EGIAD, Ekonomiyi Masaya Yatirdi

EGIAD, Ekonomiyi Masaya Yatirdi

“2022 yili Ekonomi Degerlendirme ve 2023 Beklentileri” baslikli toplanti EGIAD’da Yasar Üniversitesi Isletme Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Umut Halaç’in katilimiyla gerçeklesti. Verilere dayanarak gerçeklestirilen toplantida, dünyanin ve Türkiye’nin 2022’yi ugurlarken gerçeklestirebildigi hedefleri ve gelecek yilda nasil bir görünüm içinde olmasinin beklendigine yönelik degerlendirmeler ele alindi.

Is insanlarinin son yillarda belirsizlikten kaynaklanan tedirginlik ve kaygi yasadiginin belirtildigi “2022 yili Ekonomi Degerlendirme ve 2023 Beklentileri” baslikli toplantida, dis ticaretin ara mal ithalati ve ara mal ihracati agirlikli olarak gerçeklestirildigi için ticaretin büyümeye dönüsemedigine dikkat çekildi. Katma degerli üretimin arttirilmasi gerektigine vurgu yapilan toplantida dis ticaret açiginin 91 milyar dolara ulastigini belirten Yasar Üniversitesi Isletme Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Umut Halaç, “Ithalat için tüketim mallarinin oraninin yüzde 8 olmasi çok kötü degil fakat ara mal alip sattigimiz için dis ticaretten ne yazik ki olumlu sonuç alamiyoruz. Önceki hükümet dönemlerinde de ayni hata yapilmaktaydi” dedi.

Rekabetçi döviz kuru mantigi içinde ilerlemek istendigini hatirlatan Halaç, Türk Lirasini diger para birimleri karsisinda biraz daha degersiz tutup dis ticarette döviz kuru avantajinin kazanilmak istendigine dikkat çekerek, “Bu durumda dis ticaret açigimizin azalmasini bekledik. Ama azalmadi. Çünkü Türkiye olarak ara mali aliyoruz. Ara mali satiyoruz. Rekabetçi döviz kuru mantiginda bu sistem bize arti getirmiyor. 1980’lerden beri süregelen bu mantik ve sistemle Türkiye debelenmeye devam ediyor. Ara mali alan ülke ile ara mali satan ülke konumundan çikmaliyiz. Geçen yil Ocak- Ekim ayi araliginda 33 milyar dolarlik açik vermisiz, bu yil ayni dönemde 91 milyar dolarlik açik olusmus. Açilan bu ara makas da bize gösteriyor ki rekabetçi döviz kuru mantigi artik çalismiyor” dedi.

Dis ticarette büyüme potansiyelli hareketlenmenin mutlaka istihdama da yansiyacagini belirten Doç. Dr. Halaç, bu sekilde istihdamdaki dokunun da degisecegini vurgulayarak, “Suanda yüzde 10 civarinda bir issizlik oranimiz var. Bu konuda alti çizilmesi gereken nokta, issizlik oranlari kadar issizlik yapisinin da degismeye baslamasidir. Son yillarda issizlik dokusunun degistigini gözlemlemeye basladik. Bu ülkede okur yazar degilseniz ve is ariyorsaniz bir üniversite mezununa göre issiz kalma ihtimaliniz daha düsük. Biz üretimde yüksek egitimli insanlara daha az ihtiyaç duymaya basladik. Bu ülke üretimini agirlikli olarak lise alti egitimliler ve lise egitimlileri üzerine kurmus durumda. Bu da gösteriyor ki üretim dokumuzda yüksek egitimli insanlara öncelik vermiyoruz. Bu da yurtdisina beyin göçünü beraberinde getiriyor. Katma degerli ürünleri üretecek insanlarin daha az istihdam edildigini görüyoruz. Ayni sekilde egitim düzeyi yüksek olmayan erkeklerin daha çok istihdam edildigini de söyleyebilirim. Bizim ülkemizdeki istihdam yapisi az egitimli erkeklere daha fazla istihdam imkani sagliyor” seklinde konustu.



“Büyümedeki dalgalanma istikrarsizlik olusturuyor”

Büyüme rakamlarini da irdeleyen Halaç, bu alanda da büyük bir dalgalanma sebebiyle kimsenin uzun vadeli planlama yapamadigini savunarak, “Üç aylik veriler incelendiginde büyüme rakamlarinda bazi yillarda yüzde 16’lik dalgalanmalar oldugu görülmekte. Yüzde 22.25’lik bir büyüme sonrasinda 7.89’luk bir büyüme görüyorsunuz. Bunu nasil stabilize edersiniz? Örnegin 7.5 gibi her seferinde bu oranda büyüme olsa planlama yapabilirsiniz. Ama 22.25 gibi mükemmel bir büyümeden sonra 7.8, 9.6, 7.52, 7.73, 3.85 olarak devam ediyor. Bu dalgalanmalar ekonomik istikrarin olusturulmasini engelliyor. Büyüme performansi açisinda biz bu yili yüzde 5.5-6 arasinda bir yerde noktalayacagiz. Bundan sonraki süreçte benzer bir sekilde dalgali bir büyüme patikasi görecegiz” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile