Ergenekon: Mahkeme KCK dosyasının örneğini istedi

Ergenekon davasına 13. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK davası dosyasının bir örneğini Diyarbakır Özel Yetkili 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nden istedi.

Ergenekon davasına 13. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK davası dosyasının bir örneğini Diyarbakır Özel Yetkili 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nden istedi. İkinci Ergenekon davasının 89'uncu duruşması görülmeye başladı.

Duruşmadan detaylar...

Duruşmada tutuklu sanık İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu savunma yapıyor.

Hilmioğlu, "Bir tutuklunun 18.5 ay sonra savunmasını verebilmesi, temel insan haklarına dayalı, eşitlikçi, evrensel çağdaş hukuk kurallarıyla nasıl bağdaşabilir?" diye sordu.

Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un sanıkları arasında yer aldığı ikinci Ergenekon Davası'nın 89’uncu duruşması görülmeye başlandı.

Hakkındaki suçlamalar okunan Hilmioğlu, sağlık sorunları nedeniyle oturmak zorunda olduğunu, hastaneden "45 dakika konuşma ve 10 dakika dinlenme" şeklinde rapor verildiğini anımsatarak, oturmak istedi.

Başkan Köksal Şengün de bunun üzerine "İstediğiniz zaman siz bize hatırlatırsınız" diyerek oturmasına izin verdi.

Hilmioğlu, 14 Nisan 2009'da gözaltına alındığını ve 17 Nisan 2009'da "Terör örgütü üyeliği, yürütme organının faaliyetlerini engellemeye teşebbüs" suçlarından dolayı tutuklandığını hatırlatarak, "Bu davada anlamakta zorluk çektiğim konuları belirtmek istiyorum. Ben bir bilim insanıyım, hukuk da bir bilim dalıdır. İnsanlık tarihi boyunca bilimin gelişmeye devam etmesi kolay olmamıştır. Gelişmenin önderleri işkencelerle, ölüm cezalarıyla karşılaşmışlardır. Hukukun da gelişmesi zaman zaman çok acı veren süreçlerden sonra gerçekleşebilmiştir. Bir tutuklunun 18,5 ay sonra savunmasını verebilmesi, temel insan haklarına dayalı, eşitlikçi, evrensel çağdaş hukuk kurallarıyla nasıl bağdaşabilir?" dedi.

İddia makamının bu davanın duruşmaları sırasında "davanın özü darbedir" şeklinde açıklamalarda bulunduğunu belirten Hilmioğlu, bir darbe yapmak için elverişli vasıtalara sahip olmak gerektiğini anlatarak, rektörler ve sivillerdin emrinde bir ordunun bulunmadığını söyledi.

Hilmioğlu, 2. ve 3. iddianamelerde 2003-2004 yıllarında darbe planladıkları iddia edilen askerlerin hiçbirinin tutuklu bulunmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Siviller tarafından planlanmış tek bir darbe örneği yoktur. Elverişli vasıtalara sahip olmayan sivillerin darbe yapmaya teşebbüs ettiklerini iddia etmeyi akıl ve mantıkla nasıl bağdaştırabiliriz? Bu durum çağdaş, evrensel hukuk anlayışıyla, eşitlik ilkesiyle nasıl bağdaştırılabilir?"

Hilmioğlu, Yürütme organının başı olan Cumhurbaşkanının kendisine 4 üniversitenin rektörlüğünü emanet ettiğini dile getirerek, "Yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle suçlanıyorum, devlet koruması altındayım. Bu akılla, mantıkla bağdaşır mı?" diye konuştu.

İddianamede "askeri darbeye zemin hazırlamak için kaos oluşturmakla", öğrencileri sokağa dökmekle suçlandığını hatırlatan Hilmioğlu, İnönü Üniversitesine bilimsel, kültürel ve sportif faaliyetler kazandırdığını, ayrıca öğrencileri de sokaklardan topladığını söyledi.

"Ergenekon" soruşturması sonucu düzenlenen her üç iddianamede adı geçen 202 sanıktan sadece 20'sini tanıdığını belirten Hilmioğlu, "Sanıkların yüzde 10'unu tanıyorum. Yüzde 90'ını tanımadığım bir örgütün üyesi olmakla suçlanıyorum" dedi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Savaş Kıratlı, Başkan Yardımcısı Kemal Karacehennem, Başkan Yardımcısı Metin Yalman, Genel Sekreter Ümit Gürtuna ile üyeler Mehpare Çelik, Süleyman Ukav ve Güray Soysal'ın yanı sıra tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter ile eski bakanlardan Yaşar Okuyan'ın da izlediği duruşmaya öğle arası verildi.

Balbay'ın konuşması

Bu arada, duruşmada tutuklu sanık Gazeteci Mustafa Balbay da söz almak istediğini ifade etti.

"İddia makamı davanın özünü ayırmış gözüküyor"

Balbay, 21 Kasım 2009 günü sorgusu yapılırken Savcı Pekgüzel’e ‘Darbe günlükleriyle ilgili bir soruşturma açılıp açılmadığının sorulduğunu, Pekgüzel ise bunun davanın özü olduğu’ şeklinde açıklama yaptığını hatırlattı.

“Benden elde edildiği iddia edilen notların da bu darbe günlüklerinin doğrulayıcısı olduğu öne sürüldü" diyen Balbay sözlerine şöyle devam etti:

“Soruşturmayı yürüten savcının üç komutana ilişkin yetkisizlik kararı vererek dosyayı Ankara’ya gönderdi. İddia makamı davanın özünü ayırmış gözüküyor. Yargılama bize yönelik bir darbe iddiasından çok bir hukuka darbeye dönüştü. Sayın heyetinizin bu iddiaları gözden geçirmesini ve yeniden bir değerlendirme yapmasını talep ediyorum"

Ardından “Terör örgütü üyesi olmak" ve “Yasa dışı fişlemek yapmak" suçlarından yrgılanan Prof. Fatih Hilmioğlu doktor gözetiminde sanık kürsüsüne alındı. Kimlik tespiti yapılan Hilmioğlu Başkent Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğunu belirtti.

Aylık geliri sorulan Hilmioğlu, rektörlükten emekli olduğunu, buradan 3 bin TL emekli maaşı aldığını ayrıca Başkent Üniversitesi’nden 5 bin TL maaş aldığını ifade etti. Duruşma Prof. Fatih Hilmioğlu’nun savunmasının alınmasıyla devam ediyor.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kronik karaciğer tedavisi süren tutuklu sanık Fatih Hilmioğlu hakkında daha önce mahkemeye ulaşan raporda, "Bir doktor eşliğinde ambulansla getirilip götürülmesi ve doktorun duruşma salonunda bulunması. Duruşmada savunmasını oturarak yapması ve 45 dakikada bir 15 dakika mola verilmesi. Savunmasının bir günden fazla sürmesi halinde aynı işlemlerin diğer günlerde de yapılmasının uygun olacağı bilgilerinize sunulur" denilmişti.

Aralarında gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu 33'ü tutuklu toplam 108 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Ersin Gönenci ve İbrahim Özcan katılmadı.

Tutuksuz sanıklardan ise emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Muhterem Bağcı, 19 Mayıs Üniversitesi eski Prof. Dr. Ferit Bernay ve Uludağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Abbas Yurtkuran duruşmada hazır bulundu. Ayrıca üye hakimlerden Hasan Hüseyin Özese ise sağlık durumu nedeniyle duruşmaya katılmazken onun yerine heyette üye hakim Hakim Hüsnü Çalmuk görev aldı.


ADD üyelerinden duruşma salonu önünde eylem

Öte yandan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyeleri de duruşma salonu önünde Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’na destek amacıyla basın açıklaması yaptı. Ellerinde Atatürkçü Düşünce Derneği pankartları taşıyan grup, “Ergenekon planı, Amerika yalanı" şeklinde slogan attı. Ardından grup adına Atatürkçü Düşünce Derneği Marmara Bölge Sorumlusu Ümit Ülgen basın açıklamasını okudu.

"Fatih Hilmioğlu Atatürkçü olduğu için tutukludur"

“Fatih Hilmioğlu Atatürkçü olduğu için tutukludur" diyen Ülgen sözlerine şöyle devam etti:

“Fatih Hilmioğlu ‘nun laik cumhuriyete, Atatürk devrim ve ilkelerine sahip çıkmaktan başka suçu yoktur. Gerçek teröristler Habur’da törenle karşılanıp serbest bırakılırken, Atatürkçü bilim adamlarını tutuklayan bir yargıyla karşı karşıyayız.ADD olarak Sayın Hilmioğlu ve diğer yurtseverlerin yanında olduğumuzu kamuoyuna açıklıyoruz"

ADD üyesi grup, açıklamanın ardından duruşmayı izlemek üzere salona girdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile