33 ülke içinde ekonomisi en kuvvetli olanı Türkiye

Yabancı kredi kuruluşları, siyasetçi ve yatırımcılar ekonomimize övgü yağdırdı OECD: 2010'da gelişmiş 33 ülke içinde ekonomisi en kuvvetli olanı Türkiye.

Biliyorsunuz ya, yine de basitçe söyleyelim: “İktidarın yanlışlarına karşı çıkmak ve doğrusu için bastırmak.” Peki herkesin doğru dediğinde “Yanlış” diye ısrar etmenin tarifi? Farklı bir ruh hali olsa gerek. Şimdi dönelim geri. 2010 yılına bakalım. Ruh halimizle değil rakamlarla konuşalım. Ne olmuş geçen sene, ortaya dökelim. Enflasyona göz atalım önce. Ne kadar enflasyon, o kadar pahalılık. TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) yılı 6.40 ile kapatmış. Ne ki bu? diye sorarsanız hadi biraz daha geri gidelim. 1970 yılına kadar uzanalım şöyle bakalım enflasyon ne olmuş.

Hiç bu kadar düşmemiş. Yani hiç bu kadar paramız az yıpranmamış. Bizimkiler ne diyor bu duruma: Sepette bazı mallar yokmuş da ondanmış. Dön öbür tarafa faizlere bak. Ne olmuş? yüzde 6.79 ile tarihin en düşük seviyesine inmiş. İnmiş de ne mi olmuş? 2002’de topladığın verginin yüzde 86’sını faize verirken bugün bu para yüzde 30’a kadar gerilemiş. Rakamlara nereden bakarsan bak “Türkiye süper” diyor. Hadi rakamlara inanmadık, yabancılara bakalım. Dünyanın en büyük bankalarına, kapısında ülkelerin sıraya girdiği IMF’ye, Dünya Bankası’na... Yetmedi mi krizi bilen kahin olarak tanınan Nouriel Roubini’ye, devlet başkanlarına da bakalım. Ne diyorlar? Diyorlar ki ‘süpersiniz.’ İlgilisine bir de not yazalım buradan. Türkiye’yi çok sevdiklerinden değil, rakamları doğru okuduklarından böyle diyorlar. Bir defa daha birlikte hatırlayalım bakalım, yabancılar Türkiye için ne demiş....

Nazlanan ve yapılanları görmezden gelen yerliler mi, yoksa “Süpersiniz” diyen yabancılar mı haklı çıkmış?

HİLLARY CLINTON: KÜRESEL GÜÇ HALİNE GELİYORSUNUZ


ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye’ye övgüler yağdırdı. Clinton, Türkiye’nin NATO ile önemli ilişkisi bulunan bir müttefik olduğunu Türkiye ile birlikte hareket ettikleri önemli ikili görevler bulunduğunu belirterek, “Türkiye çok daha büyük bir küresel ve bölgesel varlık haline geliyor. Ekonomisi dramatik biçimde büyüyor.

Ülkelere uzanıyorlar ve bizimle birlikte olduğu kadar tek başlarına etkili olmayı deniyorlar” diye konuştu. (16 Ekim 2010)

GORDON BROWN: TÜRKİYE, ÇİN İLE AYNI SEVİYEYE GELECEK

İngiltere’nin eski Başbakanı Gordon Brown “Beyond The Crash” isimli yeni kitabında Türkiye’den de bahsederek, ülkenin mevcut ekonomik büyümesiyle gelecekte BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ülkeleriyle aynı seviyeye geleceğini yazdı. (10 Aralık 2010)

BRIC’İN İSİM BABASI: GELECEĞİN 11'İ İÇİNDE YER ALACAKSINIZ

Brezilya, Rusya, Çin ve Hindistan gibi hızlı gelişen ülkelere BRIC adını veren Jim O’Neill, Türkiye ekonomisine övgüler yağdırdı. BRIC ve gelişmekte olan ülkelerde yatırım fırsatlarının artacağını söyleyen O’Neill, Türkiye ve Endonezya ekonomilerinin beklenenden daha hızlı büyüyeceğini de söyledi. Türkiye’yi Bangladeş, Endonezya, Filipinler, Güney Kore, İran, Meksika, Mısır, Nijerya, Pakistan ve Vietnam’dan oluşan Geleceğin 11’i (N-11) içine koyan O’Neill, tüketimin bu bölgede hızlı bir şekilde artacağını belirtti. (13 Aralık 2010)

IMF RAPORUNDA AÇIKLADI


EN HIZLI GELİŞEN ÜLKE SİZ OLACAKSINIZ

Uluslararası Para Fonu (IMF) daha önce yayınladığı raporunda, Türkiye’nin en hızlı gelişen ülke olacağına dikkat çekmişti.?Raporda, “Küresel kriz boyunca ve hemen sonrasında alınan tedbirler, hızlı toparlanmanın önünü açmıştır” denildi. Öte yandan, IMF Türkiye Temsilcisi Mark White Lewis de, Türkiye’nin önceki dönemlerine göre çok daha dayanıklı olduğunu söyledi. (19 Aralık 2010)

“TÜRKİYE RİSK ALTINDA SÖYLENTİLERİ BİR ALDATMACADIR”

Amerikan The Wall Street Journal Gazetesi, bazı iddiaların aksine Türkiye’nin 2011’de risk taşımayan ülkeler arasında bulunduğunu yazdı. Gazete, seçim dönemine girildiği bir dönemde Türk ekonomisinin çürük temeller üzerine kurulduğu ve siyasi istikrarın geçici bir serap olduğunu söyleyen spekülatörlerden hep aynı nakaratlar duyulduğunu belirtti. Söylentilerin bir aldatmacadan ibaret olduğuna dikkat çeken gazete, siyasi risk danışmanlığı yapan Eurasia Grup’un bu endişelere katılmadığını belirterek, “Eurasia Grup, AB ve ABD ile keskin bir kopuş ihtimaline ilişkin endişeler hakkında sebeplerin olduğunu kabul ediyor. Fakat grubun analistleri, haziran ayındaki genel seçimlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için bir diğer büyük zafer beklentileri bir taraftan daha fazla siyasi istikrar doğuracakken, ülkenin de demokratik yörüngede kalacağına ve ekonomik istikrar ile birlikte büyümesini 2011’de de sürdüreceğine vurgu yapıyorlar” değerlendirmesinde bulundu. (6 Ocak 2011)

BORÇ YÜKÜNÜZ İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE AZALIYOR

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu StandardPoor’s, Türkiye’nin yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu ‘’BB-’’den ‘’BB’’ye yükseltti. StandardPoor’s, Türkiye’nin yerel para birimi cinsinden uzun vadeli kredi notunu ise “BB+”ya yükselttiğini, “B’’ olan kısa vadeli notlarını da teyit ettiğini açıkladı. Notlara ilişkin görünümün ‘’pozitif’’ olduğuna işaret edilen açıklamada, “Bu not artırımı, Türk hükümetinin, son 10 yılda borç yükünü istikrarlı biçimde azaltmasının sonucu olarak ekonomi politikasındaki esnekliğini düzelttiği yönündeki görüşümüzü yansıtıyor” denildi. (19 Şubat 2010)

EKONOMİNİZ TOPARLANDI VE SERMAYE GİRİŞİ ARTTI

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisine yeniden sermaye girişi olduğunu ve ekonominin toparlanmaya başladığına vurgu yaparak Türkiye’nin kredi notunu bir kademe yükseltip Ba3’ten, Ba2’ye çıkarttı. Kuruluş görünümü ise pozitiften, durağana çevirdi. Moody’s analisti Sarah Carlson, Türkiye’nin dayanıklılığının arttığını belirterek, “İleriye bakıldığında, ekonominin toparlanmaya başladığı ve sermaye girişinin yeniden başladığı görülmektedir” değerlendirmesinde bulundu. (9 Ocak 2010)

