'Eğirdir Gölü'ndeki kanserli balık' tartışmaları devam ediyor

Tarım ilaçlarının Isparta'nın Eğirdir Gölü'nü kirlettiği yönündeki iddialar etrafında kamuoyunda başlayan tartışma devam ediyor. Kirliliğin balıklarda

Tarım ilaçlarının Isparta'nın Eğirdir Gölü'nü kirlettiği yönündeki iddialar etrafında kamuoyunda başlayan tartışma devam ediyor. Kirliliğin balıklarda kansere neden olduğu ifade ediliyor.

Tartışmalara Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Marmara Araştırma Merkezi(MAM) da katıldı. 'Eğirdir Gölü'nde kanserli balık' tartışmaları ile ilgili açıklama yapan MAM Başkan Vekili Mehmet Önder Yetiş, "2001 yılında TÜBİTAK MAM Çevre Enstitüsü'nde yapılan 'Eğirdir Gölü Havzasının Evsel Atıksularının Arıtımına Yönelik Master Plan Hazırlanması ve Göl Kalitesinin İzlenmesi' adlı proje kapsamında yapılan çalışmalarda, gölde pestisit varlığı tespit edilmiş, pestisitlerin balıklarda kansere yol açmasına ilişkin herhangi bir çalışma yapılmamıştır." dedi.

Isparta Eğirdir Gölü Yönetim Planı Yürütme Kurulu üyesi Biyolog Sedat Karakoyun ise 1996'da TÜBİTAK destekli, Eğirdir Su Ürünleri Enstitüsü tarafından Kovada Gölü ve Kovada Kanalı ile kısmen de Eğirdir Gölü'nde araştırma yapıldığını söyledi. Yapılan araştırmalarda balıklarda tarım ilaçlarına dayalı pestisit varlığı tespit ettiklerini belirten Karakoyun, istakoz, sazan ve sudak dokularında pestisite rastlandığını kaydetti.

TÜBİTAK'ın 2001'de Eğirdir Gölü'nde suda, çamurda ve bitkilerde bu çalışmayı tekrarladığını anlattı. Karakoyun, o dönem suda çok az miktarda bulunmasına karşın çamurda ve kökleri aracılığıyla çamurdan beslenen bitkilerde daha fazla miktarda pestisit tespit edildiğini belirtti.

Tarım ilaçlarının kanserojen etkileri sebebiyle Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın son bir yılda 150'ye yakın tarım ilacını yasakladığını hatırlatan Karakoyun, "Pestisit oranı suda 1 ise bu balıkta çok daha yüksek oranlarda çıkabiliyor. Bu da insan organları üzerinde tahribatlara neden oluyor." dedi. Eğirdir Gölü'nden 2001-2005 yılları arasında sudak ve istakoz ihracatı yapıldığına değinen Karakoyun, pestisit değerlerinin belirlenen limitlerin üzerinde çıkması durumunda laboratuvarlarda bunun tespit edilerek ihracatına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Karakoyun, "Yani ben balıklarda, o dönemde pestisitin üst sınırın altında olduğunu tahmin ediyorum. Öyle olsaydı ihracatta bu ortaya çıkardı. Tarım Bakanlığı'nın laboratuarlarında ihracata gidecek balık analizleri yapılıyor. Böyle bir şey olsaydı geri dönerdi. Ya da giden Avrupa ülkelerinden geri gelirdi." diye konuştu. Sedat Karakoyun, pestisit grubunun tarım ilaçlarından kaynaklandığını ve bu ilaçların bulundukları yerlerde bazen 10 yıl parçalanmadan kalabildiklerini anlattı. Karakoyun, Eğirdir Gölü çevresinde üretilen 600 bin ton elma için her yıl 25 bin ton gübre, 650 ton tarım ilacı kullanıldığına işaret etti.

Eğirdir Su Ürünleri Enstitüsü Müdürü Dr. Ramazan Küçükkara da 2001 yılında gölde araştırma yapan TÜBİTAK'ın suda, çamurda, bitkilerde pestisit varlığını tespit ettiğini, balıklarda ise bu durumun izlenmesinin faydalı olacağı yönünde görüş bildirdiğini dile getirdi.

TÜBİTAK'ın 'Eğirdir Gölü Hüküm Belirme' çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Isparta Valisi Ali Haydar Öner de bu doğrultuda gölün koruma, kullanma ve izlenmesine ilişkin planların önümüzdeki hafta açıklanacağını belirtti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile