Başbakan Erdoğan, “Biz sınırımızda savunma amaçlı bu tedbirleri almaya mecburuz. Biz bir NATO ülkesiyiz ve NATO ülkesi olarak da yasaların gereği, orası aynı zamanda NATO’nun da talebimiz halinde böyle bir görevi yapma alanı içindedir. Bize yönelik tehditlerle mücadele etmek için her türlü tedbiri almak hakkımızdır.” dedi.
Kütahya’da, Zafer Havalimanı’nın açılışını gerçekleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NATO’ya ait füzelerin, Suriye sınırına yerleştirilmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin güvenliğine, huzuruna yönelik tehditler karşısında, tedbirleri hiç tereddütsüz alacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, “Sınırımızda aldığımız tedbirlerden de kimse farklı anlamlar çıkarmaya gayret etmesin. Biz bu tedbiri sınırımızda alıyoruz. Niye? Akçakale’ye Ceylanpınar’a o bombaları atanların farklı şeyler yapmayacağı ne malum? Onun için biz sınırımızda savunma amaçlı bu tedbirleri almaya mecburuz. Biz bir NATO ülkesiyiz ve NATO ülkesi olarak da yasaların gereği, orası aynı zamanda NATO’nun da talebimiz halinde böyle bir görevi yapma alanı içindedir. Biz barıştan yanayız ama ülkemizi vatanımızı savunmak da görevimiz. Bize yönelik tehditlerle mücadele etmek için her türlü tedbiri almak hakkımızdır.” şeklinde konuştu.
"SAVUNMA SANAYİ KARŞILAMA ORANINI YÜZDE 54’E ÇIKARDIK”
Sakarya’da 10 gün önce son derece önemli bir tören gerçekleştirdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayinde yaptığı atımlılar hakkında konuştu.
Türk mühendislerinin tasarladığı ve özel sektörün imal ettiği Altay muharebe tankı ile ilgili bilgi veren Erdoğan, şöyle konuştu: “Muharebe tankının örnek imalatını bitirdik. Bunu kamuoyuna tanıttık. Bu projeyi 2008 yılında başlatmıştık. 46 ayda prototip üretimi gerçekleştirildi.
Testler tamamlandığında seri üretime geçiyoruz. Dünyanın en modern tankını hem silahlı kuvvetlerimize kazandıracağız hem de ihraç edeceğiz. Savunma sanayinin ihtiyaçlarını karşılanma oranımızı 2 kat artırdık. Yüzde 54 oldu. Bu bağımsızlık mücadelemizin en önemli ispatıdır. Milli insansız hava uçaklarını artık milli sanayimiz üretiyor. ANKA prototip olarak tamamlandı. Uzun menzilli roketleri artık Türkiye’de üretiyoruz. MİLGEM savaş gemisini denize indirdik. ATAK helikopterlerini Türkiye’de üretiyoruz. Kirpi araçları yine milli sanayimizle üretiyoruz. Uçak tank modernizasyonlarını başka ülkelerde değil, burada gerçekleştiriyoruz."
“KENDİ ÜLKEMİZ KADAR BÖLGEMİZDE DE HUZUR VE GÜVENLİK İSTİYORUZ”
Konuşmasında, Türkiye’nin hiçbir ülkenin topraklarında ve iç işlerinde gözü olmadığını ifade eden Erdoğan, “Biz ülkemizde huzur istediğimiz kadar ülkemizin huzuruyla doğrudan bağlantılı olarak bölgemizde de sadece huzur istiyoruz. Biz kendi ülkemizde güvenlik ve refah istediğimiz kadar bununla bağlantılı olarak bölgemizde de güvelik ve huzur istiyoruz. Biz her zaman barıştan yanayız. Sorunların diyalogla çözülmesinden yanayız.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİNE TEHDİT OLURSA GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMAKTAN ÇEKİNMEYİZ”
Türkiye’nin güvenliğine yönelik bir tehdit olursa gerekli önlemi almaktan asla çekinmeyeceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Asla sessiz ve tepkisiz kalamayız. Gazi Mustafa Kemal gibi, yurtta sulh cihanda sulh, diyoruz; bunun gereğini yapıyoruz. Barış için sulh için çok aktif barışçı bir dış politika yürütüyoruz ama Akçakale’ye bombayı atarsan ve orada 5 vatandaşım şehit olursa herhalde bunun karşısında sessiz kalacak değiliz. Biz de ona misliyle mukabele etmek durumundayız. Gazi Mustafa Kemal, yurt sulh cihanda sulh, derken herhalde Çanakkale’de gelen düşmanlara da sulh demedi. Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşları, Kocatepe bunun için yapıldı. Birilerinin yanlış anladığı gibi, yurtta sulh cihanda sulh, ilkesini pasiflik tavırsızlık tepkisizlik olarak yorumlayamayız. Ülkemizi ilgilendiren konularda seyirci kalanlardan olamayız.” ifadelerini kullandı.
