Esnafa emeklilik müjdesi veren Erdoğan, çözüm süreci ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
SANATKAR GEREKTİĞİNDE KAHRAMANDIR, ASKERDİR
Bizde esnaf ve sanatkar demek, ticaret yapan, alan – satan sırf ekonomik faaliyette bulunan insan demek değildir. Bizim medeniyetimizde, milli ve medeniyet ruhumuzda esnaf ve sanatkar gerektiğinde askerdir, alperendir, gerektiğinde vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır.
ADALETİ SAĞLAYAN HAKEMDİR, KARDEŞTİR
Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir, gerektiğinde adaleti sağlayan hakimdir hakemdir, gerektiğinde de şefkatli kardeştir.
O MAHALLENİN ADETA RUHUDUR
Taksici deyip şoför deyip geçemezsiniz. O mahallenin eminidir, ağabeyidir, mahallenin bekçisidir. Bakkal deyip kasap deyip manav terzi deyip geçemezsiniz. O mahallenin adeta ruhudur. Sokağımızın semtimizin vicdanıdır. Esnafı çıkartıp aldığınızda Türkiye tarihinden geriye hiçbir şey kalmaz.
ALLAH ALLAH DİYE ZİKREDİYORLAR
Selçuklu ve Osmanlı döneminde bakırcılar yaptıkları işe vurdukları çekice bile bir derin anlam yüklüyorlar. Tak tak diye ses çıkarken, bakırcının gönlünden dilinden Allah Allah diye zikir dökülüyor. Keçiciler yünü vücutlarına vurdukça Allah Allah diye hakkı zikrediyorlar. İşte böyle bir ruh var. Medeniyet var. Elini açık tut kapını açık tut sofranı açık tut. Elini bağlı tut, dilini bağlı tut, belini bağlı tut. İşte böyle bir teşkilata böyle bir geleneğe zihniyete sahip olmak bizim için milletimiz için inanın eşi bulunmaz bir talihtir.
Böyle bir esnaf ve sanatkar camiasına sahip olmak geleceğimiz adına da iftihar vesilesidir. Rabbim bu milleti ekmeksiz susuz havasız vatansız bırakmasın. Ama onlar kadar böyle güzel bir esnaf geleneğinden böyle güzel bir camiadan cemiyetten de inşallah mahrum bırakmasın.
ESNAF AYAKTA DURDUKÇA BU DEVLET AYAKTA KALIR
Esnaf yaşadıkça bu millet yaşar. Esnaf ayakta durdukça bu devlet ayakta kalır. İşte onun için esnafın acımasız ve ahlaksız iktisadi anlayışın altında ezilmesine hep birlikte karşı çıkacağız.
Esnaf ahlakını dışlayan değil, onu çürüten değil, esnaf ahlakıyla yoğrulmuş yeni bir anlayışı hem ülkemize hem dünya idrakine söyletmek durumundayız.
İstikrar idari maslahat asla değildir. İstikrar mevcudu muhafaza etmek, ileriye gitmek için de sürekli atılım yapmaktır, yani geriye gitmeden ileriye doğru gitmektir.
EKONOMİYİ ELEŞTİR...
Ankara'da oturduğun yerden, Ekonomiyi eleştir, demokrasiyi, suriye ırak politikasını eleştir. Hazreti Mevlana'nın bir sözü var “Pergel gibi bir ayağın burada, merkezde olacak diğer ayağınla alemleri gezeceksin.” Biz de bunu yanlış anlayıp iki ayağını merkeze sabitleyip oradan ahkam kesenler var.
yan gelip yatanlar yatmaya devam etsinler. Biz bürokratın teknokratın koşturmasını istiyoruz. Cumhurbaşkanı bu noktada asla istisna değildir. Koşan koşturan terleyen bir cumhurbaşkanı istiyor, böyle bir cumhurbaşkanı olmanın gayretini veriyoruz.
Geçen de söyledim yine söylüyorum. Öyle bir yargı düşünün ki, ihalesi iki yıl önce bitmiş galataport'ta ihaleyi durdurma kararı vermiş. İş bitmiş, adamlar ödemeyi yapmış, bu işin inşaatı başlayacak. Bu nasıl bir vatanseverliktir? Orada da söyledim. Cumhurbaşkanının hıyaneti vataniyye diye bir suçu var, peki yargıcın nesi var? o neyle yargılanacak? Biz ülkeyi nasıl uçuracağız bunu konuşuyoruz, beyler durdurma kararı veriyor, bir değil iki değil üç değil. dert başka, bu noktada izan arıyoruz. Bu meseleyi çözmemiz lazım. Belli bir nazarla olaylara bakamazsınız. Onun için adalet arıyorum adalet.
BİZİ DIŞARIDAN BİTİREMEZLER...
Allah razı olsun bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Yani burada bu milletin menfaatlerini görmeyenlere karşı inanın ahımız çok ahırdır. MGK'dan aldığımız tavsiye kararı sıradan bir karar değildir. Legal görüntü altında illegal faaliyetlerle ulusal güvenliğimizi tehdit eden tüm unsurlara karşı bu mücadele sürecek. Bugünden geriye dönüş olmayacak. Türkiye'nin uçması lazım. Bizi dışardan bitiremezler, bizi ancak içerden bitirirler.
Paralel yapının esnafımız ve sanatkarımıza nasıl musallat olduğunu, kimi zaman gönüllü olarak ama çoğu zaman şantajla kumpasla esnafımızı sömürdüğünü bugün artık çok net olarak gördük görüyoruz. Paralel yapıyla ilgili olarak gerek yurt içinde gerek yurtdışında yaptığımız son derece isabetli uyarılar, bakıyoruz bazı müttefiklerini yol arkadaşlarını da rahatsız etti. Bütün cesaret çağrılarımıza rağmen, şantajın bazı siyasilerin üzerinde hala etkili olduğunu görmek açıkçası bizi üzüyor.
Afrikalı dost ve kardeşlerimize yaptığımız uyarılar da birilerini rahatsız etmiş. Afrikalı dost ve kardeşlerimizi uyarmak bizime n tabii vazifemizdir. Farklı maskeler altında misyoner ve ajan tavrıyla bu yapının Afrika'yla faaliyet göstermesi, ülkemiz adına da kardeş ülkeler adına da ciddi bir tehdittir. Bu yapıyla mücadelemiz milletimizin de verdiği yetki uyarınca hız kesmeden devam edecek.
ÇÖZÜM SÜRECİ ESNAFI UMUTLANDIRDI
Çözüm sürecine gelince, esnaf ve sanatkarımız gerçekten çok kritik bir yerde duruyor. Batı'da Kuzey'de ve güneyde terörün ekonomi üzerindeki olumsuz etkisine bedel ödenirken, Doğu'da buna ek olarak haraç nedeniyle kepenk kapatma nedeniyle teröre bedeller ödendi. Hala ödeniyor. Çözüm süreci anne babaları umutlandırdığı kadar esnafımızı da umutlandırdı. Fakat dükkanları yakılıp yıkılan nice esnafımız var. Ben biliyorum ki hükümetimiz onlar üzerinde hassasiyetle duruyor. Son bir buçuk yıldır tüm sabotaj girişimlerine rağmen muhafaza edilen çözüm süreci esnafımızın huzur ortamını teneffüs etmesini sağladı. 6-7 Ekim olayları yeni bir kışkırtma olarak karşımıza çıktı. Şahsen şunu çok iyi biliyorum. Esnaf ve sanatkar arasında Türk Kürt Arap gibi ayrımlar yoktur, çünkü kardeştir. Ahilik hukukunu ahlakını muhafaza ederek terörün oyunun bozacağınıza da gönülden inanıyorum.
PAZARLIK SÜRECİ DEĞİL
Bu işin çerçevesi, sınırları bellidir. Bu bir pazarlık süreci değildir, taviz süreci, alma verme süreci asla değildir. Silahlar bir kenara konulacak ne mesele varsa konuşarak uzlaşarak siyaset zemininde çözüme kavuşacak. Bunun dışında hiçbir yola Türkiye Cumhuriyeti asla fırsat vermez, zemin vermez, imkan da vermez. Ne terör tehdidi ne sokakları karıştırma tehdidi ne de işlenen barbarca cinayetler Türkiye'nin istikamet çizgisini zedeleyemez. Şu anda hazırlanmakta olan yargı – güvenlik paketi uygulamaya girdikten sonra bu durum güvence altına alınacak. Biz birilerini memnun etmek için değil 77 milyonun barışını sağlamak için bu yola çıktık. Şımarıklığa başı bozukluğa da bizim tahammülümüz olmaz.
Ekonomi orada, tarih orada, medeniyet orada, hiç gündeme getiriyorlar mı? Halep'teki insan değil mi? Can değil mi? Cevabı belli, üst akıl Halep'i önemsemiyorsa taşeron akıl da önemsemiyor. Bunlar taşeron. Esed barbarlığı altında 300 bin insanın katline seyirci kaldılar, şimdi de Kobani üzerinden güya vicdan şovu yapmaya çalışıyorlar. Herkes bilsin biz, bizim meselemizi üst akılla, üst aklın taşeronlarıyla değil milletimizle beraber çözüyoruz. Bu çözümde yer almak isteyene, katkı sunmak isteyene süreçte yer vardır.
ESNAFA EMEKLİLİK MÜJDESİ
Önemli bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. O da şudur, SGK bugün öğleden sonra inşallah Halk Bankasıyla bir protokol imzalayacak. Ve bununla emeklilik imkanı var, fakat borçları prim borçlarını ödeyemediği için emeklilik hakkını kazanamayan Bağ-Kur'lu kardeşlerimize inşallah Halkbankamız 0,97 aylık faizle ve 36 ay vadeli olacak bir kredi vermek suretiyle Bağ-Kur'lu bu borçlarını ödeme imkanı yakalayacak. Emeklilik hakkını kazandığı gibi de sosyal haklardan istifade etmeye başlayacak. Bundan istifade edeceklerin sayısı 279 bin Bağ-Kur'lu. Tüm Bağ-Kur'lu kardeşlerime halkbankamızın SGK ile yapacağı bu protokolle birlikte şu anda güzel bir imkan hazırlanıyor. Kredi borcunu kredi çektikten üç ay sonra ödemeye başlayacak. Bir de böyle bir imkan geliyor. Böylece artık bağkurlu emekli olma noktasındaki bu sıkıntısını da aşmış olacak.
Erdoğan'dan esnafa emeklilik müjdesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'daki 4. Esnaf ve Sanatkarlar Şurası'nın açılış töreninde konuştu.