Erdoğan: Bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar

Erdoğan, partisince Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda "Büyük Oyunu Bozmaya Haydi Tarih Yazmaya" sloganıyla düzenlenen Milli İradeye Saygı Mitingi'ndeki konuşmasına alandakileri, Samsun'u ve ilçelerindeki vatandaşları selamlayarak başladı.

"Güneşin doğduğu şehir Samsun'dan, kurtuluş mücadelesinin başladığı Samsun'dan, Karadeniz'in lokomotifi Samsun'dan tüm Karadeniz'i, tüm Türkiye'yi gönülden selamlıyorum" diyen Başbakan Erdoğan, "Şu aşkınıza, sevdanıza, muhabbetinize en çok da ahde vefanıza tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Allah muhabbetimizi artırsın, Rabbim kardeşliğimizi daim kılsın, aşkımız, sevdamız, tutkumuz, dostluğumuz, kardeşliğimiz inşallah ebedi olsun" diye konuştu.

Erdoğan, Karadenizlilerin söyleyeceğini kemençeyle sazla, tulumla söylediğini vurgulayarak, "Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi İskoçya gaydaysıyla söylemez, Karadeniz'in tulumuyla söyler. Karadeniz, yağmacılara söyleyeceğini söyledi.

Vandallara diyeceğini çoktan dedi" ifadesini kullandı.

Karadenizli gençlerin eylemcilere tepki amacıyla hazırlayıp, sosyal medya üzerinden paylaştıkları klibi anımsatan Erdoğan, klipte yer alan "Devirdik biraları, yaktık arabaları, cam çerçeve indirdik, kaldırdık insanları. Twitter'dan Facebook'tan döktük onları dışarı. Kandırdık biz onları, al aklını başına, Türk milleti yemiyor, iki kişiden biri, AK Parti seviyor. Başka parti tanımam, AK Parti'nin üstüne, Allah seni korusun, dualarım seninle" sözlerini Karadeniz şivesiyle okudu. Erdoğan, "İşte Karadeniz uşağı bu işte Karadeniz zekası budur" dedi.

Erdoğan, "Karardı Karadeniz, doldu da taşamıyor" türküsünü hatırlatarak, "Karadeniz haftalardır doldu, doldu ama taşmadı. Karadeniz doldu ama taşkınlık yapmadı. Karadeniz siyasette söyleyeceğini sandıkta söyledi.

İnşallah yine sandıkta söyleyecek. Şimdi buradan Karadeniz'den Karadeniz'in yıldızı Samsun'dan haykırarak, diyeceğimizi tüm Türkiye'ye tüm dünyaya Samsun'dan duyuracağız."

Başbakan Erdoğan, geçen cumartesi Ankara'da düzenledikleri mitingde yüz binlerin, pazar İstanbul'da 1,5 milyon kişinin dün Kayseri'de yüz binlerce kişinin seslerini dünyaya duyurduğunu, bugün de Samsun Cumhuriyet Meydanı'nın tıklım tıklım dolduğunu söyledi.

"Taksim Meydanı duyar mı? Ankara duyar mı? Tüm Türkiye duyar mı? Dünya duyar mı? Samsun, demokrasiye sahip çıkıyor muyuz? Sandığa, milli iradeye, Türkiye'ye sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin Samsun? Bir miyiz, beraber miyiz, kardeş miyiz, hep birlikte Türkiye miyiz Samsun" diye alandakilere soran Başbakan Erdoğan, aldığı "evet" cevabının ardından, "Allah'ın izniyle bu iş bitmiştir. Sizin şu gür sesiniz var ya sizin şu nidanız, haykırışınız var ya inanın Türkiye üzerinde hesabı olanların planlarını bozmuştur, bundan hiç endişeniz olmasın" değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşlardan televizyondaki yayınları dikkate almamalarını isteyen Başbakan Erdoğan, "Bunlar İstanbul'daki muhteşem karşılamayı görünce, oyunları bozuldu. Bunlar, Adana'daki İçel'deki coşkuyu görünce oyunları bozuldu. Bunların hesapları alt üst oldu. Ankara'daki ilgiyi görünce zaten oyunları bozulmuştu. Sincan'daki, Kazlıçeşme'deki, Kayseri'deki aşkı, sevdayı, muhabbeti görünce oyunları bozuldu. İşte şimdi Samsun, ne diyor? 'Ben buradayım' diyor. İşte şimdi Samsun bu oyunu bozuyor. Bu tuzağı alt üst ediyor" dedi.

Ankara mitinginde "Biz sabırla, metanetle, itidalle direniriz. Ellerimizi semaya açıp duamızla Arafatta vakfemizle namazda kıyamla direniz"dediğini anımsatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Onlar milyonlarca twit atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar. Onlar yaksınlar, yıksınlar, yağmalasınlar bizim tek bir 'la havlemiz' bütün tuzağı bozar. Onlar camilere ayakkablarıyla girsinler, onlar camilerimizde içki içsinler, onlar başörtülü kızlarımıza el uzatmaya kalksınlar, bu milletin bir duası bu milletin bir kez 'Ya Allah, ya fettah, ya sabır' demesi onların bütün hesaplarını alt üst eder. İşte bu milletin duası, bu milletin sabrı, itidali her şeye galip geldi. Kurulan tüm o tuzakları, tüm o oyunları alt üst etti. Bu olaylar başladğı andan itibaren, içerdeki bazı medya, sanatçılar, sözüm ona yazarlar, sözüm ona aydınlar, hatta bazı ülkelerin liderleri, hatta bazı parlamentolar ne dediler: 'ağaç' dediler, 'Gezi Parkı' dediler, 'polis şiddeti' dediler, 'demokrasi, hukuk, özgürlük' bunu söylediler. Günlerce sürekli bunlardan bahsettiler, haftalar boyunca sadece bu konuları dile getirdiler. Yakılan polis otolarından, sivil vatandaşlarımın yakılan araçlarından bahsetmediler, kamu kurumlarına yapılan saldırılardan bahsetmediler, esnafın tüccarın dükkanının yağmalanmasından bahsetmediler. Utanmadan, sıkılmadan hala bunları kalkıyorlar, Gezi Parkı'na sahip olmaktan bahsediyorlar. Bunların derdi Gezi Parkı mıydı? Ağaç mıydı? Derdi ağaç olanlar, ağaçları devirir miydi? O canım peyzaj çalışmalarında ne var ne yok hepsini yakıp yıkarlar mıydı? Sonra siz bunu kime karşı yapıyorsunuz, Tayyip Erdoğan'a karşı."