“GAZZE’DEKİ ÇOCUKLARIN ÜZERİNE BOMBA YAĞARKEN SESSİZ Mİ KALACAĞIZ?”
Ortadoğu’da yaşanan sorunlara da değinen Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazze’deki bebeklerin, çocukların, masum insanların üzerine korkakça, namertçe bomba yağarken bize dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek susacak mıyız? Gazze’de bir halk açık hava hapishanesinde cezalandırılırken ambulanslar, hastaneler bombalanırken biz sessiz mi kalacağız? Suriye halkı acımasızca katledilirken uçaktan bombalanırken göç ederken; biz ‘Her koyun kendi bacağından asılır.’ diyerek; bunu seyir mi edeceğiz? Ülkemize sığınan 80 bin Suriyeli kardeşimiz muhaliflerin zulmünden değil zorba Beşar’ın zulmünden kaçarak geldi. Bunları seyretmek yakışır mı? Açık kapı politikasıyla kapımızı açtık. Tarih bize sorumluluk yüklüyor onun için açtık. Bu millete yakışan odur onun için açtık.”
“Muhteşem Yüzyıl DİZİSİNİ KINIYORUM, KANUNİ’NİN ÖMRÜ SARAYDA DEĞİL AT SIRTINDA GEÇTİ”
Erdoğan, konuşmasında ana muhalefet partisinin, ‘Sizin Gazze’de ne işiniz var? Suriye ile neden ilgileniyorsunuz ?’ eleştirilerine de cevap verdi; 'Muhteşem Yüzyıl' dizisini de eleştirdi.
‘Hiç kusura bakmasınlar biz 7 milyarlık bu dünyanın içinde yaşıyoruz.’diyen Erdoğan, “Bizim görevimiz nedir bunu çok iyi biliriz. Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, ilgileniriz ama; bunlar televizyon ekranındaki ecdadımızı zannediyorum o Muhteşem Yüzyıl belgeselindeki gibi tanıyorlar. Bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti. Sarayda o gördüğünüz, dizilerdeki gibi geçmedi. Bunu çok iyi bilmemiz anlamamız lazım. Ve ben o dizilerin yönetmenlerini de o televizyonların sahiplerini de milletimin huzurunda kınıyorum. Bu konuda da ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gerekli kararı vermesini bekliyoruz. Böyle bir anlayış olamaz. Bu milletin değerleriyle oynayanlara milletçe gereken dersi cevabın hukuk içinde verilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
“CHP TARİHİ BOYUNCA ELİ KANLI REJİMLERİN YANINDA YER ALDI BU GÜNDE ALIYOR”
AK Parti’ye bugün Suriye ile ilgilenmeyin diyenlerin, gidip ‘Suriye’deki zalim eli kanlı gayrimeşru rejimi desteklemekten geri kalmadıklarına da dikkat çeken Erdoğan, “O rejimin eli kanlı lideriyle de hatıra fotoğrafı çektirmekten çekinmiyorlar. Eğer, Suriye’de zalimin yanında olsaydık eli kanlı rejimin haşa arkasında dursaydık, bizim muhalefetimiz ‘Sizin Suriye’de ne işiniz var.’ diyecekti. Bunlar bir gariptir akşam başka konuşurlar sabah başka konuşurlar. Mazlumun yanında haklının yanında yer aldığımız için ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. Çünkü kendileri tarihleri boyunca zalimlerin yanında yer aldı. Bu ana muhalefet Hitlerin, Mussolini’nin yanında yer aldı, daha sonra gitti Stalin’in yanında da yer aldı. Tarihleri boyunca, her zaman kan dökenlerin halkına zulmedenlerin yanında yer aldılar. Bugünde aynısını yapıyorlar. Zalime arka çıkıyor mazlumu görmezden geliyorlar.” dedi.
Programın sonunda Erdoğan, Zafer Havaalanı işletme ruhsatını İC Holding'in sahibi İbrahim Çeçen'e verdi. Erdoğan’a ise olimpiyat şampiyonu, Aslı Çakıralp ise olimpiyatlarda koştuğu ayakkabısını hediye etti .
Erdoğan: Tehditlerle Mücadele Etmek İçin Tedbir Almak Hakkımız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin güvenliğine, huzuruna yönelik tehditler karşısında, tedbirleri hiç tereddütsüz alacaklarını ifade etti.