Resim yapmanın kendini ifade etmenin en iyi yolu olduğunu söyleyen Alabaş, “Engelli olmam da resim yeteneğine sahip olmam da takdir-i ilahi. Resim yapmak beni hayata bağlayan bir köprü.” dedi.
Alabaş’ın resme olan ilgisi, henüz okula başlamadan ablasının defterlerine gizlice resimler yaparak başlamış. İlkokula başladığında öğretmeni Nurcin Kayhan’ın keşfettiği resim yeteneği sayesinde, ilkokul sıralarında düzenlenen resim yarışmalarında dereceler elde etmiş. Öğretmeninin teşvikiyle girdiği Güzel Sanatlar Lisesi’ni birincilikle kazanan Alabaş, orada da çeşitli yarışmalarda dereceler almış. Daha sonra Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü'nü kazanan Alabaş, mezun olduğu 2004 yılından bu yana ressamlık yapmasının yanı sıra hem Rat Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda resim öğretmenliği yapıyor hem de Belediye Kültür Merkezi (BKM)'nde 8 yıldır ressam yetiştirmeye devam ediyor. Bir kolu ve bir eli olmamasına rağmen uluslararası alandaki ressamlar kadar başarılı olan engelli öğretmenin azmi, öğrencileri başta olmak üzere herkese örnek oluyor. O, takdir-i ilahi olarak gördüğü engelinin, yine Allah’ın takdiri sonucu resim çizme yeteneği sayesinde daha büyük güzelliklere sebep olduğunu düşünüyor. AİLE BOYU RESİM Resimle olan yolculuğu sırasında ailesinin en büyük destekçisi olduğunu dile getiren Alabaş, “Ailem bana her zaman ihtiyacım olan desteği verdi. Her zaman yanımda oldular. Daha başarılı olmam için beni tetiklediler. Hatta benden bir yaş küçük erkek kardeşim var, o da resim öğretmeni olarak görev yapıyor.” diye konuştu.
"ENGELLİ OLMAK SANATA ENGEL DEĞİL"
Alabaş’ı, engelli olması da durduramamış, aksine içindeki sanat aşkının büyümesini sağlamış. O sadece ressamlık yapmakla kalmıyor, etrafındaki gençlere de yol göstermeye çalışıyor. Çocukken kolunun olmamasını kabullenemediğini ifade eden Ressam Alabaş, bunu büyüdükçe aştığını ifade ederek, “Yaradan, herkese mutlaka farklı bir yetenek veriyor. Ben aile konusunda şanslıyım. Engelli olmam, resim aşkımı engellemeyi bırakın, acaba böyle bir şey olmasaydı bu yetenek olur muydu diye düşünüyorum. Bu eksikliği belki de sanatta tamamlıyorum. Engelli doğmak elinizde değil; takdir-i ilahi. Yaradan 'bu canı ben verdim ben alırım' diyor. Onun doğrultusunda, gerektiği gibi yaşamak zorundasınız. Kendinize dönüp bir bakıyorsunuz ne yapabilirim diye. Yaradan, sanat hayatımda genç nesillere katkıda bulunabileceğim bir sürü fırsat sundu. Ben de bunu değerlendirmeye çalışıyorum.” şeklinde konuştu.
Açmış olduğu kurslarla Türkiye’nin seçkin üniversitelerine çok sayıda öğrenci gönderdiğini kaydeden Alabaş, çalışmaları hakkında şu bilgiyi verdi: “8 senedir resim kursu veriyorum. Marmara, Mimar Sinan, Hacettepe, Gazi üniversiteleri başta olmak üzere ülkenin bir çok seçkin üniversitesine öğrenci gönderdim. Kursuma gelen 200 öğrencimi üniversiteye yerleştirdik. Kurs dışında da Milli Eğitime bağlı olarak Zonguldak Rat Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda resim öğretmenliği yapıyorum.”
ÜNLÜLERİN RESMİNİ ÇİZİYOR
İleride kendine ait bir sanat evi kurma hayali kuran Cengiz Alabaş, çok geniş bir portre yelpazesine sahip. Brad Pitt’ten Rusell Crowe, Angelina Jolie ve Behzat Ç’ye kadar onlarca ünlü ismin portresini büyük ustalıkla çizen Alabaş, “Çölde kalan birinin suya olan açlığını hissedin. Benim için resim bu anlama geliyor. Resim, kendimi ifade ettiğim bir alan. Benim hayallerimi ve umutlarımı yansıtan bir sanat dalı.” dedi.
Engelli Ressam Fırça Darbeleriyle Hayata Tutunuyor
Zonguldak’ta 8 yıldır resim öğretmenliği yapan Cengiz Alabaş (30), sağ kolunun protez, sağ elinde ise parmağı olmamasına rağmen birbirinden güzel yaptığı resimleri ve başarılı öğretmenliğiyle çevresinde adından söz ettiriyor.