ demeye korktuğu bu ülkede devletin televizyonunun AB reformları sayesinde günde 24 saat Kürtçe yayın yapabildiğini anladığı zaman, 88 yıl aradan sonra Akdamar’da Ermeni vatandaşlarımızın, 100 küsür yıl sonra Sümela’da Ortodoks vatandaşlarımızın kendi inançlarını yaşayabildiklerini anladığı zaman, Cumhuriyet tarihinde Atatürk’ten sonra ilk defa cemevine giden bir Cumhurbaşkanı’nı gördüğü zaman, katsayı gibi insanlık dışı uygulamanın son verildiğine şahit olduğu zaman, çocuklarının eğitiminde çok daha standartların yakalandığını gördüğü zaman, tedavi olduğu hastanede çok daha iyi bir hizmet aldığını gördüğü zaman AB sürecinin ne olduğunu anlıyor, o zaman onu benimsiyor. Bizim bunları iyi anlatabilmemiz lazım. Bizim için bu kadar erzem olan demokratikleşme sürecini, reform sürecini, şeffaflaşma sürecini ötekileştirme lüksüne sahip değiliz. Bu süreçte herkesin birlikte çalışması lazım. Sadece bakanlıkların bir arada değil, gönül istiyor ki, iktidarı ile muhalefeti ile birlikte çalışmamız lazım, bütün kültürel zenginlikleri ile birlikte olmamız lazım, mezhep grupları ile, inanç grupları ile, kültür grupları ile, taraftar grupları ile birlikte çalışmamız lazım, çünkü bu bizim ortak paydamız” ifadelerini kullandı.

“ÇÖZÜM SÜRECİ, HİÇBİR KESİME YAPILAN ÖZEL BİR GİRİŞİM DEĞİLDİR” “Türkiye’nin doğusundaki vatandaşımın ne kadar reforma ihtiyacı varsa, batısındaki vatandaşın da reforma o kadar ihtiyacı var” diyen Bağış, buna reform hakkı denildiğini söyledi.

Herkesin bir reform hakkı olduğunun altını çizen Bağış, şu ifadeleri kullandı: “Bu değişim sürecinde Türkiye’nin bunu iyi algılaması gerekir. Çanakkale’deki şehitlikte Üsküplü bir kardeşimiz ile Hataylı bir kardeşimiz, Halepli bir kardeşimiz ile Edirneli bir kardeşimiz, Şırnaklı bir kardeşimiz ile Artvinli bir kardeşimiz koyun koyuna yakıyorsa bizi bize düşürmek isteyenlere karşı bu reformlarla dik durmalıyız. Türkiye’deki çözüm süreci bu yüzden çok önemli. Çözüm süreci hiçbir kesime yapılan özel bir girişim, özel bir inisiyatif değildir. Çözüm süreci Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünün eşit anayasal vatandaşlık haklarına kavuşma sürecidir. Çözüm sürecinde şu gruba yönelik ya da bu gruba yönelik bir açılım söz konusu değildir. Çözüm sürecinde her kesimin, her bir bireyin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu için, insan olduğu için sevilmesini gerektiren bir süreçtir. Biz bunları başardığımız zaman takım ruhuna yeni bir soluk kazandıracağız. O zaman AB’de kendi önyargılarından kurtulmaya başlayacak. Avrupa’da o zaman şunu fark edecek; aslında Türkiye’nin potansiyel üyeliği ile onların dilimi küçülmüyor, tam tersine pasta büyüyor. Türkiye gibi genç, dinamik, enerji kaynaklarına bu kadar stratejik bir lokasyonda bulunan bir ülkenin AB’ye katacağı çok önemli değerler olduğunu onlarda görecekler. Güçlü bir Türkiye, güçlü bir AB anlamına gelecek. Bu yüzden Avrupa’da bizi algılamak istemeyenlere, Türkiye’nin potansiyelini görmek istemeyenlere de anladıkları dilde bunu anlatmaya devam edeceğiz.” “BAKANLIKLAR ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİMİZ, AB YOLUNDAKİ YÜRÜYÜŞÜMÜZE KATKIDA BULUNACAK” İçişleri Bakanı Muammer Güler ise, yaptığı konuşmada şu konulara değindi: “Bu proje ile AB konularında Türkiye çapında eğitimler, bölgesel çalıştaylar, kapasite geliştirme faaliyetleri gerçekleştirilecek, Türkiye-AB ilişkileri, katılım müzakereleri, AB kurumları, AB mali yardımları ve projeleri ile hususlarda kamu görevlileri ile beraber kamuoyunun bilinç düzeyi artırılacak, yerel kamuoyu AB konusunda daha fazla aydınlatılacak ve bu suretle AB üyelik sürecimize büyük katkılar sağlanmış olacak. Bakanlıklar arasında yaptığımız bu başarılı işbirliğimizin AB yolundaki yürüyüşümüze, illerimize ve daha gelişmiş bir Türkiye’ye katkıda bulunacağına yürekten inanıyorum.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile