Erdoğan konuşmasında Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'yi sert sözlerle eleştirerek "Sen önce kendine çeki düzen ver" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın bugünkü konuşmasında en sert tepki Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'yeydi. Ermenistan'da soykırım iddialarıyla ilgili konuşan Sakozy'e çok sert çıkan Erdoğan, "Şimdi bakıyorsunuz çıkıyor Fransa'nın Cumhurbaşkanı Ermenistan'da seçim yatırımı olacak şekilde Türkiye'ye kendine göre tavsiyelerde bulunuyor. Önce kendine çeki düzen ver tavsiyede bulun. Kalkıp'ta Fransa'da başka Ermenistan'da başka Türkiye'ye gelince bambaşka olmaz. Siyaset dürüstlük istiyor dürüstlük. Önce bunu koyacaksın ortaya. Ülkende 600 bin Ermeni var, 500 bin Türk var. Siz eğer büyük düşünmüyor da kalkıp küçücük, daracık bir şeyle böyle bir tavrın içerisine giriyorsan kusura bakma Türkiye kolay yutulacak bir lokma değildir. Devlet adamlığı ünvanını taşımak, gelecek seçimleri değil gelecek nesilleri düşünmeyi hareket etmeyi gerektirir. Bunun idrakinde olmayanlar devlet adamlığının gerçek vasıflarına fransız kalanlar gerçekle karşılaştıklarında çok geç kalacaklar" dedi.
İşte Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında yaptığı konuşmadan satırbaşları...
"Annemin vefatı sebebiyle beni yalnız bırakmayan herkese şahsım ve ailem adına teşekkür ediyorum. Taziyede bulunmak üzere gelenler, telefonla arayanlara yine ayrıca teşekkür ediyorum. Aziz milletimizin gösterdiği bu gönül inceliğini unutmamız mümkün değil. Taziye mesajlarına doğrudan karşılık veremediğimiz dostlarımız bizleri maruz görsünler. Dostlar sağolsun, kardeşlerimiz sağolsun ve dostluğumuz ebediyen baki kalsın. Merhameti bol olan Rabbim, herkesin bütün geçmişlerine rahmet eylesin. Annelerimiz, babalarımız bizim hayattaki meşakkatlerle nasıl başa çıkacağımızı öğrettiler. Aynı zamanda kulaklarımıza dediler ki bir değirmendir bu dünya. El hak öyledir. Bir değirmendir ve baki olan sadece O'dur. Ölüm haktır, hesap haktır, ebedi hayat haktır. Evet her zaman her lahza bu hakikati hatırlamaya ve hatırlatmaya çalışıyoruz, çalışmalıyız. İnşallah son nefesimize kadar üerimizdeki bütün hakları helal ettirene kadar yaşarız ve üzerimizde kul hakkı kalmadan huzura varırız.
MECLİS AÇILIŞI
Türkiye 1 Ekim itibari ile yeni bir başlangıç yapmıştır. Meclis'imizin bugüne kadarki en geniş kapsamlı bir meclis olarak teşekkül etmesi, çözüm bekleyen sorunlarımızın halli için büyük bir imkandır. Bu tarihi imkanı en iyi şekilde değerlendirmek, milletimizin bsize verdiği vekalet gereği üzerimize kaydedilmiş bir borçtur. Yeni bir anayasa için, siyasi partilerimizin belli bir mutabakat zemininden hareketle değişim sürecini başlatmış olmalarından ve diyalog kapılarını açmalarından dolayı bütün partilerimize teşekkür ediyorum. İyi bir başlangıç yaptık, doğru yoldayız. Farklılıklarımızla birlikte birlik olacağız. Bu aziz milletimizin özünde, kumaşında, mayasında bizi biz kılan güçlü bir irademiz zaten var. Yapacağımız anayasa milletimizi ve ülkemizi geleceğe güvenle taşıyacak, güçlü bir iradenin eseri olacaktır. Bunu yapacak yeterli birikim ve tecrübemizin olduğundan da kimsenin şüphesi olmasın. İnanıyorum ki bu meclis milletimizle birlikte yapacağı anayasa ile adını tarihe farklı yazdıracaktır.
Bu tarihi fırsatı milletimizin kazanç hanesine kaydetmek büyük bir onurdur. TBMM'de temsil edilen tüm partilerimizin ön şart olmaksızın uzlaşma komisyonunda masaya oturmaları kanaatimce en önemli eşiğin aşılması anlamına gelir. Bu mesele yeni bir mesele değildir. 1,5 asırlık geçmişi olan anayasa çalışmaları elimizin altında olduğuna göre, gerekli birikim fazlasıyla bunu yapmaya yeterliyiz, muktediriz. Partilerin büyüklüklerine aldıkları oy oranlarına bakmaksızın, uzlaşma komisyonuna her partinin eşit üye sayısı ile dahil olması yeni bir anayasa için ortaya koyduğumuz iradenin ve samimiyetin göstergesidir. Şimdi bize düşen bu sürecin olduğunca pozitif iklim içinde yürütmek ve hayırlısıyla tamamlamaktır.
