Emniyet Genel Müdürlüğü, başsavcılığın talebi üzerine hazırladığı raporu, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatalkaya imzasını taşıyan üst yazıyla başsavcılığa gönderdi.
Raporun 'Terörizm ve Genel Hususlar' başlıklı kısmında, örgütsel faaliyetlerde gizliliğin ön planda tutulduğu, haberleşme, buluşma, rapor verme, doküman hazırlama, saklama ve arşivlemede özel şifreleme usullerinin kullanıldığı bildirildi.
Örgütsel faaliyetlerin devamlılığının ve lidere bağlılığın sağlanması adına düzenli, önceden belirlenen evlerde gizli örgütsel toplantılar gerçekleştirildiği kaydedilen raporda, örgüt içerisinde faaliyet alanları, iş bölümü ve sorumlulukların tespit edilerek şahıslara örgütsel sorumluluk dağılımı yapıldığına yer verildi.
Raporda, örgüt mensuplarının faaliyetlerine ilişkin sorumlularına rapor verdikleri, örgütsel faaliyet alanları hakkında analiz içeren dokümanlar hazırladıkları belirtildi.
- Devletin stratejik kurumları içerisinde kadrolaşma
Örgütün 1980'li yıllardan bugüne kadar dershanelerinde ve okullarında yetiştirdiği kalifiyeli insan kaynağı, izledikleri tedbir ve takiye politikaları sayesinde devletin stratejik kurumları içerisinde kadrolaşma imkanına kavuştuğu ve gün geçtikçe görev yaptıkları kurumların karar ve uygulama mekanizmalarını ele geçirmeye çalıştıkları ifade edildi.
Raporda, örgüt içinde faaliyet gösteren bazı kişilerin yazdıkları kitaplar, görsel, yazılı, sosyal paylaşım siteleri, dizi ve filmler ile internet medyası aracılığıyla ürettikleri köşe yazıları, fikir beyanları ve yorumlarla kamuoyunu siyasi, hukuki, ekonomik ve güncel konularda örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirerek algı oluşturmaya çalıştıkları aktarıldı.
Bu yöntemle geniş kitlelere ulaşarak sempatizanları diri tutmak ve örgütte kadro içerisindeki elemanlarına mesaj vermek amacıyla dizi, film ve sosyal medya araçlarını sık kullandıklarına yer verildi.
-'Devlet sırrı niteliğindeki toplantılar illegal olarak servis edildi'
Kamuoyunda güvensizlik algısı ve toplumsal ayrışmalar oluşturulduğu, oluşturulmaya çalışıldığı, meydana getirilen toplumsal ayrışmalar sonucu kamu düzeninin bozularak, devlet otoritesinin zaafa uğratılmasının amaçlandığı belirtilen raporda, bilerek yanlış yönlendirilen kamuoyunda oluşan baskı neticesinde adli makamların da etki altına alınmasının hedeflendiği kaydedildi.
Örgütün, kurumlar arası gönderilen gizli belge ve dokümanları internet ve basın kuruluşları aracılığıyla yayınlayarak devlet faaliyetlerinin gizliliğini ihlal ettiği ve yapılacak çalışmalara engel olunmaya çalışıldığı ifade edilen raporda, sosyal paylaşım sitelerinde sahte hesaplarla ülkenin birlik ve beraberliğini bozmak amacıyla paylaşımlar yapıldığı, ülke güvenliği ve dış politikalara yönelik devlet sırrı niteliğindeki toplantılar ve görüşmelerin illegal servis edildiği bildirildi.
-'Kadınlar ve çocuklar ön planda tutuldu'
Raporda, örgüt mensuplarına yönelik yapılan veya yapılacak operasyonları önceden öğrenebilmek ve tedbir almak için örgütün, devletin tüm resmi kurum ve kuruluşlarının bilgi işlem alt yapılarına (UYAP, POLNET, TÜBİTAK, TİB), alınan tüm adli ve idari tedbirlere rağmen sızıldığı belirtildi.
Örgüte eleman temin etme konusunda, düzenli ve sistemli çalışıldığı, örgüte kazandırılması amaçlanan kişiye 'ikram-izzet-ziyafet' yöntemlerinin uygulandığı ve özellikle küçük yaşta başarılı öğrencilerin sahilde ya da yaylada kampa çağrıldıkları anlatılan raporda, eğitim verilenlerin test edildiği, planlanan kampların 'düğüne çağrılma', kamp yapılacak yerlerin ise 'Köşk' şeklinde örgütsel olarak kodlandığı bildirildi.
Kamuoyu oluşturmak ve gözaltına alınan örgüt mensuplarını mağdur göstermek için medyayı kullanmak suretiyle özellikle kadınların ve çocukların ön planda tutulduğu çeşitli eylemler yapıldığı da kaydedildi.
Raporda, bulundukları makam, yetkileri ve görevleri itibarıyla yönlendirilmeleri durumunda örgütün amacına ulaşmasında fayda elde edeceği düşünülen şahıslar ile örgütsel faaliyetlerde kullanılan veya kullanılması düşünülen kişiler başta olmak üzere yargı mensubu, akademisyen, TSK personeli, emniyet teşkilatı personeli, üst düzey kamu görevlisi, bürokrat ve gazetecilerin, siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, kökenlerine, ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, iletişim bilgilerine, sağlık durumlarına ilişkin özel ve hassas bilgilerin, verilerin, görüntü, ses kayıtlarının gizli ve bazı teknik donanım uzmanlık gerektiren yöntemlerle usulsüz şekilde kişisel veri olarak kaydedilip arşivlendiği de aktarıldı.
Emniyetin raporunda, söz konusu kişisel verilerin örgütün amaçları doğrultusunda şantaj amaçlı veya gerçekleştirilmesi planlanan eylemlerde kullanıldığı veya kullanılmasının hedeflendiğine işaret edildi.
Emniyet Genel Müdürlüğünün 'FETÖ/PDY' Raporu (4)
Emniyet Genel Müdürlüğünün, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)" konulu raporda, "FETÖ/PDY"nin cebir, şiddet ve diğer yasal olmayan yöntemler kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemek, devlet otoritesini baskı altına almak, zaafa uğratmak, yönlendirmek, alternatif bir otorite olarak ortaya çıkmak ve neticede devlet otoritesini ele geçirmek amacında olduğunun belirlediği kaydedildi.