İnsan ve otomobili bir ara da tutan emniyet kemeri, kaza anında yolcuların hareketini engellemekte ve otomobilde yolcuları yerinde tutarak, kabin içinde savrulması veya daha karmaşık kaza senaryolarında araç dışına fırlama riskini yok etmekte.
50. yılını kutlayan 3 noktalı emniyet kemeri, halen otomobilin en önemli güvenlik unsuru olarak biliniyor ve kemer kullanımı, trafik kazalarında ölüm veya ağır yaralanma riskini neredeyse yüzde 50 azaltıyor.
Volvo mühendisi Nils Bohlin, üç noktalı emniyet kemerini bugünkü tasarımına ulaştıran kişi olarak tarihe geçmiş durumda. Bohlin, bu buluşunu 1950’li yılların sonlarına doğru gerçekleştirmiş ve 13 Ağustos 1959’da, dünyanın ilk standart 3 nokta emniyet kemerli otomobili olan Volvo PV544, İsveç’in Kristianstad şehrindeki bayiye teslim edilmiş.
1930’larda, Amerikalı doktorların baskısıyla başlayan ‘otomobillerde emniyet kemeri’ uygulaması, o yıllarda pek etkin koruma sağlamıyordu. Nitekim iki noktalı kucak tipi kemer en yaygın çözümdü ve yeterli değildi. 3 noktalı emniyet kemerinin farklı biçimleri kullanılsa da, bu kemerler yüksek hızlarda pek etkin olamıyordu.
Nils Bohlin’in üç noktalı tasarımındaysa sistem bir kucak kemeri ve diyagonal vücut kemerinden oluşmaktaydı. Kemer kayışları koltuk yanında aşağıya tutturularak kemerin ucu yere bakacak şekilde bir V çizmekteydi. Bu sayede kemerin pozisyonu bozulmamakta ve yük altındayken de kıpırdamamaktaydı. Bugün, aynı prensip halen geçerliliğini koruyor.
Emniyet kemeri 50 yaşında
Türkiye'de bazı sürücüler onu pek kullanmayı tercih etmese de, araştırmalar emniyet kemerinin bugüne kadar bir milyondan fazla hayat kurtardığını ortaya koydu.