Süreç kendi mecrasında işleyecektir. İnşallah bu hayırlı süreci akamete uğratacak her türlü süreci bertaraf edecek bir süreç oluşur Türkiye daha hızlı adımlarla yol alır. Onun için diyoruz ki bu işin muhakkak birsınırı olmalı. Gelin bunu işi sıkı tutalım ve 1 yıl içerisinde de bu işi bitirmiş olalım. Bunu asla kimse yanlış bir yorumlamaya engellemeye girmesin.
BÖLGESEL GELİŞMELER
Bu parlamento 1 yıl içinde Allah'ın izniyle rahatlıkla bitirir. Ben buna inanıyorum. Bölgemizde geleceğe yön verecek tarihi gelişmeler yaşanıyor. Türkiye olarak samimi çabalarımızın özellikle bölge halkları nezdinde bulduğu karşılık, Türkiye'nin haklı duruşunun tezahürüdür. Nerede ötelenmiş bir toplum varsa Türkiye oradadır. Ülkemizin itibarı her geçen gün artmaktadır. Bunu Somali'de, Şili'de, Haiti'de gördük. Libya, Tunus'ta, Tahrir Meydanı'nda bunu yaşadık. Bunlara rağmen ülkemizin ve hükümetimizin haksız eleştirilere maruz kaldığını görüyor üzülüyoruz. Türkiye, bölge üzerinde herhangi bir gizli gündemi olan ülke değildir. Türkiye tarihi ile coğrafyası ile medeniyet birikimi ile bölgesindeki gelişmeleri kanalize edebliecek ender ülkelerden biridir. Bugünde yaptığımız gayret sarfetmektir. Bu sorumluluğumuzun gereğidir. Bizim kitabımızda kaynağını halktan almayan, şiddete başvurulan yönetim asla meşru olamaz. Türkiye kendi ilkeleri ve milli menfaatleri neyi gerektiriyorsa bundan sonra o istikamette gündeminden taviz vermeden yoluna devam eder.
Mısır, Libya ve Tunus ziyaretlerimizin ardından BM Genel Kurulu'nda bulunmuş, orada bu tezlerimizi bir kez daha kararlı bir şekilde dile getirme fırsatımız olmuştur. ABD'den döndükten sonra yoğun dış seyahat programımız devam etti. Makedonya'ya giderek soydaşlarımızla oradaki kardeşlerimizle hasret giderdik. Türkiye Başbakanı olarak Makedanyo'ya ikinci kez gerçekleştirdiğim bu ziyaretin ülkenin bağımsızlığının 20. yılına denk gelmesi son derece anlamlıydı.
Bütün balkan coğrayfasında olduğu gibi Makedonya'da da Türkiye'nin uzlaştırıcı konumunu görmüş olduk. Dini grupların temsilcileri ile biraraya geldik. Üsküp'te TİKA tarafından restore edilen Murat Paşa Camii'ni ziyaret ederken oradaki tüm soydaşlarımızla biraraya gelip kendilerine hitap etme fırsatı buldum. Bize böyle bir mirası bırakan ecdadımızla nasıl gurur duyduysak, orada kardeşlerimizin duruşu da bizi ayrıca gururlandırdı. Hamdolsun, buradan kendi girişimcilerimizin orada böyle bir üniversiteyi kurmuş olmaları bizim için ayrıca bir gurur meselesidir. Makedonya'nın ardından Güney Afrika'ya gittim. Zira 2010 yılında kendilerinin bir Türkiye ziyareti vardı iadei ziyaretimiz anca gerçekleşti.
Çok boyutlu dış politikamız kapsamında 2005'i Afrika yılı olarak ilan etmiş, kıta ilişkilerimizde yeni bir anlayışı hakim kılmıştık. Ağustos 2008'de ilişkilerimizi çok daha sağlam bir zemine oluşturduk. bir çok alanda geleceğe yönelik ortak hedefler belirledik. Bazı ülkeler çekilirken biz Afrika'da büyükelçilikler açtık ve hala açmaya devam ediyoruz. Bugün itibari ile 24 olan büyükelçilik sayımızı 2012 ylılında 33'e çıkarmayı hedefliyoruz.
