Erdoğan 2. Marmara için düğmeye bastı

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Bugün Marmaray'da ziyaret ve incelemelerde bulunduk. Sirkeci'den girdik ve Üsküdar'dan çıktık, denizle karayı buluşturmuş olduk bugün aynı zamanda onun açılışını yaptık. Asrın projesi olarak görülen Marmaray projesinin çalışmaları devam ediyor inşallah 2013, 29 Ekim tarihinde işletmeye almayı planlıyoruz. Marmaray'ın tamamlanma aşamasına gelindiği bir noktada bugün Türkiye için başka büyük bir projenin bugün burada temelini atıyoruz denizin altına adeta otoyal döşeyeceğiz.

Ankara asvaltı ile Göztepe kavşağı arasında ki yol ve kavşakların iyileştirilmesi var toplam 14 kilometre olan bu yolun 5 buçuk kilometresi denizin altından geçecek bu güzergah 100 dakika sürerken 15 dakika da geçilebilecek. Bu proje sadece denizin altına bir tüp geçit yerleştirilmesinden ibare değil. Proje bana taktim edildiği kadarı ile ihalede ki ortaya konulanla 55 ayda yani 4 buçuk yılda tamamlanması düşünülüyor burada tabi ki pazarlık yapacağız. Türk-Kore ortak girişimi ile inşa edilecek projenin bedeli 1 milyar 75 milyon dolar olarak belirlendi, hiç bir kamu kaynağı kullanılmadan yap, işlet, devret modeli ile bu yolu inşa edecek ve inşallah birazdan burada belirleyeceğimiz sürede ülkemize kazandırmış olacağız. Bu büyük projenin ülkemize hayırlı olmasını şimdiden Allah'tan diliyorum.

HAMD OLSUN BU BİZE NASİP OLDU

Ben prensip olarak temel atma törenlerine katılmam bırakın temel atma törenlerini Türkiye genelinde 81 vilayetimizde yapılan eserlerimizin açılışlarına bile yetişemiyoruz toplu açılışlar yapıyoruz. Bundan hariç 2 törene daha katıldım yine İstanbul için büyük önem de olan İzmir-İstanbul otoyol temelini büyük bir heyecanla attık ve çalışmaları orada başlattık. Yarın yine 2. bir temel atma törenini İzmir'de yapacağız o temel atma törenini de Binali Yıldırım bey yapacaklar. Türkiye ile Suriye arasında Asi Nehri üzerinde iki ülke ortak dostluk barajını inşaa ediyoruz bunlar olmaz denilen şeylerdi ama oluyor. Bugün yine İstanbul için hayati önem taşıyan bir projenin temelini sizlerle beraber atıyoruz sizler anı burada yaşıyorsunuz ekran başında bu anı izleyerek yaşayan halkım inanıyorum ki bu heyecanı tadıyor. Az önce Sirkeci-Üsküdar arasında ki geçişi yaparken orada dev bir harita gördüm bu harita Sultan Abdul Mecit'in o zaman yaptırmış olduğu sene 1860'ta o Marmaray'ın aslında projesini yapmış, şimdi ecdadımızın hayal gücü, umudu, azmi, kararlılığı noktasında bu çok önemli onlar bu ufka sahipti ama aradan yüz 60 yıl geçti bu zamanda gelenler gidenler ne yazık ki bunu gerçekleştiremedi Rabbime hamd olsun bu bize nasip oldu.

BEDELİ NE OLURSA OLSUN..!

Sürekli arkeolojik yok bilmem şu çıktı yok bu çıktı bunlarla önümüze engel konuluyor bunlar insandan çok dahamı önemli? Bir defa herşey insan için diyen bir medeniyetin mensupları insanı yücelt ki devlet yücelsin diyen bir milletin evlatları olarak biz buralara takılıp kalmalıyız ama ne yazık ki takılıp kalmayı bırak bariyerleri önümüze koydular. Yok kuruluydu, yok yargısıydı en az 3 sene bizi bu noktada engellediler burada kaybımız sadece Marmaray'ın işletmeye açılması değil maddi kayıbı da var bu boyut ciddi nokta da, fakat biz bu işi bitireceğiz dedik ve yürüdük şimdi 2013, 29 Ekim bundan sonra engel tanımıyoruz bedeli ne olursa olsun.

İstanbul'da aday olacaksınız sözler vereceksiniz şimdi Genel Başkan oldunuz belediyeleriniz de var elinizde. Söz özden gelirse anlamı vardır eğer özden gelmiyorsa anlamı yoktur buyrun yapın oralarda. Biz verdiğimiz sözlerin hepsini yerine getirdik ve yola çıkarken ne aldatan olacağız nede aldanan dedik. Bir yandan açılışlara koşuyor bir yandan çalışmaya devam ediyoruz ve Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümüne büyük projelerle giriyoruz bana sordular Başbakan'ım çılgın projeyi ne zaman açıklayacaksınız; şunu unutmayın mutlu doğumlar 9 ay 10 gündür, sabredin çocuk büyüyor. İstanbul bunların hepsine layık, İstanbul Türkiye'nin nüfusunun 5'te 1'i finas merkezimiz İstanbul, Cumhurbaşkanımız da imzaladı bankaların merkez bankasının İstanbul'a taşınması onaylandı, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıf Bank, BDDK hepsi İstanbul'a yerleşiyor. Türkiye'nin artık finans merkezi İstanbul olacak bu İstanbul'a çok daha farklı bir hareketlilik kazandırıyor bu bir ufuktur bu bize nasip oldu 2 yıl sonra bakıyorsunuz projeler hazır şekilde onların üzerinde de çalışmalar yapıldı kısa sürede oralarda da dozerler çalışmaya başlayacak.

İSTANBUL FİNANS MERKEZİ OLACAK

İstanbul'da aday olacaksınız sözler vereceksiniz şimdi Genel Başkan oldunuz belediyeleriniz de var elinizde. Söz özden gelirse anlamı vardır eğer özden gelmiyorsa anlamı yoktur buyurun yapın oralarda. Biz verdiğimiz sözlerin hepsini yerine getirdik ve yola çıkarken ne aldatan olacağız nede aldanan dedik. Bir yandan açılışlara koşuyor bir yandan çalışmaya devam ediyoruz ve Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümüne büyük projelerle giriyoruz bana sordular Başbakan'ım çılgın projeyi ne zaman açıklayacaksınız; şunu unutmayın mutlu doğumlar 9 ay 10 gündür, sabredin çocuk büyüyor. İstanbul bunların hepsine layık, İstanbul Türkiye'nin nüfusunun 5'te 1'i finans merkezimiz İstanbul, Cumhurbaşkanımız da imzaladı bankaların merkez bankasının İstanbul'a taşınması onaylandı, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıf Bank, BDDK hepsi İstanbul'a yerleşiyor. Türkiye'nin artık finans merkezi İstanbul olacak bu İstanbul'a çok daha farklı bir hareketlilik kazandırıyor bu bir ufuktur bu bize nasip oldu 2 yıl sonra bakıyorsunuz projeler hazır şekilde onların üzerinde de çalışmalar yapıldı kısa sürede oralarda da dozerler çalışmaya başlayacak. 2023'e umudumuz İstanbul'u rahat bir şekilde sokmaktır bunun için 3. Köprü'nün çalışmaları da devam ediyor bu trafiği de asma köprü ile Güney'den rahatlatmış olacağız.

Türkiye'nin tarihi ile olduğu gibi tasavvufu ile de büyük bir ülke olduğunu biliyor bu şekilde devam ediyoruz. Türkiye adına dünyada da büyük projeler üstleniyor bunları en iyi şekilde devam ettiriyoruz. Ben gittiğim her ülkede Devlet Başkanları'nın, Başbakanların müteahhitlerimiz için övgüyle söz etmeleri benim göğsümü kabarttı. Bunlarla milletçe iftihar ederken bir sorun çıkınca onlara sahip çıkmazsanız, büyük devlet olamazsınız vatandaşınızın başarısını sahiplendiğiniz kadar sıkıntısını da sahiplenecek yanında olacaksınız. Libya bizim 1972 yılında ilk kez müteahhitlik ihracatı yaptığımız ülke ve iş hacmimizle 30 milyar doları yakalamış durumda, tüm dünyada olduğu gibi Libya'da da biz işçilerimizle, müteahhitlerimizle gurur duyduk bugüne kadar 14 bin 187 vatandaşımızı oradan tahliye ettik. Şuan itibari ile yaklaşık 30 bine varan vatandaşlarımızın yarısını tahliye etmiş durumdayız. Değişik ülkelerden bunların içinde Koreli var, Amerikalı var onları da tahliye ettik. Bu tahliye sistemimiz şuanda devam ediyor kurumlarımızla tahliye çalışmalarını hız kesmeden devam ettiriyoruz. Bu sistem devam ederken ben Kaddafi ve muhalif kesimle de görüşüyorum oradan bu tahliyeleri sağlıklı şekilde yürütmemiz gerek Libya halkı bizim kardeşimizdir Libya halkı ile şuanda ki sıkıntıyı orada ki vatandaşlarımızın talebi üzerine biz böyle gerçekleştiriyoruz. Bu vesile ile tahliye de görev yapan bakanlarımızı ve tüm merkez ve yurtdışı teşkilatlarımızı, Genelkurmay Başkanımı ve Türk Silahlı Kuvvetleri personelimizi, İstanbul Büyükşehir Belediye'mizi ve diğer tüm kurum ve personeli tebrik ediyorum hepsine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

HAK VE ÖZGÜRLÜKLER MÜDCADELESİNE SAYGI DUYUYORUZ

Biz bölgeye hassas şekilde bakarken vizyonumuzu belirtirken muhalefetin bu vizyonla yaklaşmaması üzüntü vericidir. Küçük meselelere takılıp kalmalarına anlam vermek mümkün değil, biz Libya'da ki vatandaşlarımızın burnu kanamasın diye gece gündüz tahliye çalışmaları için çırpınırken anamuhalefetin buradan rant elde etme çabası en ufak tabiri ile fırsatçılıktır. Dış politikası olan, dış politikaya ilişkin en küçük vizyonu olan bir Genel Başkan böyle sorumsuzluk sergileyemez. Bu hükümet başarılı olmasında Türkiye'ye ne olursa olsun gayreti içindeler, biz Türkiye olarak Tunus'ta ve Mısır'da halk hareketleri başladığı andan itibaren ilkeli bir duruş sergiledik. Bölge ülkelerine yayılan halk hareketlerinde aynı duruşu sergiledik ve sergiliyoruz. İdarecilerin kendi halklarının taleplerine kulak vermelerini, halkı dinlemelerini tavsiye ediyoruz şunu her liderin artık görmesi gerekiyor; Baskı, susturma ve sindirme çözüm değildir hele insani bir yöntem hiç değildir bugünün dünyasında kendi halkını tehdit, düşman olarak gören hiç bir rejim adilde olamaz güvenlik içinde de olamaz. Bu şiddetin artmamasını arzuluyoruz taraflara buradan bir kez daha itidal çağrımızı yapıyoruz. Kimse bu ülkeler içerisinde farklı hesaplar yapmasın, Tunus Tunuslularındır, Mısır Mısırlılarındır, Fas Faslılarındır, Bahreyn Bahreynlilerindir. Sadece coğrafya olarak konuşmuyorum alt yapısı ile üst yapısı olarak ama geçmişte olduğu gibi birileri burada petrol hesabı yaptılar maden hesabı yaptılar Türkiye'nin böyle bir hesabı yok Türkiye sadece orada yaşayan halkların hak ve özgürlük noktasında ki mücadelesine saygı duyuyor bize düşen bir görev varsa yapmaya hazır olduğumuzu da buradan belirtiyoruz.

Biz birilerinin yaptığı gibi Libya'ya çıkar amaçlı bakan ülkelerden değiliz. Biz Libya'ya bakınca ortak tarih görüyoruz, kardeş bir halk görüyoruz herşeyin ötesinde kutsal ad ettiğimiz insanlar, canlar görüyoruz. Libya halkına müdahale yapılırsa yaptırım uygulayalım derken nasıl yaptırım uygulayacaksın, ne yapacaksın her olayda yaptırıma gidelim derseniz dünya barışını sağlayamazsınız. Şuanda gıda yardımında zorlanan halka nasıl yardım ulaştıracaksınız farklı niyetlerle Libya'ya uygulanacak yaptırımlarla Libya halkının şartları daha da zorlaşacaktır. Refah ve demokrasiyi kendilerine hak gören ülke ve liderleri çifte standartlı bu tavırlarından derhal vazgeçmeye davet ediyorum. Ortadoğu ve Afrika halklarının onuru, gururu on yıllardır devam eden çifte standartlar nedeni ile yeterince zedelenmiştir.