FİTCH: KRİZE RAĞMEN MALİ YAPI BOZULMADI

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin uzun vadeli döviz cinsi kredi notunu 2 kademe artırarak “BB+”ya yükseltti. Aynı zamanda uzun vadeli yerel para cinsi notunu “BB”den “BB+”ya ve ülke tavanını da “BB”den, “BBB-”ye artırdı. Fitch, küresel krize rağmen Türkiye ekonomisinin mali yapısının ve ödemeler dengesinin bozulmaması not artırımına gerekçe gösterdi. Uzmanlar bu not artışıyla Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke kategorisine yaklaştığını belirtti. (3 Ocak 2010)

OECD: 33 ÜLKENİN EN İYİSİ TÜRKİYE

OECD Genel sekreteri Angel Gurya da Türkiye’ye övgüler yağdırdı. Gurya; 2010 yılında 33 gelişmiş ülke içinde en kuvvetli ülkenin Türkiye olduğunu açıkladı. Gurya hiçbir ülkenin Türkiye’ye benzer bir büyüme performansı göstermediğini söyledi. İşsizlik oranlarının azalmasını da olumlu bulan OECD Genel Sekreteri Türkiye’nin önümüzdeki yıllar içinde de sağlam duracağını söyledi. (16 Eylül 2010)

MİCROSOFT: BİZİM İÇİN ÇOK İYİ PAZARSINIZ


Microsoft iş ortakları, müşterileri ve medyadan geniş bir katılımcı kitlesinin büyük bir ilgi gösterdiği toplantıda CEO Steve Ballmer, şunları söyledi: “Türkiye, canlı ekonomisi ve teknolojiye yatkın, çoğunluğu gençlerden oluşan 72 milyonluk nüfusuyla bölgede ve dünyada gelişme potansiyelleri yüksek bir ülke olarak Microsoft açısından büyük önem taşıyor. Microsoft olarak Türkiye’yi Brezilya, Rusya ve Çin gibi ülkelerle aynı kategoride değerlendiriyoruz.” (12 Mayıs 2010)

DELOİTTE: TÜRKİYE YATIRIM YAPILMASI ŞART ÜLKE OLDU

Uluslararası danışmanlık kuruluşu Deloitte’in Türkiye için hazırladığı “2010 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu”nda, ülkenin 2011’de yatırımcılar için en risksiz ve avantajlı pazar haline geldiği belirtilerek, “2011’e girerken Türkiye artık bütün yatırımcılar tarafından, ‘yatırım yapılabilir bir pazar’ olmaktan ziyade, ‘yatırım yapılması gereken bir pazar’ olarak algılanır olmuştur” denildi. Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar, “Bugün ilk defa, genel seçimler yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından bir risk olarak görülmemektedir.

Bunların sonucu olarak, 2011 çok hareketli bir yıl olacak. Yalnız, özelleştirmeler yine belirleyici rol oynayacaktır” diye konuştu. Raporda, geçtiğimiz sene satın alma ve birleşmelerde yerli payının yabancıların önüne geçtiği de vurgulandı. Bunun sebebi ise yabancı yatırımcının küresel krizde zayıflaması olarak gösterildi.

AMERİKA VE AVRUPA'DAN HIZLI TOPARLANACAKSINIZ

Kriz Kahini lakabıyla tanınan Prof. Dr. Nouriel Roubini, Türkiye’nin ABD ve Avrupa’dan daha hızlı toparlanacağını söyledi. Roubini şunları kaydetti: “Türkiye gibi ülkelerde düzelme ABD ve Euro Bölgesi’ne göre daha hızlı olacak.

Türkiye şoku absorbe etti, orta-uzun vadede iyimserim. AB yavaş büyüyeceğinden Türkiye ihracatını çeşitlendirmeli. Türkiye’de faizler uzun süre düşük seyrederse enflasyonist baskı oluşur. ABD ve AB arasında bütçe açıkları bakımından simetri var; dolar daha da düşebilir. Türkiye ve benzeri ülkelerde bütçeler yapısal olarak daha iyi durumda. Türkiye gibi ülkelerdeki düzelme ABD ve Euro bilgesine göre daha hızlı olacak. Krizden erken çıkış enflasyona, geç çıkış ise bütçe açığına yol açar.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile