Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Atina'da 22 Ekim'de düzenlenecek 'Akdeniz İklim Değişikliği Girişimi' konulu konferans öncesi Yunan Skai televizyonu ve Kathimerini gazetesine konuştu. Geleceğe yönelik önemli açıklamalarda bulunan ve iki ülkenin işbirliğini geliştirmeleri gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Yeni Dosyalar" programının yapımcısı ve Kathimerini gazetesi genel yayın yönetmeni Aleksis Papahelas'ın sorularını cevaplandırdı.
"EGE'DE UÇUŞLAR NATO KONTROLÜNDE OLSUN"
Türk-Yunan ilişkilerinde gelinen son aşamayı değerlendiren Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. "Yunan adaları üzerinde uçan savaş uçaklarının eskiye nazaran o kadar sık olduğunu zannetmiyorum." diyen Erdoğan, "Gerekli uyarılar yapıldı. Özellikle de Türkiye'deki referandum dönemi öncesi. Zannediyorum savaş uçaklarının uçuşlarında bir kesinti oldu." ifadelerini kullandı. Erdoğan, şöyle konuştu: "Gerçekte biz, adalar üzerinde hiç alçak uçuş olmasını istemiyoruz. Genelkurmay ve Silahlı Kuvvetler'in bu konuda bir hassasiyeti var; ben de şu nedenden ötürü bundan endişe ediyorum: Yunanistan, çok geniş bir alanda savaş uçaklarını uçuruyor. Yani, bizim kıta sahanlığımıza kadar ulaşıyorlar. Bizim kat edeceğimiz bu kadar büyük bir mesafe yok. Burada bir anlayış gerektiğini sanıyorum."
Maliyeti çok yüksek olan NATO'nun birer üyesi olduklarını hatırlatan Erdoğan, Ege'de bir taraftan havalanan uçağa karşılık diğer taraftan da bir uçağın hareketlendiğini bunun da maliyetinin yüksek olduğunu söyledi. Ege'deki uçuşlar konusundaki tartışmalardan yorulduklarını kaydeden Erdoğan'ın bu konudaki çözüm teklifi şu oldu: "Zannediyorum uçakların merkezi NATO olmalı ve oradan kontrol edilmeli. Bu tip uçuşlar olabilir ancak NATO tarafından kontrol edilmeli. Kamuoyunun psikolojisini değiştirmeliyiz. Kamuoyu, silahlardan arındırılabilmeli. Askeri açıdan meselelere bakmamalı. Sanıyorum dostum Papandreu da böyle bir gelişme bekliyor."
"EGE'DE BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR YAPILIYOR"
Zaman zaman Yunan tarafının şikayetlerine konu olan Ege'de araştırma yapan gemilere ilişkin de Erdoğan, bir üniversiteye ait gemilerin 'tahrikkar' değil 'bilimsel' araştırmalar yaptığını söyledi. Erdoğan, askeri gemilerin izleyecekleri güzergaha ilişkin karşılıklı bilgi verilmesi gerektiğini kaydetti.
Bütün kıta sahanlığına ilişkin konular olduğunu da ifade eden Erdoğan, "Keşke bunlar olmasaydı. Karşılıklı anlayış, silahlanma harcamalarının da hafifletilebilemesine yardımcı olacaktır." dedi.
Kırmızı Kitap ve casus belli konusundaki bir soru üzerine Erdoğan, "Hazırlanan duyurunun nasıl şekilleneceğini göreceğiz. Yani, ülkeler 'casus belli'yi biçimlendiren girişimlerde bulunmamalı. Sanıyorum hiçbir ülke bunu istemiyor." ifadelerini kullandıç
Şimdi farklı bir süreci izlediklerini anlatan Erdoğan, "Barışa yönelik adımların atıldığı bir dönem bu. Tabii ki karşılıklı. Bunu yaparken, hem biz hem de Yunanistan, bu sorumluluğumuz olan şeyi yapmalıyız." ifadelerini kullandı. Bütün çabaların ve araştırmaların barışa yönelik olduğunu vurgulayan Erdoğan, savaş nedeni olacak bir konunun olmayacağının altını çizdi.
Erdoğan hem kendisinin hem de Papandreu'nun geçmişe takılı kalan ve sığ düşüncelerden farklı bir yol izlediklerini kaydetti. Başbakan Erdoğan, gerginlik çıkarmak isteyen farklı görüş tuzaklarına düşülmemesini ve bu tip bir planı medyanın da yapmaması gerektiğine dikkat çekti.
EGE'DE İŞBİRLİĞİ YAPARAK PETROL VE DOĞALGAZ ARAYALIM
'Yıl sonuna kadar Ege'de bir anlaşma olur mu?' ve 'Ege'de iki ülke ortak doğalgaz ve petrol çıkarma konularında işbirliği yapabilirler mi?' sorularına cevap verem Erdoğan, "Bu konuda bir anlaşma sağlanmaması için hiçbir neden göremiyorum. Zaten bu konuların çözümü için görüşmeler yapılıyor." diyerek umutlu konuştu.
"Türkiye ve Yunanistan olarak Ege'de bu konuda çalışmalar yapmak için hazır olmalıyız." diyen Erdoğan, bunun ortak çıkarlar yönünde olması gereğini vurguladı. Erdoğan, böyle bir çalışmadan hem Yunanistan hem de Türkiye'nin faydalanacağını söyledi. Bu adımların atılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Aksi taktirde hem Türkiye hem de Yunanistan kaybetmiş olacak." dedi. Türkiye'nin Yunanistan'a doğalgaz ihraç ettiğini ve bunun barış hattı olduğunu belirten Erdoğan, bunun İtalya ve Arnavutluğa uzanacağını ifade etti.
Erdoğan, her iki tarafında yararına olan Ege'nin bir barış ve dostluk havzası olması gerektiğine inandıklarını ve ortak yatırımlar yapma konusunda anlaşmalarının zorunlu olduğunu belirtti. Erdoğan, bundan her ülke kendi bakımından hem ulusal hem de uluslararası alanda kârlı çıkacağını vurguladı. Daha önce iki ülkenin doğal afetler, orman yangınları ve depremler gibi farklı alanlarda işbirliği yaptığını hatırlatan Erdoğan, Ege'de doğalgaz ve petrol aranması konusunda da çalışma yapabileceklerini söyledi. Erdoğan, göçmen akını ve insan kaçakçılığının Türkiye'yi de rahatsız ettiğini belirtti.
"NETANYAHU İLE GÖRÜŞMEYECEĞİM"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu haftaki Yunanistan ziyareti sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, İsrail yönetimi hakkında sert ifadeler kullandı.
Televizyon muhabirinin konuyla ilgili sorusuna cevap verirken, "Çok açık konuşmayı severim. Asla gizli ajanda sahibi olmadım." diye başlayan Erdoğan, Atina'da Akdeniz İklim Değişikliği buluşmasına davet edildiğini hatırlattı. Burada sadece Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ve Malta Başbakanı ile üçlü bir görüşme yapılacağını ifade eden Erdoğan, "Fakat bir gerçeği özellikle söylemem lazım. Aynı toplantı İsrail Başbakanı gelecek olursa, orada ben olmam. Böyle bir görüşmeyi filan da asla kabul etmem mümkün değil." şeklinde konuştu. İsrail'in Mavi Marmara baskınını hatırlatan Erdoğan, bu katliamı gerçekleştiren askerlerle gurur duyduğunu söyleyen bir başbakanla görüşmeyeceğini vurguladı.
İsrail'den özür ve tazminat talep ettiklerini fakat henüz bunlara olumlu cevap alamadıklarını hatırlatan Erdoğan, "BM İnsan Hakları Komisyonu bu vahşeti bir gaddarlık olarak raporlarında açık ve net ortaya koydu." dedi. Başbakan Erdoğan, BM'nin konuyla ilgili soruşturmayı sürdürdüğünü de hatırlattı.
"İSRAİL, BÖLGEDEKİ EN ÖNEMLİ DOSTUNU KAYBETMEK ÜZERE"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail yönetimiyle, sadece kendisinin değil, diğer üst düzey Türk yetkililerin de görüşmesinin mümkün olmadığını da ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi: "Ortadoğu'da en önemli dostu olan Türkiye'yi bu davranışlarıyla İsrail, şu anda kaybetmek üzeredir. Bu konularda olumlu adım atmadığı sürece de benim ve arkadaşlarımın kendileriyle görüşmesi mümkün değildir. Ekibiyle görüşmeleri mümkün değildir. Asla böyle bir şeyi yapamayız, yapamazlar. Çünkü, milletimin onurunu biz kimseye çiğnetmeyiz, ezdirmeyiz. Bunu bir defa bilmesi lazım. Bu şımarıklığın bedelini ödemeleri lazım. Biz bu devlet terörüne karşı sessiz kalamayız."
Tüm insanlığın bu tür devlet terörleri karşısında sessiz kalmaması çağrısı yapan Erdoğan, bu konuda Yunan mevkidaşına da aynı çağrıyı yaptı. Yunan yönetiminin de bu saldırıyı ilk anda kınadığını hatırlatan Erdoğan, son dönemde gelişen İsrail-Yunanistan ilişkileriyle ilgili olarak ise "Beni ilgilendiren bir konu değil. Onun takdiri kendilerine aittir. Ona karışmamam. Bu konuda bir şey söyleyemem." ifadelerini kullandı.