Ekonomistler Sanayi Üretim Verisini Değerlendirdi

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi: '2018'in son beş ayında üst üste gerileyen ve aralık ayında Şubat 2017'den beri en düşük seviyesine inen mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, ocak ayındaki yükselişle dipten dönüldüğüne işaret ediyor' 'İlk çeyrekte sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 56 aralığında ve milli gelir yüzde 23 aralığında daralma kaydedebilir' Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı: 'Özellikle yatırım eğilimini yansıtan sermaye mallarında yavaşlamanın boyutunda gözlenen durulma, ekonomide toparlanma eğiliminin başlamasıyla ilgili temkinli iyimser beklentilerimizi destekliyor'.

MURAT BİRİNCİ - AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, "2018'in son beş ayında üst üste gerileyen ve aralık ayında Şubat 2017'den beri en düşük seviyesine inen mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, ocak ayındaki yükselişle dipten dönüldüğüne işaret ediyor." dedi.

Sanayi üretim endeksi ocakta aylık bazda yüzde 1 artarken, yıllık bazda yüzde 7,3 azaldı. Arındırılmamış sanayi üretimi endeksi de yıllık bazda yüzde 7,3 geriledi.

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, AA muhabirine yaptığı sanayi üretim verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, ocak ayında arındırılmamış sanayi üretiminin yıllık bazda yüzde 7,3 düşüşle piyasa beklentisine göre daha sınırlı gerilediğini söyledi.

Aylık endekslerdeki oynaklık nedeniyle trend açısından daha net görüntü verdiğini düşündükleri takvim etkisinden arındırılmış endeksin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin Eylül 2017'de yüzde 12,9 ile 2011'den beri en yüksek seviyesine çıktığını anımsatan Bürümcekçi, "Sonrasında görülen kademeli geri çekilmenin ise çok sertleştiğini görüyoruz. Ocak ayında trend hızı yüzde 8,2 ile sert daralma bölgesinde derinlere inse de üretimde ivme kaybının yavaşladığını da göstermektedir." ifadelerini kullandı.

Bürümcekçi, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından idari kayıtlara dayanılarak hazırlanan yeni sanayi üretimi endeksinin milli gelir serisi ile daha uyumlu olduğuna dikkati çekti.

Sanayi üretim endeksinin son çeyrekte yüzde 7 daralırken, katma değer azalışının yüzde 6,4 olarak açıklandığını anımsatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Önceki üç çeyrekte yüzde 9,9, yüzde 5 ve yüzde 0,5 artışa karşılık katma değer artışı yüzde 7,9, yüzde 4 ve yüzde 0,1 olmuştu. Ocak gerçekleşmesi ise geçen yılın aynı dönemine göre yıllık yüzde 7,3 düşüşle yıla sert üretim daralması ile başlandığına işaret ederken, şubat için de öncü göstergeler yıllık bazda daralmanın devam ettiğini düşündürmüştür. Sanayi üretimi ve katma değer arasında önceki çeyreklerde gözlenen ilişki nedeniyle üretimin bu seyri GSYH açısından olumsuz sinyal verirken, bunun yanı sıra iç talep ve yatırımlarda daralma da devam ettiğinden milli gelirde de yıllık bazda azalışın (yüzde 2-3 aralığında) devam etme ihtimali yüksektir. İlk çeyrekte sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 5-6 aralığında ve milli gelir yüzde 2-3 aralığında daralma kaydedebilir."

- "Sanayi üretimi ilk çeyreğe yükselişle başladı"

Haluk Bürümcekçi, mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış endeksinin ocakta bir önceki aya göre yüzde 1 artış gösterdiğini hatırlattı.

Sanayi üretiminin ana eğilimi açısından izledikleri söz konusu endeksin, aşırı dalgalı seyrini 2017 yılında da sürdürmüş ancak yeni tarihi zirvesini Aralık 2017'de gördüğünü belirten Bürümcekçi, "Buna karşılık, 2018 yılının ilk aylarında dalgalı seyir sonrası nisan ayında aynı seviyeye ulaşmıştı. Takip eden aylarda görülen kademeli düşüş ağustostan itibaren sertleşirken, son beş ayda üst üste düşerek aralık ayında Şubat 2017'den beri en düşük seviyesine inmişti. Ocak ayındaki yükseliş ise dipten dönüldüğüne işaret ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bürümcekçi, sanayi üretimi momentumunun gücünü ay bazında değerlendirmektense çeyrekten çeyreğe değişimlere bakmayı daha doğru bulduğunu söyledi.

