Ergenekon Davasında Can Dündar Tanık Olarak İfade Verdi

Duruşmanın öğleden sonra görülen oturumunda tanık olarak ifade veren Dündar, devlet içindeki illegal yapılanmalarla ilgili çalışmalar yaptığını belirterek, “Benim gördüğüm Ergenekon, bugünkü yargılama ile ilgisi olmayan yapıydı. Gazeteci arkadaşlarım Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Doğu Perinçek, bu konulara dikkat çeken yazılar yazdılar. Devlet içindeki gizli yapılara tanık olan bu insanlar, paradoksal bir şekilde burada sanık oldular” dedi.

Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk’un tanık sıfatıyla ifadesinin alınmasından önce, “Sanıklar arasında dostunuz düşmanınız var mı?” şeklindeki sorusuna Dündar, “Gazeteci dostlarım var” dedi.

Mahkeme Başkanı Çalmuk daha sonra, Dündar’a yazdığı “Ergenekon” adlı bir kitabı hatırlatarak, Ergenekon örgütü ile ilgili bilgisinin olup olmadığını sordu.

Başkan’ın sorusu üzerine Dündar, “1997 yılının sonbahar aylarında yayımlanan ‘Ergenekon’ adlı kitabı, Celal Kazdağlı ile birlikte bir televizyon kanalında yayınlanan ‘40 Dakika’ programının metinlerinden hazırladık. Ergenekon adını ilk kez davanın sanıklarından Erol Mütercimler’den duydum. Mütercimler devlet içindeki illegal yapının adının Ergenekon olduğunu Memdüh Ünlütürk’ün anlattığını söylemişti. Zannedersem kamuoyu da ilk defa bu programda duydu” diye konuştu.

Program nedeniyle merhum Başbakan Bülent Ecevit ile de röportaj yaptıklarını anlatan Can Dündar, şunları söyledi; “Bizim üzerinde durduğumuz örgüt, NATO ülkelerinde, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Amerikalılar tarafından kurulan devlet içindeki gizli yapılardı. Bülent Ecevit de Başbakanlığı sırasında tesadüfen bilgi sahibi olduğunu açıkladı.

Özel Harp Dairesi'nde bu yapılanma olduğunu ve üzerine gittiğini anlattı. Örgütün peşine düştüğünü Genelkurmay Başkanından bilgi alamadığını söyledi.

” Yaptığı röportajlarda Türkiye’de devlet içindeki illegal yapının ülkücüleri tetikçi olarak kullanıldığını belirten Dündar, “Benim gördüğüm Ergenekon, bugünkü yargılama ile ilgisi olmayan yapıydı. Susurluk’ta ortaya çıkan bu yapının anlaşılması için röportajlar yaptık. Faili meçhul cinayetlerde hep aynı isimleri gördük. Ülkücü tetikçiler kullanıldı. Gazeteci arkadaşlarım Mustafa Balbay, bu konuda yazılar yazdı, Tuncay Özkan, Doğu Perinçek Susurluk’ta ortaya çıkan yapılara dikkat çeken kitaplar yazdı, Devlet içindeki gizli yapılara tanık olan bu insanlar, paradoksal bir şekilde burada sanık oldular” dedi.