THY son yıllarda Afrika'ya yönelik uçuşlarını arttırarak bu sürece aktif katkı sağladı. THY'nin 2007'den bu yana doğrudan sefer düzenlediğini memnuniyetle ifade ediyorum. Biz Afrika'ya menfaat esasında değil, dostluk temelinde bakıyoruz. Afrika deyince gözünün önünde pırlanta ışıltısı olanlar bugün yaşanan sorunun en önemli müsebbibleridir.
SARKOZY'E CEVAP
Ruanda'da nelerin olduğunu Afrikalılar iyi bilir. Orada hangi batılı ülkelerle beraber zulmedildiğini çok iyi bilirler. Ama şimdi bakıyorsunuz çıkıyor Fransa'nın Cumhurbaşkanı Ermenistan'da seçim yatırımı olacak şekilde Türkiye'ye kendine göre tavsiyelerde bulunuyor. Önce kendine çeki düzen ver tavsiyede bulun. Kalkıp'ta Fransa'da başka Ermenistan'da başka Türkiye'ye gelincee bambaşka olmaz. Siyaset dürüstlük istiyor dürüstlük. Önce bunu koyacaksın ortaya. Ülkende 600 bin Ermeni var, 500 bin Türk var. Siz eğer büyük düşünmüyor da kalkıp küçücük, daracık bir şeyle böyle bir tavrın içerisine giriyorsan kusura bakma Türkiye kolay yutulacak bir lokma değildir. Devlet adamlığı ünvanını taşımak, gelecek seçimleri değil gelecek nesilleri düşünmeyi hareket etmeyi gerektirir. Bunun idrakinde olmayanlar devlet adamlığının gerçek vasıflarına fransız kalanlar gerçekle karşılaştıklarında çok geç kalacaklar.
Filistin davasına kimlerin nasıl inandığını çok açık net gördük. Daha önce Filistin'in ülke olması gerektiğini söyleyenler BM'de iş oylamaya gelince yan çizdiler. Daha önce hem İsrail diyordunuz hem Filistin, şimdi ne oldu şimdi ne yapacaksınız herşey kayıtlarda mevcut. On yıllardır biraraya geliyorlar. Anlaşabildiler mi anlaşamadılar niye anlaşamamalarının arkasında da yine egemen güçler var. Bugün yine anlaşamıyorlarsa yine aynı şey var.
Eğer anlaşmaları isteniyorsa Sudan'da ne yaptınız, İran'da ne yaptınız diğer ülkelerde neler yapıyorsunuz burada da aynısını yapıyorlar. Nedir İsrail'e BM Güvenlik Konseyi 89 yaptırım kararı aldı İsrail hiçbirine uydu mu? uymadı, baskı uygulandı mı hayır. Her masaya oturuşta daha çok şey istiyorlar. Bunun sınırı yok, o sınırın ne olduğunu biz de çok iyi biliyoruz, Filistin'in evlatları da çok iyi biliyor.
Yarın AB komisyonu tarafından yayınlanmasını beklediğimiz, 2011 ilerleme raporunun tarafsız bir şekilde kaleme alınacağını ümit ediyoruz.
YAĞIŞ VE FELAKETLER
Dün meydana gelen sel felaketlerinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun diyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Zaman zaman yapılan yanlışlar olabilir. Ama afetlerin karşısında durmak kolay bir olay değil. İşte Denizli'de bir Manisa'da 2 vatandaşımız vefat etti. Antalya'da kaybolan vatandaşlarımızı arama çalışmalarımız sürüyor. Bölgye gönderilen arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış çalışmalar sürüyor. Antalya'ya 1 trilyon lira acil yardım bedeli gönderilmiştir. Devletimiz bütün imkanları ile vatandaşlarımızın yanındadır.
Bizlerin 6 ayda bir milletvekili arkadaşlarımızla biraraya gelen Kızılcahamam'da rutin haline gelen durum çalışmalarını yaptığımız gelecek 6 ayı adeta planladığımız istikametini verdiğimiz Milletvekili Değerlendirme Toplantılarımız var. Bu yılda belki biraz daha genişleterek bu çalışmamızı yine yapacağız. Cuma günü öğleden sonra Kızılcahamam'a yerleşerek Cumartesi ve Pazar günü bu çalışmalarımızı orada ailece biraraya geldiğimiz bir çalışma olacak. 6 Ayda bir gerçekleşen bu çalışmaya bu dönemde ilk olan bu çalışmaya tüm herkesi davet ediyorum. Yeni dönemin herkese hayırlı olmasını diliyorum.
Erdoğan grup toplantısında konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın hedefinde Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'i vardı.