Erdemir İşçilerinden Uyarı Eylemi

ERDEMİR ile Türk Metal Sendikası arasında toplu sözleşme görüşmelerinde yaşanan tıkanıklığın ardından eylem kararı alındı. 22. dönemi kapsayan toplu iş sözleşmesi için yapılan 6 görüşmede, 80 maddenin 14‘ünde anlaşma sağlanamadı. Türk Metal Sendikası, ERDEMİR ana kapısı önünde yaklaşık 3 bin 500 işçinin katılımı ile uyarı eylemi gerçekleştirdi. Türk Metal Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri İsmail Dursun, yaptığı konuşmada, "Bizler 16 ay süre zarfında yüzde 35 eksik ücretli çalışarak işimize ve iş

yerimize sahip çıktık. İşverenimize kötü gün dostu olduğumuzu gösterdik ve birçok zorluğa hep beraber göğüs gerdik. Toplu sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlığa giden süreçte bizler bu sözleşmenin masada bitmesi yönünde çalışmalar yaptık ve bu düşüncede olduk. İşverenimizin bize 2 yıl boyunca öngördüğü sıfır zam önerisi kabul edilir bir durum değildir. Bizler işimizi, iş yerimizi seviyoruz ama bu demek değildir ki sıfır zamla sözleşme imzalayalım. Bizler ERDEMİR ailesine yakışan bir şekilde ve masada

sözleşmeyi bitirmek istiyoruz. Bu amaçla mücadelemiz ve eylemlerimiz artarak devam edecektir. Ara bulucu raporu taraflara iletilmiştir, bundan sonra yasal prosedür devam edecektir. 2009 yılında en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında 7. sırada yer alan, 2010 yılının ilk dönemini karlılıkla kapatan işletmemizin bunun karşılığında kötü ve rekabetçi dönemde olduğumuzu söyleyerek pazar payını kaybetmemek adına bu parayı yatırımda kullanacaklarını söylemeleri ve sıfır zam teklifleri bize biraz tuhaf

gelmektedir. Sanıyorum işverenimiz bu karı elde etmede ve gelecekteki sıkı rekabet ortamında kaliteli ve üstün randımanlı çalışmalarıyla şirkete en büyük katkıyı sunacak olanların ERDEMİR işçisi olacağını göz ardı etmekteler. Unutulmamalıdır ki bugün işletmemizin Türkiye‘nin gözbebeği olmasında siz çalışanların katkısı inkar edilemez derecede büyüktür. Sizler bu işletme için 16 ay boyunca maaşlarınızın yüzde 35‘inden feragat ettiniz, yani şirketin geleceği için elinizi taşın altına koydunuz ve şirket

tekrardan düze çıktı. 2010 yılını karlılıkla kapattı. Özverili çalışmalarıyla ve yüzde 35 indirimiyle bu karlılıkta en büyük payı olan ERDEMİR çalışanına şimdi kalkıp bu kardan pay vermeyeceğiz demek hiçbir akıl ve mantığa sığacak bir yaklaşım değildir. Bu nasıl bir düşüncedir ki, çalışırken fedakarlık yaparken bir aileyiz mantığında olup, paylaşırken ailenin dışında tutulmamız hangi tutarlı düşüncenin ürünü olabilir? Biz bu karı eşit pay edin demiyoruz, tabii ki yatırım yapılacak, yatırımlara ciddi paylar

aktarılacak. Bu yatırımları bizler de destekliyoruz. Hatta daha büyük yatırımların yapılmasını talep ediyoruz. Bu yatırımların hem şirketin hem de bizim geleceğimiz olduğunu biliyoruz ve bunun idraki içindeyiz. Bizler bu toplu sözleşme döneminde birinci 6 ay için yüzde 9, sosyal haklar için yüzde 16 zam talep ettik. Daha diğer 3-6 ayı konuşmaya fırsat bulamadan 2 yıl boyunca hem ücretlerde hem sosyal haklarda sıfır zam teklifiyle karşılaştık. ERDEMİR çalışanı bu zam teklifini hak etmiyor, sanırım şaka

yapıyorlar, sanırım ERDEMİR işçisinin direncini deniyorlar, sabrını zorluyorlar. Bugün buradan bu sözleşme döneminde ilk kez işverenimizi uyarıyoruz. Bu uyarılara kulak versinler, bu işçinin haklı talebinin sesidir. Bu toplantı ilktir ama taleplerimiz karşılık görmezse son olmayacaktır. Kimse işçinin sabrını zorlamasın, sıfır zamla sınamasınlar. Eğer bu dayatma devam ederse biz de eylemlerimizin dozunu artırarak sonuna kadar bu kutsal hak mücadelesini devam ettiririz. ERDEMİR çalışanları, bu toplu

sözleşme döneminde işverenimizin ve değerli yöneticileri yassı mamulde ERDEMİR‘in artık yalnız olmadığını, yeni yeni demir-çelik fabrikalarının ülkemizde kurulduğunu ve bunlarla rekabet etmenin zor olacağını, bu yüzden tedbir aldıklarını söylüyorlar. Yine dünyada çelik üretiminde ton başına maliyetlerin işyerimizde daha yüksek olduğunu, bunun da sorun yarattığını, rekabette zorlandıklarını ve bu nedenle karşımıza sıfır zamla geldiklerini söylüyorlar. Ben görevim gereği dünyanın birçok ülkesini ve bu

ülkelerde kurulu demir çelik tesislerini gezdim. Aradaki çalışmaları, verimliliği, işçinin şirketine bağlılığını, mensubiyet duygularını inceleme fırsatı buldum. İddiayla söylüyorum, bu ülkelerin hiçbirinde sizdeki kaliteyi, sizdeki verimliliği, işletmeye sadakati bulamadım. Dünyada hiçbir ülkede işini, fabrikasını sizin kadar seven, iş yerini sanki kendi malıymış gibi seven, koruyan, kollayan başka bir işçi görmedim, kimse de göremez. Bu nedenle bu dönem ve bundan sonraki dönemlerde de işverenimizin bu

güzel hasletlerinizi ve bu verimliliğinizi göz ardı etmeden ERDEMİR çalışanlarını değerlendirmelerini bekliyor ve bu konuda onları duyarlı olmaya, hakkımız olan ücret artışını bir an önce uygulamaya çağırıyorum. Bu eylemimiz uyarı eylemidir. Biz işyerimizi en az onlar kadar, hatta onlardan bile fazla düşünüyor ve seviyoruz. Biz ERDEMİR işçisiyiz, bizim ERDEMİR‘den başka gidecek yerimiz yok ama bizim hakkımızı onlara yedirecek gözümüz de yok. Bu birlikteliğinizi, dayanışmanızı bozmaya çalışanlara aman

vermeyin. Biz hep sizin yanınızda, sizinle beraber olacağız. Yaşasın dayanışmamız, yaşasın hak mücadelemiz. Eylemlerimiz bu günlük bitmiştir. Bundan sonraki eylem takvimi için şube başkanınız ve yönetimimiz sizlerin de taleplerini değerlendirecek ve bildirecektir. Bir olalım, iri olalım, diri olalım" dedi.