Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Çocuk-Ergen Psikoterapisti Uzman Psikolog Merve Demir, “Günümüzde, teknolojinin ilerlemesiyle, internet kullanımı pek çok alanda yaygınlaştı. Küçük yaşlardan itibaren internete erişim kolaylaştı. Ancak her konuda bilgiye hızlı ve kolay erişim sağlayıp yaşamımızı kolaylaştıran internetin yanlış kullanımı da bazı sorunları beraberinde getirmekte. İnternet günümüzde, özellikle ergenler arasında arkadaşlık kurmak ve sosyalleşmek için de sıklıkla kullanılmakta. Gençlerin birbirleriyle cep telefonu, sosyal medya gibi araçlar yoluyla iletişim kurmaları, kendilerine özel, ayrı bir kültürün de oluşmasını sağladı. Gençler, arkadaşlarıyla yüz yüze görüşmek yerine çoğunlukla internet üzerinden konuşmayı tercih etmeye başladılar. Bu da karşımızdakinin gözlerine bakarak konuşmak, jest ve mimikleri kullanmak gibi sosyal ilişkideki bazı önemli unsurların değişmesine sebep oldu. Gülümsemenin yerine gülümseyen yüz ifadesi göndermek gibi. Gençlerin vakitlerinin çoğunu internette geçirmeleri, yüz yüze kurdukları doğal ve gerçek ilişkilere zarar verebilir” diye konuştu.
Ergenlerin interneti aşırı kullanmasının internet bağımlılığına neden olabileceğini anlatan Uzman Psikolog Merve Demir, “Çocuk internet kullanması engellendiğinde, aşırı tepkiler verebilir. Ayrıca uygun olmayan sanal ilişkilere, yüz yüze iletişimin azalmasına sebep olabilir. Ergeni olumsuz davranışlar açısından cesaretlendirebilir. Çocuğun yaşıtlarından kopmasına ve içine kapanmasına neden olabilir” diye konuştu.
Ergenlik döneminde yaşanan flörtlerin genç için çok önemli olduğunu kaydeden Uzman Psikolog Merve Demir, “Böylece ergen büyüdüğünü, duygusal olarak bağımsız olduğunu hisseder. Flört ederken, aynı zamanda yetişkin rollerini de prova eder. Ayrıca ergenlikte yaşanan ilişkiler, ergenin akran grubu içerisinde popüler olmasını sağlayabilir. Özellikle ergenlik döneminde, karşı cinse olan ilginin artması sebebiyle sanal ortamda kurulan ilişkiler de yaygınlaşmakta. Gençler, internet üzerinden tanışılan bu sanal ilişkilerde, gerçek bir ilişkideki gibi yoğun duygular yaşayabilirler. Ancak bilinmedik bir kişi ile sanal ortamda kurulan ilişkilerde bazı riskler olduğu da unutulmamalı. Öncelikle gençler sanal dünyada ilişki kurduğu kişi ile gerçek dünyada karşılaştıklarında çoğunlukla hayal kırıklığı yaşarlar. Sanal ortamda oluşturulan profillerde, kişiler kendilerini olduklarından farklı gösterebilirler. Genç, sanal ortamda tanıdığı kişiyi yüz yüze gördüğünde ondan hoşlanmayabilir. O zamana kadar bu kişi ile paylaştıkları sebebiyle pişmanlık duyabilir.
Sanal ortamda kurdukları ilişkide ergenler; sanal ortamda saldırganlık, taciz ve zorbalık gibi davranışlara da daha açık hale gelirler. Sanal ortam, problemli çocuklara güç ve cesaret duygusu sağlar. Böylece yakalanmaktan korkmadan başkalarına karşı olumsuz davranışlarda bulunabilirler. İnternette kimliklerini gizleyerek, gerçek hayatta yapamayacakları şeyleri yapabilirler; hakaret etmek, taciz gibi. Sanal zorbalık; interneti kullanarak bir kişiye zarar vermek amacıyla yapılan kasıtlı ve düşmanca davranışlardır. Örneğin; internetten sahte bir profil oluşturup, bir kişi ile yazışmak ve bu yazışmaları, o kişiyi küçük düşürmek için yayınlamak gibi. Buna maruz kalan ergen ise düşmanın kim olduğunu bilmediği için daha fazla stres yaşar. Sanal ortamdaki flört ilişkisini gerçek bir ilişki olarak gören gencin, cinsel olarak suistimal riski ile de karşı karşıya olduğu unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
Uzman Psikolog Merve Demir, ailelere şu önerilerde bulundu;
“İnternet kullanımı ile ilgili çocuğunuza doğru model olun. Kendi internet kullanımınızı gözlemleyin ve önce kendinizi sınırlamaya çalışın.
Ergenler bazen davranışlarının sonucunu düşünmeden hareket edebilirler. Bu sebeple çocuğunuzu internet kullanımı ile ilgili bilgilendirin. Risklerin neler olabileceği ile ilgili konuşun. Onun düşüncelerini de yargılamadan dinleyin.
İnternet kullanımını tamamen yasaklamak uygun değildir. Bu çocuğun yaşıtlarından geride kalmasına, size karşı öfke duymasına ve gizlice kullanmasına neden olabilir. Gerekçelerinizi dürüstçe paylaştıktan sonra; genci interneti daha kontrollü kullanmaya motive etmek, daha uygun olacaktır.
Çocuğunuzun arkadaşlarıyla olan ilişkilerini destekleyin. Sosyal ortamlarda bulunmasını, sosyalleşmesini sağlayın. İlgilendiği bir sporu yapmaya, bir müzik aleti çalmaya ya da herhangi bir sanat dalında kendini geliştirmeye teşvik edin.
Sosyal medya üzerindeki paylaşımlarını takip edin. Bu paylaşımların, ergenin başkaları üzerindeki izlenimini nasıl etkileyebileceği ile ilgili onunla konuşun. Sosyal medyayı daha bilinçli kullanmasına yardım edin.
Çocuğunuzun sanal ortamda herhangi bir problem, tehdit, istismar gibi bir durumla karşılaştığında, bunu size anlatabilmesi için sizden korkmaması gerekir. Bu sebeple çocuğunuzla olumlu iletişim kurun. Her koşulda ona inanacağınızın ve destek olacağınızın garantisini verin.
Çocuğunuz sanal zorbalığa maruz kalmışsa, öncelikle sakin olun. Gence öfkeli ve suçlayıcı bir şekilde yaklaşmak, yaşadığı sorunları daha da arttıracaktır. Çocuğa başına gelen durumun, onun suçu olmadığını anlatın. Bu süreçte aileleri tarafından desteklenen çocuklar, durumla daha iyi baş ederler.
Anne-baba olarak çocuğunuza değerli olduğunu hissettirin. Saygılı davranın. Böylece sanal ortamdaki saygısız tavırları daha kolay fark edebilir.
Anne-babaların; ergenin sanal ortamda kurduğu ilişkilerle ilgili baskı uygulaması, gencin sanal arkadaşlarının etkisi altına daha fazla girmesine ve yalan söylemesine neden olabilir. Bu sebeple, çocuğu eleştirmeden sanal ortamdaki arkadaşları ile ilgili konuşun. Böylece sizinle daha gerçek bilgileri paylaşacaktır.”
Ergenlikte Sanal Aşklara Dikkat
Uzman Psikolog Merve Demir, ergenlik döneminde yaşanacak sanal aşklar konusunda uyardı.