Erdoğan, “En Az Gelişmiş Ülkeler ve Rio+20” Başlıklı Oturumda Konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “ Türkiye, OECD ülkeleri arasında resmi kalkınma yardımlarını en çok artıran ülke” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rio+20 zirvesi kapsamında düzenlenen “En Az Gelişmiş Ülkeler ve Rio+20” başlıklı yan etkinlik oturumunda konuştu.

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un da yer aldığı oturumdaki konuşmasının başında etkinliğin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, Nepal Başbakanı ve En Az Gelişmiş Ülkeler Koordinasyon Bürosu Başkanı Dr. Baburam Battarai’ye de bu önemli etkinliğe yönelik nazik davetinden dolayı şükranlarını sundu.

Geçtiğimiz yıl İstanbul’da, En Az Gelişmiş Ülkeler için yeni bir vizyon ve kalkınma programı oluşturulduğunu belirten Erdoğan “Türkiye olarak, En Az Gelişmiş Ülkeleri çok samimi, çok kuvvetli şekilde destekliyoruz ve desteklemeye de devam edeceğiz. Bugün de Rio'da daha adil ve müreffeh bir dünyayı konuşmak üzere toplandık. Biz, 21'inci yüzyılın bir dayanışma ve paylaşma yüzyılı olmasını arzuluyor ve bunun için yoğun mücadele veriyoruz. Açıkçası, biz, bölgesel barış, huzur, istikrar ve refahın, bölgedeki her ülke için ne kadar hayati olduğunu bizzat tecrübe etmiş, halen de tecrübe eden bir ülkeyiz. Türkiye, dünyanın neredeyse en çalkantılı coğrafyasının yanı başında bulunuyor. Yakın çevremizde, maalesef, çatışma, terör, savaş, yoksulluk, göç gibi çok sayıda soruna şahit oluyoruz. Bu sorunlar, kimi zaman doğrudan, kimi zaman dolaylı olarak Türkiye'yi etkileyebiliyor, ekonomiye, siyasete, dış politikaya, hatta sosyal hayata olumsuz yansımaları olabiliyor. Biz, bölgemizdeki her ülkenin refah ve huzurunun, bölge içindeki ülkelerin refah ve huzuruyla doğrudan orantılı olduğunu, yaşayarak öğrenmiş bir ülkeyiz” dedi.

"SURİYE’DEN ÜLKEMİZE GÖÇ EDEN İNSAN SAYISI 3 GÜN ÖNCEKİ RAKAMLARA GÖRE 31 BİNE ULAŞTI"

Konuşmasında Suriye konusuna da değinen Erdoğan, "Şu anda Suriye’deki olaylar sebebiyle ülkemize göç eden insan sayısı 3 gün önceki rakamlara göre 31 bine ulaştı. Ve biz kapımızı bu insanlara kapayamayız. Kapımızı açtık ve ne kadar gelirse yine kabul etmeye mecburuz. Çünkü bunu bir insani sorun bir insani mesele olarak görüyoruz. Bu gerçekten yola çıkarak, kendi ülkemizi büyütürken, kendi ülkemizi refah, huzur ve istikrara kavuştururken, bölgemizin de aynı şekilde büyümesi, refah ve huzura kavuşması için çok aktif politika izliyoruz. Biz, En Az Gelişmiş Ülkelerin karşı karşıya oldukları sorunların, bu ülkeler kadar, bu ülkelerin bulunduğu bölgeyi de etkilediğini görüyor, ortak çözümler için roller üstleniyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE, OECD ÜLKELERİ ARASINDA RESMİ KALKINMA YARDIMLARINI EN ÇOK ARTIRAN ÜLKE"

Son dönemde, kalkınmakta olan ülkelerle gerçekleştirilen işbirliği çalışmalarına hız verdiklerini belirten Erdoğan, "2010 yılında 967 milyon dolar olarak gerçekleştirdiğimiz resmi kalkınma yardımlarımız, 2011 yılında yüzde 38 artışla 1.32 milyar dolara ulaştı. Bu rakamla Türkiye, OECD ülkeleri arasında resmi kalkınma yardımlarını en çok artıran ülke oldu. En Az Gelişmiş Ülkelere yönelik güçlü desteğimiz, uluslararası kalkınma işbirliği faaliyetlerimiz içinde özel bir yer tutuyor. En Az Gelişmiş Ülkelerdeki doğrudan yatırımlarımızın 2020 yılına kadar 10 milyar dolara çıkarılması için hükümet olarak yatırımcılarımıza her türlü desteği vermeyi taahhüt ettik. Bu ülkelerle eğitim ve araştırma alanında işbirliğimizi artırıyoruz. Uluslararası toplum, En Az Gelişmiş Ülkelerin her birinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, bu ülkelere yönelik ekonomik, mali, kültürel ve teknik işbirliği ile eğitim yardımlarını önümüzdeki dönemde mutlaka artırmalıdır. Artık verilen sözlerin ve yapılan taahhütlerin kuvveden fiile geçirilmesi zamanı gelmiştir. Bizde güzel bir söz var, 'bal bal demekle ağız tatlanmaz'. Balı yemek lazım. Onun için de bizim en az gelişmiş ülkelere balı yedirmemiz lazım, veren el olmamız lazım. Buradaki dayanışmamız çok önemli. Gelişme yolunda En Az Gelişmiş Ülkelere yönelik sonuç odaklı, somut adımlar atmak durumundayız. Bunu küresel gelişmelerin ve sürdürülebilir kalkınmanın gerekli kıldığı dinamiklerden ve dayanışma ruhundan hareketle yapmalıyız. Sorunların ve çözümlerin müşterek olduğunu göz önünde bulundurarak, Rio+20 Konferansı'nın sonuçları doğrultusunda ortak hedeflerimize odaklanmalıyız. Türkiye, En Az Gelişmiş Ülkeleri kuvvetle desteklemeye, sorunlarını her vesileyle ve her düzeyde dile getirmeye önümüzdeki dönemde de kararlılıkla devam edecektir” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile