Yıldız, Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen AK Parti İl Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyüdüğünü ve değiştiğini belirterek, "Birçok uluslararası toplantılarda bize bunu nasıl yaptığımızı soruyorlar. Bazı rakamlar veriyoruz. Bu rakamların doğruluğunu teyit etmek isteyerek tekrar soruyorlar. 'Bu rakamlarda bir yanlışlık yok değil mi' diyorlar" diye konuştu.
Türkiye'nin bir yıllık büyümesinin, 2011 yılındaki değişim miktarının, Avrupa Birliği üyesi olmayla alakalı tartışmaların olduğu bu ortamda, bir ülkenin 6-7 yıllık büyümesine denk geldiğini vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:
"Bu kolay bir rakam değil. Bir ülkeyi değişirken büyütmek veya büyürken değişimini yönetmek çok kolay bir iş değil. Türkiye bir yerde gömüyle altın mı buldu da bu değişim sağlandı- Hiç bulunmayan kaynaklarını mı bir anda çıkardı ortaya- Nasıl oldu da gayrisafi yurt içi hasıla 3 katına, ihracatı 152 milyar dolara çıktı- Türkiye, Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve bu insan kaynaklarını buldu. En önemli kaynak insan kaynağıdır. Bunun Türkiye'ye getirdiği, Allah'ın verdiği bereketle buluşunca bir kısım mütereddit olduğumuz işler de hayra tevdi oldu. 10 yıl önce Türkiye 3 katına çıkacak desek 'biraz ihtiyatlı konuşalım' diye birbirimize uyarıda bulunuyorduk ama şimdi dünyada ilk on ekonomi arasına girme hedefimiz var. Bu yapılabilir. Biz iyi niyet ve yakıcı bir gayretle gece gündüz demeden uğraşıyor, çalışıyorsak inşallah bunu yakalarız."
Yıldız, arkalarında çok dua ve destek olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de 2002 yılında bu işe bütün ekibimizle başladığımızda her 3 seçmenden bir tanesi 'AK Parti' dedi.
Daha sonra 2 seçmenden birinin AK Parti dediği ortama geldik ama bu arada doğru şeyler yaptık. Doğru şeyler yaptıkça güçlendik. Allah'ın koyduğu kanun da böyle. Güçlendikçe daha çok doğru yapma kabiliyet ve kapasitesine ulaştık. Bu çözüm süreciyle beraber, bu bölgedeki yapılanmayla beraber, ülkeler arası koyduğumuz tavır gereği, bu ülkenin idaresine koyduğumuz irade gereği inşallah her 3 seçmenden 2'sinin AK Parti dediği bir dönemin başlangıcındayız. Bunu da yapabiliriz. Buna inanacağız" dedi.
-"Siz hükümet olmaya devam edin"-
"CHP'de, muhalefet parti içinde, kendileri ile yalnız konuştuğumuzda 'ben AK Parti'ye oy vermedim. Bundan sonraki seçimde de oy vermeyi düşünmüyorum. Benim geleneğim böyle. Ben böyle alıştım' diyen arkadaşlarımız var. 'Ben oyumu CHP'ye veririm ama bu ülkenin idare edilmesini sizler daha iyi yapıyorsunuz. Siz hükümet olmaya devam edin' dedi.
Buna ben şahit oldum" diyen Bakan Yıldız, şöyle devam etti:
"Bir işin, bir şeyin nasıl olmayacağını tarif edenlerle bir ülkenin nasıl yönetileceğini tarif edenler ayrı yerlerde bulunuyorlar. Biz birçok olumsuzlukları tamir ederken, yapılandırırken, onarırken olumsuz cümle kullanmamaya gayret ettik. Hatta 10 yıl önce iktidara geldiğimizde 'enkaz edebiyatı yapmayacağız' dedik. Enkaz edebiyatı yapmıyor olmamızı istismar edenler oldu. O zaman dedik ki; bu ülkenin Bakanlar Kurulu'nda, 'acaba bir aylık maaş ödemezsek ne olur, bir aydan bir şey çıkar mı' diyenlerin olduğu, yapılan anketlerde 'siz bu ülkeyi terk etmek ister misiniz' sorusuna 'evet benim güzel ülkem, benim doğduğum ülke ama terk etmek isterim' diyenlerin oranının yüzde 67'ye çıktığı bir ortamda biz ülkeyi aldık. 'Kusura bakmayın, enkaz edebiyatı yapmıyorsak bunu da istismar etmeyin' dedik."
Toplumdaki her çatlağın, her yarığın, her kırığın onarılmasıyla alakalı ciddi çaba gösterdiklerini dile getiren Yıldız, "Vatandaşımızın arasında hiçbir ayrım yapmadık. AK Parti'ye oy verenler bizim başımızın tacıdır ama oy vermeyenleri de saygıyla karşıladık. 'Hizmet götürmede herhangi bir ayrısı gayrısı yoktur' dedik. O yüzdendir ki 81 ilimizde şu anda üniversite var ve üniversite sayısı 76'dan 170'e çıkmışsa, oradaki vatandaşımıza verdiğimiz değerden dolayıdır" diye konuştu.
-Çözüm süreci-
Bakan Yıldız, çözüm sürecinde önemli bir noktaya geldiklerini belirterek, "Bizim bir açılım sürecimiz var. Bu manada önemli bir dönüm noktasına geldik. Kronik hale gelmiş bir sorun. Terörist başının 1980'lerde 'biz 5 bin sayıya çıkarsak bu ülkeyi halledebiliriz' dediği noktada, 7 defa 5 bin sayısına çıkmış teröristler ama hepsi bitirilmiş. Peki bu onlar ve bizim açımızdan sürdürülebilir bir şey mi- Kaydedilebilir 300 milyar dolarlık harcama yapmışız" dedi.
Gümüşhane'ye enerji sektörü olarak 40 milyon liralık bir yatırım yapabildiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Nasıl olsa harcandı, geride kaldı, değil mesele. Enerjimizi de zihnimizi de başka yere harcadık. Yalnız ekonomimizle idaremizle siyasetimizle büyümeyip, zihnimizle beynimizle gönlümüzle sağduyumuzla basiretimizle ferasetimizle büyümüşsek burada farklı bir çözüm üretmemiz lazım. Annelerin, babaların ağlamadığı ve üzüntülerini yüreğine gömmediği bir Türkiye'yi mutlaka oluşturmamız lazım. Türkiye bir çok meselenin üzerinden geliyor. Bunun da üstesinden gelecektir. İyi niyetli insanlar çözüm, kötü niyetliler suçlu arıyor. Suçlu her zaman vardır ama önemli olan irademizi en üst noktada koyup, çözümü getirmemiz. Biz çözümü aradık. Topraklarımızda birlikte yaşama kültürünü sağlamlaştırmak için uğraşıyoruz."
Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a kadar tek bayrak, tek devlet ve tek vatan, dediklerini ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:
" Bunu Diyarbakır'da da Hakkari'de de söyledik. Türk bayrağımızı, bir kısım partilerin yaptığı gibi değil, Türkiye'nin dört bir yanında dalgalandırdık. Bize düşen budur. Bunun da hiçbir tavizi olmaz. Bize diyorlar ki 'ne verdiniz bunun karşılığında-' Bizi tanıyanlar bilir. Biz onların bahsettiği gibi bir eyalet sistemi veya Apo'nun serbest bırakılması noktasında hiç taviz verebilir miyiz- Biz böyle bir şey yapar mıyız- Biz bu ülkeyi bunu söyleyenlerden daha mı az seviyoruz- Tam tersi biz daha fazla sevdiğimiz için bunları yapıyoruz. Biz hep ülke adına yaptığımız doğruların partimizi de güçlendirdiğini gördük. İnşallah bu da böyle olacak. Buradan ak bir şekilde çıkmış olacağız. Hiçbir cana kıyılmamasından yanayız. Bu sürece başkaları pazarlık, biz çözüm süreci adını verdik. Kimseyle pazarlık yapmadık, yapmayız da. Milletimizin izzeti nefsine dokunacak herhangi bir hareketi onaylamadık ve onaylamayacağız da. Biz bir şey yapıyormuş gibi yapmıyoruz. Gönlümüzden yüreğimizden geldiği için yapıyoruz."
-Akil İnsanlar Heyeti-
Çözüm sürecine yeni bir soluk getirmek için Akil İnsanlar Heyeti oluşturulduğunu dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:
''İki ay gibi bir süre içinde anlatacaklar, dinleyecekler, daha fazla paylaşacaklar bu konuyu. Herhangi bir itham olmayacak ama konunun özüne daha fazla inecekler. Bu münevver kadronun başarısı aslında ülkemizin başarısı olacak. Karadeniz deyimiyle horona giren tabii ki terleyecek. Her birimiz bu sürecin kolay olmadığını, sıradan bir problem olmadığını biliyoruz. Bu süreçte yalnızca Türkiye'den insanların ve aktörlerin olmadığını da biliyoruz. Türkiye güçlendikçe muhatapları değişiyor. Türkiye lig atladıkça karşısındaki oyuncular değişiyor."
-İsrail'in özür dilemesi-
İsrail'in bugüne kadar yüzlerce hata yaptığını dile getiren Yıldız, şunları belirtti:
''Birleşmiş Milletler kınama cezaları verdi. İsrail hangisinde özür diledi- Mecliste şimdi muhalefet partisinden milletvekili arkadaşımız çıkıyor, 'ne olmuş yani özür dilettiyseniz' diyor. Kusura bakmayın, bu kadar küçümsenecek davranış değil bu. İsrail'in özür dilemesi sadece Türkiye'de değil, dünyada bir çıkış noktası olarak tarihe düşecektir. Bunu Sayın Başbakanımız her zaman olduğu gibi dirayetli yapısıyla hamdolsun bu noktaya getirmiştir. 2 yıl önce Mavi Marmara olayı olduğunda Şili'de Başbakanımız ile beraberdim. Haberi aldık. Şili'ye geleli 3 saat oldu, olmadı. CNN İnternational ve Bloomberg'i açtığımda, 'Suriye'ye silah kaçıran Türk gemisine İsrail baskın yaptı' diye haber geçiyordu. Bu haberi 1.5 milyar insandan daha az kişi izlememiştir dediler. Daha dakika bir gol. Biz böyle bir yanlış algıyı bu noktaya getirdik. Sonra görüldü orada silah bulunmadığı. Mazlum insanlara yardım için gidildiği anlaşıldı.
Bir yanlış haberi on bir doğru haberle ancak düzeltiyorsunuz. O noktadan başlayıp da 'özür dilenmezse bu ilişki bitmiştir' diyen bir Başbakan karşısında İsrail Başbakanı o kelimeyi kullanmak zorunda kalıyorsa kusura bakmayın bunun iktidarı, muhalefeti olmaz. Bu, küçümsenecek bir davranış ve tavır olarak değerlendirilemez. Bu sadece bir başbakana değil, 76 milyona yapılan bir haksızlıktır."
-"Hamdolsun niyetimiz halistir"-
Çözüm süresinde ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:
''Çözüm sürecinde oluşan Akil İnsanlar bir AK Parti heyeti değildir. Farklı fikirde olanlar, farklı entelektüel seviyesi olanlar vardır. Farklı etnik gruptan kendilerini hissedebilirler. Bunların hiçbiri önemli değil. Bizim ülkemiz için hep beraber uğraşacak bunlar. Yaptığımız işler niyetimize göredir. Burada hamdolsun niyetimiz halistir. Akıbetimizin de hayırla tamamlanacağına inanıyoruz. Huzur ikliminin oluşması kimlerin işine geliyor kimlerin gelmiyor bir bakın. Yüreğinde acı, sıkıntı çeken, derdi olan her insanın işine gelir huzur ortamı. Karmaşadan beslenenler, sıkıntıdan nemalananlar bundan hoşlanmayacaktır. Biz hiçbir ayrım olmaksızın, fark gözetmeksizin, vatandaşımızın huzurunu, sükunetini sağlamaya çalışacağız.''
Bakan Yıldız, CHP'nin kendileriyle, Irak ile alakalı bir gensoru verdiğini belirterek, "Eğer özel hukuk hükümlerine tabi kamu veya özel şirket orada bir ticari sözleşme yapıyorsa buna herhangi bir söz söylememek lazım dedik. Niçin- On dokuz ülke yaparken problem yok, yirminci ülke Türkiye yaptığında CHP gensoru veriyor. Ben dedim ki siz oranın halkının mı savunucususunuz, yoksa bizim halkımızın mı- Ham petrol İran'a giderken problem yok, Türkiye'ye gelirken problem var. Siz o zaman İran'ın savunmasını mı yapıyorsunuz- Bunu sorduk, cevap veremediler. O yüzden eğer Türkiye bir yere imza atıyorsa doğru olduğuna inandığı için atıyordur'' diye konuştu.
Muhabir: Osman Yetim-İbrahim Özdemir
Yayıncı: Murat Kaban
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Yıldız, Gümüşhane'de Açıklaması
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Bu çözüm süreciyle beraber, bu bölgedeki yapılanmayla beraber, ülkeler arası koyduğumuz tavır gereği, bu ülkenin idaresine koyduğumuz irade gereği inşallah her 3 seçmenden 2'sinin AK Parti dediği bir dönemin başlangıcındayız" dedi.



















