Emine Erdoğan, Darülaceze Sakinleriyle İftarda Buluştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: 'Anne kavramı, bizim için yılın yalnızca bir gününde hatırlanıp kutlanacak bir değer değil, cennetin müjdecisidir. Rabbim, tüm annelere uzun ömürler versin. Hiçbir çocuk annesiz büyümek zorunda kalmasın. Kader planının bir parçası olarak, çeşitli sebeplerle fakat belki de en çok savaşlar sebebiyle annesiz büyümek zorunda kalan milyonlarca çocuk var. Bu özel günde, anne deyince yüreği yangın yerine dönen o çocukları da hatırlamalıyız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, anne kavramının yılın yalnızca bir gününde hatırlanıp kutlanacak bir değer olmadığını, cennetin müjdecisi olduğunu belirterek, "Rabbim, tüm annelere uzun ömürler versin. Hiçbir çocuk annesiz büyümek zorunda kalmasın. Kader planının bir parçası olarak, çeşitli sebeplerle fakat belki de en çok savaşlar sebebiyle annesiz büyümek zorunda kalan milyonlarca çocuk var. Bu özel günde, anne deyince yüreği yangın yerine dönen o çocukları da hatırlamalıyız." dedi.

Emine Erdoğan, Darülaceze Başkanlığı'nca düzenlenen iftar programında, Darülaceze sakinleri, gönüllüleri ve personeliyle bir araya geldi.

Burada konuşan Erdoğan, katılımcıların ramazanlarını kutlayarak, iftar sofrasında Darülaceze sakinleriyle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Ramazan ayının her yıl hayatın hızlı trafiğini yavaşlatan önemli bir zaman dilimi olduğunu ifade eden Erdoğan, "Orucu, yalnızca belli saatler içinde aç kalarak değil, her türlü aşırılıktan uzak durarak tutuyoruz. Hem ruhumuz hem bedenimiz şifa buluyor. Bununla da kalmıyor, kalabalık sofralar etrafında buluşarak sosyal dayanışma duygularımızı güçlendiriyoruz." diye konuştu.

Son yıllarda yaygın biçimde "Nerede o eski ramazanlar" serzenişinde bulunduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çünkü hayatımızda pek çok şey değişti. Çocuklarımızı anneanneler, babaanneler değil, bakıcılar büyütüyor. Evler küçülüp, ziyaretler seyrekleştikçe kuşaklar arası fark derinleşiyor. Yaşlılarımızın bilgeliği hayattan çekiliyor. Birbirini anlamakta güçlük çeken, aynı ana dili konuşsa da anlaşamayan insanlar haline geliyoruz. Oysa bizim geçmişimizde, nesillerin bir arada yaşadığı kalabalık aile kültürü hakimdi. Bu aile hiyerarşisi içinde, aile büyüklerinin yeri hep en tepede idi. Çünkü bizim medeniyet anlayışımızda ak saç, ak sakal, elden ayaktan düşmek ve yaşamın kenarına itilmek demek değildi. O ak rengin içinde, damıtılmış hayat bilgisi ve tecrübe vardı."

Emine Erdoğan, yaşlılığın, insanın hayata dair bildiklerinin en üst seviyeye eriştiği bir dönem olduğunu aktararak, gençleri, büyükanne ve dedeleri ya da Darülaceze gibi kurumlardan istifade eden büyükleri ile vakit geçirmeye davet etti.

Büyüklerin yüzlerindeki her çizginin bir ansiklopedi olduğunu belirten Erdoğan, "O ansiklopedileri bol bol okuyun. Emin olun internetteki hiçbir arama motorunun size sunamayacağı bilgilerle karşılaşacaksınız. Allah, Kuran-ı Kerim'de şöyle buyuruyor; 'Rabbin, ondan başkasına kulluk etmemenizi ve anne babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara 'öf' bile deme ve onları azarlama, onlara güzel söz söyle.' Büyüklere güzel muamele, en başta bize Rabbimiz tarafından verilmiş bir ödevdir." ifadelerini kullandı.

- "Hiçbir çocuk annesiz büyümek zorunda kalmasın"

Yarının Anneler Günü olduğunu hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anne kavramı, bizim için yılın yalnızca bir gününde hatırlanıp kutlanacak bir değer değil, cennetin müjdecisidir. 'Cennet anaların ayağının altındadır' hadis-i şerifi, anneye yapılan güzel muamelenin, cennetlik bir tutum olduğunu anlatır bizlere. İnsanın yetmişinde bile, canı yandığında ağzından çıkan ilk kelime, anne oluyor. İnsan kendisi anne baba, büyükanne dedeyken bile annesinden kuvvet alıyor. Dertler denizinin ortasına düştüğünde, yalnızca annesine sığınmak istiyor. Dünyanın en ünlü şeflerinin yemeğini yese bile, hiçbir şey anne yemeğinin yerini tutmuyor. İçi daralıp sıkıştığında anne duası, kurşun geçirmez bir zırh giymişçesine yenilmez hissettiriyor. Anne yalnızca bir kişi değil, birçok duygunun, en çok da güven duygusunun karşılığı bir varlıktır. Rabbim, tüm annelere uzun ömürler versin. Hiçbir çocuk annesiz büyümek zorunda kalmasın. Kader planının bir parçası olarak, çeşitli sebeplerle fakat belki de en çok savaşlar sebebiyle annesiz büyümek zorunda kalan milyonlarca çocuk var. Bu özel günde, anne deyince yüreği yangın yerine dönen o çocukları da hatırlamalıyız."

Annelik gibi üstün bir sıfatın, tüketim çılgınlığına kurban verilmeden, manasına odaklanılması gerektiğini anlatan Erdoğan, annelerin ve büyüklerin olmaları gerektiği gibi, en doğru makamlara yerleştirilmesi ve evin başköşesinin onlara açılması gerektiğini vurguladı.

Emine Erdoğan, ramazanın gerçek anlamını idrak etmenin bu ahlaki olgunluğa erişme çabasıyla mümkün olduğunu ifade ederek, "Rabbim hepimize bu idrak ile taçlanan yaşamlar nasip etsin. Eski ramazanlara hasret kalmadığımız ramazanları doya doya yaşamayı mümkün kılsın." dedi.

Program dolayısıyla Darülaceze yetkililerine teşekkür eden Erdoğan, yaşlılara bir nadide çiçeğe davranır gibi davranan merhametli yürekleri saygıyla selamladığını söyledi.

Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci de konuşmasının ardından Erdoğan'a, Darülaceze sakinlerinin yaptığı Siirt battaniyesini hediye etti.

Programa, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Darülaceze İdare Meclis Üyesi Bilal Erdoğan da katıldı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile