Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan temaslarını takip eden gazetecilere gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın Azerbaycan'la savaşa hazır olduklarına ilişkin sözlerine tepki gösteren Erdoğan, “Ermenistan ateşle oynuyor. Türkiye'de 100 bin civarında Ermeni var. Bunların 50 bini Türkiye vatandaşı değil. Oturma izni olmayanlara da hoşgörülü davranıyoruz. Yine Ermeni vatandaşlarımızın vakıf mallarını da iade ettik. 24 Nisan'da bir mesaj da yayımladım. Biz iyi niyetli olduğumuzu gösteriyoruz” ifadesini kullandı.
KORKU SARDI
Sarkisyan'ın ateşle oynadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Çatışma ortamında Azerbaycan ve İlham Aliyev güç kazanıyor. Rusya da tam manasıyla Ermenistan'a açıktan destek veremiyor. Çünkü Azerbaycan ile de menfaat ilişkisi var. Azerbaycan'ın aldığı yerlerle ilgili ‘Bizim için önemli değil' deseler de Ermenistan'ı korku sarmaya başladı. Nüfus, asker sayısı ve diğer imkanlar bakımından Azerbaycan'ın gücü Ermenistan'la kıyas edilmeyecek kadar fazla. Azerbaycan, çevresindeki ülkelere benzemez. Ne Gürcistan'a ne de Ukrayna'ya benzer. Rusya Ukrayna'da bile istediği sonucu alamadı. Sadece Kırım'da Tatarların nüfusu az olduğu için orada bir sonuç elde edebildi. Rusya yanlış yapıyor.”
HER ŞEY MASADA
DAEŞ'in Kilis'e yönelik saldırılarına da değinen Erdoğan, “Önümüzdeki ay bize ABD'den HIMARS bataryaları geliyor. Bunlar, 90 kilometre menzili olan etkin silahlar. Her türlü önlem alınıyor” dedi. “HIMARS bataryaları, güvenli bölgenin de tesisi anlamına mı geliyor?” sorusuna Erdoğan, “Benim bahsettiğim, Türkiye tarafında kendi güvenliğimizi sağlama çerçevesinde aldığımız önlemlerle ilgili. Saldırılara karşı bunları kullanabileceğiz” yanıtını verdi. Erdoğan, “Kilis e düşen bombalara karşı bir kara harekatı düşünülüyor mu?” sorusu üzerine, “Güvenliğimizle ilgili gereken her türlü tedbir görüşülüyor” ifadesini kullandı. DAEŞ'le mücadele ve PYD hususunda ABD ile ilişkilerde yeni gelişme olup olmadığı sorulunca Erdoğan, “Son dört-beş gün içinde verdiğimiz koordinatları vurma konusunda daha gayretliler. PYD ve YPG isimleri de artık telaffuz edilmiyor. Bu hususta eski tavırları yok. Yine de temkinliyiz” dedi.
KANAATİMİZ BELLİ
TBMM Başkanı İsmail
Kahraman'ın sözlerinin ardından başlayan laiklik tartışmalarına da değinen Erdoğan, şöyle devam etti: “TBMM başkanının ağzına kimse kalkıp kilit vuracak değil. Bu insan, hayatı siyasetin içinde geçmiş biri. Ortada bir Anayasa çalışması var, o da görüşünü söylemiş. Benim düşüncem ise AK Parti'yi kurduğum dönemden itibaren belli. Laiklik, devletin, tüm inançlara, ateistler dahil tüm gruplara eşit mesafede olması; tüm inanç gruplarının devletin güvencesi altında olmasıdır. TBMM başkanımızın ifadelerinden hareketle yaygara koparılarak bir yere varılabileceğini düşünmüyorum. Ama muhalefette her olayda sadece hakaret peşinde koşanlar olduğu da malum.”
ANLAYIŞIMIZ BU
“Anayasa'daki laikliğe dokunulmadan İslam'a vurgu yapalım” görüşünün hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Bunlar boş şeyler. Anayasa'da bu ülkedeki tüm dini grupların inançları güvence altına alınıyorsa özellikle İslam'a vurgu yapmaya ne diye ihtiyaç olsun? Bir Müslüman olarak inancımı istediğim gibi yaşayabiliyorsam mesele bitmiştir. Hristiyan Hristiyanlığını, Musevi Museviliğini, Ateist Ateistliğini yaşayabiliyorsa mesele bitmiştir. Hep bunu savunduk” diye konuştu.
RESMİ İYİ OKUMALIYIZ
Avurpa Birliği'nin Schengen konusunda samimi olup olmadığına ilişkin soruya Erdoğan, “Bu konu benim Başbakanlığım dönemimde Ankara Palas'ta açıklanmıştı zaten. 2016 Ekim'de Schengen'in uygulamaya gireceği o gün açıklanmıştı. Koşul moşul diye de bir şey yok. Ankara'da imzalar atılmıştı. Bu yılın ekim ayında da yürürlüğe girecekti. Şimdi bunu hazirana yani 4 ay önceye çekmenin bir kazanımmış gibi sunulmasını anlayamıyorum. Kaldı ki zaten 53 yıl beklemişiz. Bu tür küçük şeylerin büyük kazanımmış gibi sunulmasına üzülüyorum. Resmi iyi okumak lazım”cevabını verdi.
ERDOĞAN O ANLAR HAKKINDA İLK KEZ KONUŞTU
Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile tokalaşmamasıyla ilgili Erdoğan, “Birileri hem Cumhurbaşkanı'na kalkıp kalpazan diyecek, her türlü hakareti edecek, hem de gelip elinin sıkılmasını bekleyecek... Böyle bir şey olabilir mi? Bir insan saygı duyarsa biz de ona saygı duyarız. Bu makamdayız diye sağ yanağımıza vuranlara bir de sol yanağımızı çevirecek değiliz. Kusura bakmasınlar Tayyip Erdoğan böyle biri değil” dedi.
SIKINTI SİYASİLERDE
“Yeni anayasada önemli olan ülkemize yakışanı yapmak” diyen Erdoğan, “Gerekiyorsa ABD'de olduğu gibi, içeriği belli ara başlıklardan, fıkralardan oluşan, kısa bir anayasa yapılmalı. Başkanlık konuşuyorsun kıyamet kopuyor. Önerdikleri bir alternatif de yok. Ülkenin, çift başlılıktan kurtulması lazım. Bu başarılırsa ülke hızlı mesafe alır. Halk hazır. Sıkıntı, siyasi kadroların başındakilerde” ifadesini kullandı.
KADERİM BUYSA ÇEKERİM
- Erdoğan, “One-Minute yüzünden İsrail ile ilişkileri bozmakla eleştirilmiştiniz. Şimdide ilişkileri yeniden kurmakla eleştiriliyorsunuz. Ne diyeceksiniz?” sorusuna, tebessüm ederek “Valla demişler ya, ‘Kaderim buysa çekerim'. Bizim kaderimiz bu herhalde” cevabını verdi. İsrail'in hatasını anlamasının önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, 3 şarttan biri olan özrün gerçekleştiğini hatırlatarak, “Tazminat konusunda önemli bir ilerleme sağlanmış durumda. Gazze konusundaki görüşmelerde de ciddi mesafe alındı. Önerilerimize de olumu bakıyorlar. Temenni ederim ki çözülür. Mayıs ortasında ekiplerimiz yeniden bir araya gelip görüşecekler” diye konuştu.
ALMAN EKOLÜ OPERASYONU
- Avurpa Parlamentosu Başkanı Schultz'un “Biz Erdoğan'la anlaşmadık, muhatabımız Davutoğlu'dur, hükümettir” açıklamasının hatırlatılınca Erdoğan, şunları kaydetti: “Seviyesizliğe ve kalitesizliğe, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bir cevap vermek çok uygun düşmez. Bahsettiğiniz kişi, benimle ne zaman görüşse, benim liderliğimin ne kadar saygın olduğumdan, ne kadar güçlü olduğundan söz eder. Yüzüme karşı böyle konuşan bir insanın şimdi o türden farklı tavırlara girmesine ne demeli? Ben bu tür davranışları, adeta Alman ekolünün Türkiye'ye bir operasyonu gibi görüyorum. Yapılan iş bu.”
ÖZHASEKİ KARARLI
- Mehmet Özhaseki'nin “Paralel Yapı fabrika ayarlarına dönerse mücadele sona erer” sözünün hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Fabrika ayarları' ile neyi kastettiğini bilmiyorum. Ama Mehmet Bey'in de Paralel Yapı ile mücadelede kararlı biri olduğunu biliyorum. Kayseri'de Paralel'le bağlantılı olduğu ortaya çıkan malum bir yapı da var: Boydaklar. Şu anda iki isim içeride. Aileden bize mektup yazanlar, randevu talep edenler de var. Ama ben yargı makamı değilim ki. Bazı şeyler zamanında düşünülmeli” dedi.
ERGENEKON, BALYOZ HİÇ YOKTU FİKRİNE KATILMIYORUM
Soru üzerine Yargıtay'ın Ergenekon davasına ilişkin kararını değerlendiren Erdoğan, “Bu yargıyla alakalı bir konu. Bu konuların sulandırılması doğru olmaz. Ama mesela ben bu konuda Sayın Başbuğ konusundaki itirazımda, yargılanacaksa Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini daha o zaman söylemiştim. Ergenekon'da da Balyoz'da da, kimileri haklı olarak yargılandıysa da elbette haksızlığa uğrayanlar da oldu” diye konuştu. “Ergenekon veya Balyoz gibi örgütler yoktur denemez mi demek istiyorsunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, “Adı tam öyle midir değil midir ayrı konu. Ama ortada hiç bir şey yoktu fikrine de katılmıyorum. Zaten ortada bir şeyler de olduğu için yaşandı tüm bu sıkıntılar. Önemli olan, hakkın er ya da geç tecelli etmesidir. Zulme olmayan olmamalı. Zulmetmiş olanlar varsa, onlar da layıkları ne ise onu bulmalı” diye konuştu.
Erdoğan'dan olay Ergenekon sözleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın nüfusu ve askeri imkanlarının Ermenistan’la karşılaştırılamayacak kadar iyi olduğunu belirterek, “Ermenistan’ı korku sardı. Sarkisyan ateşle oynuyor” dedi.