Sanık avukatlarından İlkay Sezer, tanıkların dinlenmesi aşamasında bu beyanlara karşı konuşmalarını hazırladıklarını belirterek, "Ancak toplamda 159 tanık dinlendi. Takdir edersiniz ki bu kadar tanığa karşı beyanlarımızı 15 dakikaya sığdırmamız mümkün değil." dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 266. duruşmasında CHP Milletvekili Mustafa Balbay, İbrahim Şahin ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 39 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Milletvekili Mehmet Haberal, Hurşit Tolon, Levent Ersöz ve Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 37 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.Duruşmanın başlaması ve kimlik yoklamalarının alınmasından sonra Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, bugünkü oturumda da şimdiye kadar dinlenen tanıkların ifadeleri ile deliller konusunda konuşmak isteyen sanıklar ile avukatlara söz hakkı verileceğini açıkladı.
Tutuklu sanık Tuncay Özkan'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, "Dünkü oturuma ben katılamadım ancak müvekkilim Tuncay Özkan beyanda bulunmuş. Ben de bugün söz alacağım ama dün kendisinin ne konuştuğunu bilmem gerekiyor. Müsaade ederseniz, sanık bölümünün yanına yaklaşarak kendisi ile 2-3 dakika konuşmak istiyorum." dedi.
Başkan Özese ise görüşmelerini cezaevinde yapabileceklerini belirterek avukat Çörtoğlu'na bu konuda izin vermedi.Daha sonra da İlker Başbuğ ile Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer, tanık ifadeleri ile delillere karşı beyanların alınmasına ilişkin verilen 15 dakikalık süreyi eleştirdi.
Bugüne kadar 159 tanık dinlendiğini belirten Sezer, "Tabii ki her tanık dinlendiğinde beyanlarına karşı söyleyeceklerimizi not alıyor ve hazırlanıyorduk biz. Ancak takdir edersiniz ki bu kadar tanığın beyanı ile delillere karşı diyeceklerimizi 15 dakika ile sınırlı bir süre içinde söylememiz mümkün değil." dedi.
Sanık İlker Başbuğ hakkındaki dava dosyasının Ergenekon davasına sonradan birleştirildiğini hatırlatan İlkay Sezer, "Birleştirme kararı verilmeden önce müvekkil İlker Başbuğ hakkında beyanda bulunan tanıklara doğrudan soru sorma hakkımızı kullanmak için bu tanıkların tekrar çağrılmasını talep ediyoruz. Ayrıca beyanda bulunabilmek için makul bir süre verilmesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.
Tutuklu sanıklardan Sedat Peker'in avukatı Mehmet Doğurga ise bu kararın verilmesinden sonra kendilerinde eksik olan bazı evrakları almak için mahkeme kalemine harddisk verdiklerini, ancak kalemde diğer sanık vekillerinin ihtiyaçları nedeniyle kendisinin sıraya alındığını ve üç gündür evrakını alamadığını söyledi.
Doğurga, bu nedenle beyanda bulunmak için kendilerine süre verilmesini talep etti.Daha sonra da tutuklu sanıklardan Oğuz Bulut, beyanda bulunmak için söz istedi. Terör örgütü üyesi olmak ve patlayıcı madde bulundurmakla suçlandığını hatırlatan Bulut, "Tutuklu sanık İbrahim Şahin ile irtibatlandırılıyorum. Ancak kendisinde ele geçirildiği iddia edilen ve bazı azınlık liderlerine karşı suikast hazırlığı yapıldığı iddia edilmesine rağmen kendisinde ele geçirildiği iddia edilen S1 suikast listesinde benim ismim yok. Bende ele geçirildiği belirtilen patlayıcı maddeleri de silah olarak kullanma amacıyla değil, kapsüllerini süs olarak kullanmak amacıyla çingenelerden aldığımı söylemiştim. Savunmamı 1,5 yıl önce yaptım ve bu süre zarfında benim aleyhine bir kişi bile beyanda bulunmadı. Ayrıca gelen evraklar arasında da aleyhime delil olabilecek bir tane bile evrak çıkmadı." diye konuştu.
Kendisinin Sivas'ta ülkü ocağı başkanlığı yaptığını hatırlatan Bulut, "Burada çeşitli fikirlerden, bir araya gelmeleri mümkün olmayan insanlar yargılanıyor. Bu insanlarla fikir birlikteliği içinde olmamız mümkün değil. Olaylara tepkilerimiz bile çok farklı. Bu durum da örgüt suçlamasanın ne kadar mesnetsiz olduğunu ortaya koymaktadır." ifadesini kullandı .
Ergenekon Davasında '15 Dakikalık Söz Hakkı' Tartışması
Ergenekon davasında şimdiye kadar dinlenen tanıklar ile delillere karşı sanıklar ve avukatların 15 dakika ile sınırlı olarak değerlendirme yapmalarına izin verilmesi, eleştirilere neden oldu.