'Emeklilere 'Sabırlı Ol Bekleyeceksin' Demek İçimi Acıtıyor'

'Emeklilere 'Sabırlı Ol Bekleyeceksin' Demek İçimi Acıtıyor'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Gününü doldurmuş, ’Emekliliği hak ettim’ diyen kardeşime ’Biraz sabırlı ol bekleyeceksin’ demek içimi acıtıyor" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Manisa’da Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) düzenlenen ‘İş ve Çalışma Hayatında Karşılaştığımız Sorunlar’ isimli toplantıya katıldı.

Toplantıya Bakan Müezzinoğlu’nun yanı sıra Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, AK Parti Manisa Milletvekilleri Selçuk Özdağ ve İsmail Bilen, MTSO Başkanı Adnan Erbil, işadamları, kamu kuruluşlarını müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Toplantı açılışında Manisa TSO Başkanı Adnan Erbil, işadamlarının karşılaştıkları sorunları Bakan Müezzinoğlu’na anlattı.

BAKAN MÜEZZİNOĞLU’DAN KIDEM TAZMİNATI AÇIKLAMASI

Başkan Erbil’in yaşanan sorunları anlatmasından sonra konuşan Bakan Müezzinoğlu, kıdem tazminatlarıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"İşverenimizin kıdem tazminatından rahatsız oluyor olması beni mutlu ediyor. Burada vicdan var. Burada hak yememe duygusu var. Burada çalışanın hak ve hukukunun yarın kaybettiği bir yapı olmasın istiyor. 10 yıl sonra 15 yıl sonra 20 yıl sonra benim kasamda biriktiğini, biriken miktarı 10 yıl sonra bir bakıyorum ki koşullar o kasada o birikimi kıyıya koymamış. Ve ya koşullar o imkanı bende bırakmamış. Bir çalışanın alın terinin hakkı ay sonu itibariyle nasıl ki maaş olarak veriliyorsa, kıdem tazminatı hakkı da işverenin kasasında değil, işçi adına çalışan adına güvenli bir kasada, güvenli bir adreste olmalı. Biz sigorta primlerimizi ay sonu nasıl takip ediyorsak, alamadığımız zaman nasıl ki cezası, takibi, müeyyidesi var ise, alın terinin de hak ve hukukunun ay sonu; bir aysa bir ay, 5 yılsa 5 yıl, onun hak ettiği hakları o fonda toplanabilmeli ve işverenin kasasında değil tam aksine şeffaf, güçlü, hakkaniyetli ve yıllar sonra hangi yılda kendisinin ne kadar birikimi var, kaç yıl beklerse ne kadar avantajı olacak, iş yeri değiştirmediği sürece onun o iş yerinde kalışında artı avantajları ne olacak bütün bunları onun adına hakkaniyetli koruyan, diğer tarafı da hak ve hukukunda zora sokmayacak bir sistemi inşallah önümüzdeki süreçte paydaşlarımızla paylaşarak bir noktaya taşıyacağız. Çünkü burada bir taraftan iş verenimizin üzerinde yarın öbür gün ne olacağını bilemediği bir yük yüklenirken, diğer taraftan her gün çalışanımızın mağdur olduğu, kıdem tazminatını alamadığı ve ya bu anlamda mahkemelerde iki tarafın da mahkemelik olduğu süreçleri yaşıyoruz. Buna gerek yok. Bizim için çalışanımız da çalıştıranımız da değerlidir ve anlamlıdır. İkisinin sağ ve sol ayak gibi uyumlu yürümesi, sağlıklı yürümesi her iki grup adına da kazanım ve güç kaynağıdır. Yalnız işverenimizi dinleyerek değil burada çalışan kardeşimizin alın teri... 13 milyon özel sektörde çalışan kardeşimiz var. 13 milyon çalışanın iki milyonu kıdem tazminatı haklarından istifade edebiliyor. Yaklaşık 9 milyonu 10 milyonu edemiyor. Peki bu 10 milyon mağduriyeti biz görmeyecek miyiz? Kayıt dışılığın bu ülkeye, bu millete ödettiğini görmeyecek miyiz? Kayıt dışılığın, kayın içinde olan işverenimizin rekabet gücünü zayıflattığının katlamalı bedellerini hem işverenimiz hem ülke hem sosyal güvenlik kurumu olarak biz yaşıyoruz."

"KAYIT DIŞILIĞIN SGK’YA BEDELİ 60 MİLYAR LİRA"

Kayıt dışı istihdamla ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Müezzinoğlu, "Bir puanlık kayıt dışılığın bizim sosyal güvenlik kurumuna maliyeti 1 milyar 900 milyon. 2 milyar. Yıllık bir puanlık kayıt dışılık 2 milyar. Yüzde 32-33 kayıt dışılık var. Yüzde 30 kabul etsek 2 milyar desek 60 milyar. 60 milyar gibi bir rakam kayıt dışılığın bizim yalnız Sosyal Güvenlik Kurumuna olan bedeli. Kayıt içinde olan işverenimize ödettiği bedel ne? Rekabet gücünü zayıflatıyor. Onun istihdam yükünü arttırmanın getirdiği sıkıntıları var. Ama bu mücadeleyi yine beraber vereceğiz. İnşallah kayıt dışılıkla olan mücadelemiz de yine bir taraftan verdiğimiz bu teşvikler ve geçtiğimiz yıl yaşadığımız olağan üstü sıkıntıları paylaşarak azaltma derdimiz" diye konuştu.



"HAKİMLERİMİZİN ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜNE İHTİYACI VAR"

İş hayatında yaşanan sorunları anlatan MTSO Başkanı Adnan Erbil’in, hakimlerin işverenleri sürekli haksız bulmasından şikayet etmesi üzerine Bakan Müezzinoğlu, "Bizim hakimlerimizin zihniyet dönüşümüne ihtiyacı var. Bir tarafı kapıdan girmeden daha haklı, diğer tarafı daha kapıdan girmeden suçlu gören bir anlayış hakkaniyetli bir anlayış olamaz. Burada evet hakimin kararı önemlidir. Biz ona teslim olacağız. Adaletin arkasında kapı gibi duracağız ama girmeden daha ’Bu işveren zaten bunu istismar etmiştir’ gözüyle işverenin suçlu, çalışanı haklı gören bir anlayışı bizim hakimlerimize de karar vericilerimize de onlara da süreç içinde daha iyi anlatmamız gerekiyor" dedi.



ALO 170 ASILSIZ İHBARLARA YAPTIRIM

Alo 170 şikayet hatlarına yapılan asılsız ihbarlara da yaptırım uygulanacağını belirten Müezzinoğlu, "Önümüzdeki dönemde Alo 170 asılsız ihbarlar ve ya suçlayıp da bedel ödeten ihbarlar, bu ihbarı kasıtlı ve bilinçli yapanların da bir müeyyidesi olmalı. İddiasını ispatla zorunluluğu olmalı. Yoksa ’Ben iftirayı attım. Suçlamayı yaptım. Orada ona bedel ödettim. Sonra da bana hiç bir şey olmadı’ Arkadaşlar neticede kurumların saygınlığı vardır. İmajı vardır. Prestiji vardır. Marka değeri vardır. Bütün bunları bir hak olarak onların haklarını da koruyacak bir anlayışla ama mağdur olduysa sana her türlü şikayet kapısı açıktır. Şikayetini yapabilirsin. Ama ispat etmek ve ya delillendirmek de senin sorumluluğundur. Bütün bunları inşallah önümüzdeki dönemde paylaşarak azaltacağız" diye konuştu.



"’YAŞI BEKLEYECEKSİN DEMEK İÇİMİ ACITIYOR"

Toplantının soru cevap kısmında emeklilikle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Müezzinoğlu, "Bugün dünyanın o en gelişmiş ülkesi Almanya 65-64 buçukta bir emeklisi yok. 65’in altında yok. Şimdi 67’nin düzenlemesini yapıyor. Arkadaşlar bu bizim sosyal güvenlik neticede kimin parasını harcıyoruz? Milletin parasını harcıyoruz. Biz şimdi emekli maaşlarımızla ilgili her yıl bütçeden 23 milyar bütçeden sübvansiyon ayırıyoruz. Şimdi biz bu açığı büyütelim mi? Yoksa bu açığı yavaş yavaş olması gereken yere taşıyalım. Her bir yaşta 1 milyon 250 bin gencimiz var. Türkiye o gençlere iş bulsun. Türkiye daha çok üretsin. Almanya’yla, Hollanda’yla rekabet mi edelim? Yoksa oradan geleni buraya aktaralım, hazırdan tüketelim. Ne güzel 45 yaşında emekli, 42 yaşında emekli, 51 yaşında emekli. Peki Almanya’yla nasıl yarışacağız? Bu bütçeyi ne Recep Tayyip Erdoğan’ın cebinden, ne Binali beyin cebinden, ne Müezzinoğlu’nun cebinden vererek karşılayabileceğim bir bütçe değil. 23 milyar. Milletin işte buradan topladığımız vergiler, şunlar bunlar 23 milyarı oraya o açığı kapatmak için veriyoruz. Ne diyoruz? 2-3 yıl sonra ortalama yaşımız 53 olsun. 2-3 yıl sonra ortalama yaşımız 54 olsun. 2036’da da kadınlar 58 olacak, erkekler de 60 olacak. Onun için bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak içimi acıtıyor, gününü doldurmuş, ’Emekliliği hak ettim’ diyen kardeşime ’Biraz sabırlı ol bekleyeceksin demek’ içimi acıtıyor. Ama öbür taraf da içimi acıtıyor. Bir taraftan da neticede milletin gelecek hayallerini ve umutlarını doğru ve istikrarlı ekonomi yönetiyor. Bir siyasi istikrar, iki ekonomik istikrar" diye konuştu.

Toplantının sonunda Bakan Müezzinoğlu’na içinde Manisa yöresine özgü ürünlerin bulunduğu sepet hediye edildi. Bakan Müezzinoğlu, daha sonra İzmir’de bir toplantıya katılmak üzere Manisa’dan ayrıldı.

(Aykut Yeniçağ - Sadık Cangel / İHA)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile