Erdoğan kabine değişiklikle ilgili, ''Kabinelerin göreve başladığından sonra ilanihaye görev yapar diye bir kayıt yok.” dedi.
24 TV'de canlı yayınlanan 'Sansürsüz Özel' programına katılan Erdoğan, Bakanlar Kurulu'nda yapılan değişikle ilgili, ''Kabineler göreve başladığından sonra ilanihaye görev yapar diye bir kayıt yok. Süreç içerisinde gerçekten zaman zaman bir meslekte bakıyorsunuz zayıflama oluyor, bir performans düşüşü oluyor. Zaman zaman bakıyorsunuz toplumla olan ilişkilerde bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Tabii bizim de gerçekten sorumluluk mevkisinde olan bir başbakan olarak, kabinede eğer değişimi gerektiren bir şeyi yakalıyorsanız, sevk-i idareci olarak da bunu yapmak zorundasınız. Bu hiç bir zaman arkadaşlarımdan farklı noktada, Allah göstermesin, olumsuz yaklaşım tarzı olarak değerlendirilmemeli. Onlar ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koydular.'' ifadelerini kullandı. Recep Akdağ'ın kabinede en uzun görev yapan bakan olduğunu belirten Erdoğan, ''Aynı şekilde diğer arkadaşlarımdan bu dönemde göreve başlayanlar olduğu gibi ikinci dönem yine bakanlık yapan arkadaşlarım vardı. Bazılarında bir değişiklik gerektiği için bu adımı attık.'' diye konuştu.
Milli Eğitim'de yeni bir sürecin içinde olduklarını belirten Erdoğan şunları kaydetti: ''Kod olarak '444' dediğimiz 4 4 4 süreci hakikaten çok farklı bir yapıyla birlikte, bir de ülkemizde özellikle eş durumundan öğretmenler meselesinde beklentiler var. Beklentiler noktasında bunu süratle aşmamız gerekir. Eğitim Komisyonu Başkanı olan Nabi Bey'in de bu konulardaki hassasiyetlerini biliyoruz. Aynı şekilde Kültür Bakanlığımızda bazı durumlar var. Çok süratle almamız gereken mesafeler var. Biz Kültür ve Turizm Bakanlığını birleştirirken bir düşüncem vardı, o da şuydu, turizmi başlı başına bir olay görmenin yanlış olacağına inanmıştım. Eğer sadece turizm olarak değerlendirirseniz, o zaman sadece deniz, kum ve güneş olarak bu işi bugüne kadar tanımladılar...Biz olayı böyle değerlendirmeyelim dedik. Arkadaşlarımın birçoğu o zaman muhalefet etti. Dedim ki biz bunu kültürle birleştireceğiz. Kültürle bunun birleştirirsek hem turizm için çok ciddi bir altyapı elde ederiz, bir de kültürel varlıklarımızı süratle restore etme imkanı buluruz. Bu birbirini desteklediği zaman bütün o eserler bir çekim alanı oluşturacaktır. Dolayısıyla kültür ve inanç turizminde sıçrama yapalım dedik. Bunu biz aynı zamanda eğitimle de bütünleştirdik, sağlık turizmiyle birleştirdik. Daha sonra dağ, yayla bütün bunlarla birleştirmek suretiyle 2012 32 milyonla hamdolsun patladı.''
İçişleri Bakan'nında elinden gelen gayreti gösterdiğini dile getiren Erdoğan, ''Bir değişimin olması, bütün bunlarla beraber bizim bir şeye inandığımızı açık net ortaya koymam lazım. O da makamların kalıcı değil, geçici olduğuna inanan partiyiz. Bu 1, 2, 4, 10 15 sene olur, hepsi olabilir ama bütün mesele o süre içinde birbirimizi anlayışla kucaklayarak bundan sonraki süreçte dayanışma içinde yolumuza devam edeceğiz.'' dedi.
-KÜRT SORUNU-
Kürt sorunun çözümüyle ilgili konuşan Erdoğan şunları ifade etti: ''Bizler, bu çözüm sürecinin içerisinde her türlü enstrümanı kullanmaya hazırız. Bu süreçte en ufak bir kesinti düşünmüyoruz. Ana muhalefet partisinin 'biz bu işi çözmek istiyoruz ama iktidar yaklaşmıyor' sözleri dürüstçe ifade edilen sözler değil. Nitekim geçenlerde milletvekillerinin yaptıkları açıklamayla baltayı taşa vurdular. Anlayış bunlarda bu. Bunlar daha millet nedir, ulus nedir, kavramı bilmiyorlar. Önce bunları öğrenmeleri lazım. Biz kalktık milletin tanıtımını yaptık. Bunlar bunu öğrenemedi. Tıpkı asabiyetin tanımını öğrenemedikleri gibi. Bunu da öğrenecekler yavaş yavaş. Ana muhalefete 'bunun çözüm yeri parlamentodur' diyor. Biz parlamentoda kapalı oturumlar yaptık. Zaten açık oturumlarda hemen her zaman gündemde bu konu. Bunun dışında ben çağrımı yine yeniliyorum; Anayasa değişikliği mi yapılacak, yasa değişikliği mi yapılacak? Ana muhalefetle bizim oyumuz buna yeter. Yasal düzenlemeye zaten biz yeteriz ama anayasal bir değişiklik gerekiyorsa ana muhalefetle oylarımız rahat rahat yeter. Nedir teklifiniz, gelin bunu yapalım. 3 tane arkadaşıma ben talimatı verdim. Siz de o bana getirdiğiniz 3 arkadaşa talimatı verin otursunlar çalışsınlar, araştırmaysa araştırmayı yapsınlar. Sonra eğer anayasal bir değişiklik gerekiyorsa bunu yapalım. Yasaysa yasa. Bunu dışında genelge vesaire hepsine varız. Yeter ki bu ülkede biz terör belasından halkımızı kurtaralım.''
Kürtlerin bombalandığı sorusuna Erdoğan, ''Ben Kürt kardeşlerimi nasıl bombalarım? Biz teröristi bombalıyoruz. Neredeki? İnlerindeki teröristi bombalıyoruz. Biz, inlerindeki teröristi bombalarız. Niye? O geliyor polisimi arkasından şehit ediyor, kızlarımızı arabasında giderken tarayarak öldürüyor. Birçok yerde bakıyorsunuz 20 tane 30 tane vatandaşımı tarayarak öldürüyor. Yeri geliyor askerimi, polisimi öldürüyor. Silahların bırakılması demek operasyonların bitmesi demektir. Buna da biz varız. Diyorlar ki 'farklı bir ülkeye gidilse ne olur. Burada bize teminat verilir mi'? 'Evet, buna da hazırız' diyoruz. Elimizden geleni sonuna kadar yaparız. Bizim hareketin en önemli özelliği biz öldürmeye değil yaşatmaya memuruz.'' dedi.
Anadilde savunmayla ilgili de açıklama yapan Erdoğan, "Kavramlara dikkat edilmeli. Anadilde savunma denilmemeli. En iyi şekilde kendisini nasıl ifade ediyorsa o şekilde ifade etsin." dedi.
Erdoğan, bazılarının bunu çarpıttığını belirterek 'Bu, resmi dil talebini getirir' dediğini söyleyerek, ''Geçin bu işi. Bu ülkede dilimiz bellidir; Türkçe... Kendi anadilini öğrenmek vesaire... Biz o konuda her şeyi yaptık. Üniversitelerde yaptık. Şimdi ilk, orta, lise buralarda adımlar atıldı. Seçmeli dersler geldi, öğrenmek isterse gider öğrenir. Nitekim 20 bin civarında talep oldu. Öğrenmeleri için ne gerekiyorsa onu yaptık.'' diye ifade etti.
-DANIŞTAY KARARI-
Danıştay'ın başörtüsüyle ilgili aldığı kararın sorulmasına Erdoğan, "Bunlar olması gerekendi. Okumaksa okuma. Diploma ise diploma. Başörtülü ile başı açık olanı niye ayırt ediyorsun? Bu onun en doğal yaşam hakkı. Bu kadar tahsili niye aldı gidip evinde otursun diye mi? Ülkenin sosyal yaşamı içinde yerini alacak. İş hayatı içinde yerini alacak. Ama bugüne kadar acımasızca engellendi. Danıştay'ın verdiği karar burayı aralayacaktır. Anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkı var. Her vatandaşımız bunu kullanmalıdır. AIHM gideceğine Anayasa mahkemesine gidebilir. Bazı gariplikleri ülkemde yaşıyoruz. Gadre uğrayan bazı insanların hakları savunulamamıştır. Sabır sonunda zaferi getiriyor. İmam Hatip okulları meselesinde yaşadık. Meslek liselerinde de yaşadık. Bu haksızlık." diye ifade etti.
Erdoğan: Kabinedekiler İlanihaye Kadar Görev Yapar Diye Bir Kayıt Yok
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin konulara değindi.