Sonuç olarak çeyrekler bazında bakıldığında, geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 0,8 artış, ikinci çeyrekte yüzde 0,7 azalış, üçüncü çeyrekte yüzde 0,3 azalış ve son çeyrekte ise yüzde 5,2'lik çok sert düşüş kaydedildiğini bildiren Bürümcekçi, ilk çeyreğe ise yükselişle başlandığına dikkati çekti.

- "2019 yılı büyümesi yüzde 1 civarında olabilir"

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, ilk çeyrek görünümü öncü göstergelerin birince çeyrekte büyümenin negatif bölgede kalabileceğine işaret ettiğini söyledi.

2018'in ilk iki çeyrek büyümesinin güçlü olmasının aleyhte baz etkisi oluşturacağını ifade eden Bürümcekçi, yeni yıla belirgin ivme kaybı ile girildiğinden yıllık bazda düşüşlerin devam etmesinin olası göründüğünü belirtti.

Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Sonrasındaki görünüm ise, finansal koşulların ne ölçüde gevşeyeceği ve toparlanma eğilimine giren bankacılık kredi hacminin ne kadar yükseleceğine bağlı olacaktır. Şubat ayının ortasından itibaren kredi hacminde belirgin toparlanma görülmesi büyüme açısından en kötü noktanın geride kaldığını düşündürse de, küresel büyümedeki yavaşlamanın dış talebi olumsuz etkilemeye başlaması yeni bir aşağı yönlü risk olarak izlenmektedir. Buna karşılık, yılın ilk çeyreğinde geçerli olan vergi indirimleri, diğer teşvik ve tedbirlerin devreye alınması, bütçeden yapılan faiz dışı harcamaların belirgin artması ve sisteme verilen likiditenin artması destekleyici görünmektedir. Bu doğrultuda, 2019 yılı büyümesini yüzde 1 civarında öngörmekteyiz, ancak bu tahmin üzerinde de riskler hafif aşağı yönde devam etmektedir."

- "İkinci yarıda yüzde 2-3 büyüme görülebilir"

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak geçen yılın ağustos ayından beri hakim olan aylık daralma trendinin bu yılın ilk ayında büyüme yönüne geçmiş olmasının, daralmanın boyutu açısından endişeleri kısmen rahatlattığını söyledi.

Şubat ayına yönelik ilk tahminlerinin, yıllık bazda düşüş trendinin devam edebileceği yönünde olduğunu belirten Tokalı, "İlk tahminimiz yüzde 5 civarında yıllık düşüş gözlenebileceğine işaret ediyor. Bu durumda, yılın ilk çeyreğinde de 'eksi' büyüme rakamı görmek şaşırtıcı olmayacak. İkinci çeyrekte sıfıra yakın büyüme ortamı ve yılın ikinci yarısında da yüzde 2-3 civarında yıllık büyüme öngörülerimiz doğrultusunda, 2019 büyüme tahminimizi yüzde 2'den yüzde 0,5'e revize ediyoruz. 2020 yılına ait yüzde 3,5'lik büyüme tahminimizi ise koruyoruz." ifadelerini kullandı.

Tokalı, ocak üretim verilerinin detaylarında, ara ve sermaye mallarındaki zayıf eğilimin devam ettiğinin, dayanıklı tüketim mallarında geçen yılın son ayındaki keskin düşüşün ardından hafif toparlanma eğiliminin gözlendiğini söyledi.

Ancak, özellikle yatırım eğilimini yansıtan sermaye mallarında yavaşlamanın boyutunda gözlenen durulmanın, ekonomide toparlanma eğiliminin başlamasıyla ilgili temkinli iyimser beklentileri desteklediğini vurgulayan Tokalı, "Nitekim, ekonominin diğer sektörlerini desteklemesi yönünden önemli olan kimya sektöründe yavaşlamanın hız kaybettiğini izliyoruz. Öte yandan, inşaat ve otomotiv sektörlerindeki yavaşlığın ise belirgin devam ettiğini görüyoruz." diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile