Bu yıl birincisi gerçekleştirilen Medya Mensupları İçin AB Semineri, Antalya Dedeman Otel'de başladı. Mustafa Kemal Atatürk için saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan seminerin açılışında Doğa İçin Çal adlı bi müzik grubunun hazırladığı bir klip gösterildi. Türkiye'nin farklı yerlerinden farklı etnik ve dini gruplarından amatör ve profesyonel sanatçıların, Aşık Veysel'in Uzun İnce Bir Yoldayım eserini birlikte seslendirdikleri kolaj çalışması katılımcılardan büyük beğeni topladı.
Ardından açılış konuşmasını yapan Başmüzakereci Egemen Bağış da eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Türkiye için AB sürecini "uzun ince bir yol" olarak nitelendirdiğini hatırlattı. Bağış, konuşmasının başında ayrıca hafta içinde hayatını kaybeden İlhan Selçuk için başsağlığı dileklerinde bulundu.
Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini "ülkenin farklı renklerini buluşturabilecek ender pltformlardan biri" olarak niteleyen Bağış, "AB üyeliği konusunda farklı korkular ve endişeler olabilir. Ama AB bu korku ve endişeleri giderebilecek bir süreç." dedi. Eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in sağlığında Türkiye için "daha demokratik ve daha özgür bir yolda ilerleme istediğini" anımsatan Egemen Bağış, bu yollardan birinin de AB olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin son yıllarda giderek büyüdüğünü ve güçlendiğini söyleyen Başmüzakereci Egemen Bağış, "Güçleniyoruz, demokrasimiz sağlam temeller üzerine oturuyor." dedi. Böyle bir Türkiye'nin AB'ye saygın bir konum kazandıracağını vurgulayan Bağış, "Bu süreç kazan-kazan platformu üzerinde." diye konuştu..
AB sürecinde çok özel kazanımlar olduğunu; ancak bunu hala anlayamanlar bulunduğunu dile getiren Devlet Bakanı, "Ama bizim kimseyi kaybetme lüksümüz yok. AB'den korkan, endişe eden, 'Acaba bizi böler mi' diye soranlar var." diyerek bu konuda medyadan destek istedi. Bağış, aynı şekilde Avrupa'da da Türkiyenin AB üyeliğinden korkan ve endişe edenler olduğunu sözlerine ekledi.
TÜRKİYE BM'DE 'EVET' OYU VERSEYDİ, İRAN'LA DİPLOMASİNİN BÜTÜN KAPILARI KAPANNMIL OLACAKTI
Türkiye'nin hassas bir dönemden geçtiğini ve yaşanan olayların istismar edildiğini savunan Bağış, ardından eksen kayması tartışmalarına değindi. Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a yönelik yaptırımlara "hayır" oyu vermesini eksen kayması olarak değerlendirenler olduğunu belirten Bağış, Türkiye'nin Brezilya ile birlikte İran'la takas anlaşmasını imzalamış olduklarını anımsattı. "Eğer Türkiye 'evet' oyu verseydi İran'la diplomasinin bütün kapıları kapanmış olacaktı." diyen Bağış, "hayır" oyu kullanan Türkiye ve Brezilya'nın, emeklerinin arkasında durduklarını kaydetti. Türkiye ve Brezilya'nın "hayır" oyu kullanmasının ardından İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın da anlaşmanın hâlâ geçerli olduğuna dair bir açıklama yaptığına dikkat çeken Bağış, verilen "hayır" oylarının bunu sağladığını belirtti.
TÜRKİYE İSRAİL DEĞİL, YAPTIRIM KARARINA UYACAĞIZ
Türkiye'nin ve Brezilya'nın alınan yaptırım kararlarına uyup uymayacağı tartışmalarına da açıklık getiren Egemen Bağış, "Türkiye, İsrail değildir; uluslararası hukuka saygılıdır. Kararı uygulayacağız." şeklinde konuştu.
İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlediğ saldırıdan sonra yaşanan gelişmelerin de eksen kayması olarak gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Egemen Bağış, şöyle devam etti: "Saldırıda ölenler Fransız olsaydı Sarkozy sessiz kalır mıydı? Alman olsaydı Merkel duyarlılık göstermez miydi? ABD Başkanı Obama ya da Rusya'da Putin ve Medvedev sessiz kalırlar mıydı?"
İSRAİL HALA ÖLENLERİN AİLELERİNDEN ÖZÜR DİLEMEDİ
Türkiye'nin saldırıdan sonra hukuka uygun davrandığına dikkat çeken Devlet Bakanı Bağış, Türkiye'nin BM'den kınama kararı çıkarttığını, konuyu AB, NATO ve İslam Konferansı Teşkilatı gibi uluslararası kurumlarda gündeme getirdiğini söyledi. Türkiye'nin İsrail'den özür istediğini ve bunun için kendisine fırsat verdiğini aktaran Bağış, ama İsrail'in hâlâ bu fırsatı kullanmadığını ve saldırıda ölenlerin ailelerinden hâlâ özür dilemediğini dile getirdi.
Bu yüzdn bu gelişmeleri bir eksenkayması olarak değerlendirmenin yanlış olacağını vurgulayan Bağış, "Türkiye'nin yönü bin yıldır Batı'dır. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez." şeklinde konuştu. Bağış, Türkiye'nin rekor sayıdaki ülkenin desteğiyle BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçildiğini ve Medeniyetler İttifakı projesinin de eşbaşkanlığını yaptığını hatırlattı.
ÇAVUŞOĞLU, AKPM BAŞKANLIĞINI İLK KEZ VİYANA'NIN DOĞUSUNA TAŞIMIŞTIR
Konuşmasında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı yapan Mevlüt Çavuşoğlu'na da değinen Bağış, "Çavuşoğlu sadece ilk Türk, en genç ya da ilk Müslüman AKPM başkanı değildir. AKPM başkanlığını ilk kez Viyana'nın doğusuna taşıyan bir kişidir" dedi.
Son günlerde artan terör eylemlerine de değinen Egemen Bağış, bu olaylardan annelerin çok acı çekmekte olduğunu söyledi. Bağış, "Hiçbir anne, evladının kötü bir geleceğe sahip olmasını istemez. Her anne baba evladının umutlu bir geleceğe sahip olmasını arzu eder. Ama maalesef geçmişten gelen hatalardan dolayı anne babalar bu isteklerine ulaşamıyor." şekline konuştu.
DEVLET DAĞA ÇIKANA CEVABINI VERİR; AMA YAŞ VE KURUYU AYIRMAK DA ONUN GÖREVİDİR
Devletin, dağa çıkana cevabını mutlaka vereceğini ifade eden Bağış, "Ancak yaş ve kuruyu ayıt etmek de devletin görevidir." dedi. Oğullarının dağa çıkmaması için, terörist olmasın diye çağrı yapan anne babalar olduğunu anımsatan Bağış, "Evlat acısının dini, etnik yapısı olmaz." diye kaydetti. Bu konuda hükümetin ifadelerini çarpıtanların "yıllardır bu ülkeye ne kazandırdıklarının ortada" olduğunu dile getiren Devlet Bakanı, şöyle devam etti: "Mevlana'nın dediği gibi; artık yeni şeyler söylemek lazım. Bu beladan kurtulmak için daha yaratıcı düşünmek lazım. AB standartlarını her vatandaşımıza götürmemiz lazım. Halkımızın konumu, AB vatandaşlarından Avrupa insanından daha aşağı olmamalı. Gün birlik ve beraberlik günüdür."
Türkiye'nin bugün Avrupa'nın 6'ncı, dünyanın 17'inci büyük ekonomisi olduğuna, Avrupa'nın en büyük ordulrından birine, en genç ve dinamik nüfusuna sahip olduğuna dikkat çeken Başmüzakereci Egemen Bağış, ayrıca Euovision ve UEFA gibi kurumlara zaten üye olduğunu hatırlattı. "Türkiyeyi büyük randevuya hazırlamamız gerekir." diyen Bağış, Türkiye'nin AB'ye giden yolunun da TBMM'den geçtiğini vurguladı.
Bağış, konuşmasının sonunda katılımcılar arasında bulunan Avrupa Parlamentosu eski Başkanı Pat Cox'u kısa bir konuşma yapması için kürsüye çağırdı. Bağış, bir gün sürecek olan seminerin kapanış oturumunda bir konuşma yapacak olan Cox'a kısa konuşmasının ardından hediye takdim etti.