Ermeni Saldırılarının Şahidi Rus General Meluşkin’den Çarpıcı Açıklamalar
1990 -1991 yıllarındaki Ermenistan-Azerbaycan çatışmalarının yaşandığı dönemde Sovyetler Birliğinin Dağlık Karabağ Bölgesinin sorumlu komutanı olan General Genih Meluşkin, 1996 yılında Ermenistan başbakanı ve 1998 yılında Ermenistan cumhurbaşkanı olan Rob
Basına ilk defa konuşan Meluşkin, Robert Koçaryan’ın elinde otomatik silahla çatıştığını gördüğünü, Ermeni yazar Zori Balayan’ı da bu yoldan dönmeye çağırdığını belirtti. General Meluşkin, Sovyetler Birliği’nin Başkanı olmuş Mihail Sergeyeviç Garbaçov’un Karabağ’da Azerbaycanlılara karşı yapılan baskıları bitirmeleri yönünde Ermenistan hükümetine hiç uyarıda bulunmadığını belirterek "Defalarca söylememize rağmen Ermenistan’a hiç uyarı göndermedi. Olayları incelemek için bölgeye gelmeye bile gerek duymadı" dedi.Karabağ’da görev yaptığı dönemlerde emrinde olan askerlerin Azerbaycanlılar tarafından hiç bir problemle karşılaşmadıklarını söyleyen General Meluşkin, Ermenilerin Azerbaycanlılara saldırdığını hatta 8 Rus askerini öldürmekten çekinmediklerini söyledi. Ermenilerin kendisinin de bulunduğu helikoptere roket atışı yaptıklarını anlatan Meluşkin, olaydan şans eseri kurtulduklarını belirtti.Bölgeden sorumlu komutan olduğu dönemlerde Ermenilerin Rus ordusunun 8 askerini öldürdüklerini anlatan Meluşkin, şöyle konuştu: "Öldürülenlerden biri Aleg Yakevliviç Babak isimli askerdi. Kendisi Gubadlının Yukarı Cıbıklı köyünde Azerbaycanlıları saldırılardan korumak için Ermenilerin karşılarına çıktığı için öldürüldü. Fakat bu kayıplara bile Rusya yönetimi hiç bir tepki vermiyordu, basında bile bu konuda bir haber yayımlanmıyordu. Öldürülen askerler orada toprağa veriliyordu, memleketlerine bilegönderilmiyordu. Ermeniler silahları, Ermenistan’da bulunan Sovyetler Birliğinin askeri kışlalarından alıyordu. O dönemlerde saldıran Ermeniler arasında üniversite öğrencileri bile vardı. Öğrencilere çatışmaları için çok para veriliyordu. Ermenileri gözaltına aldığımız her seferde Moskova’dan bizi telefonla arayıp gözaltına aldığımız Ermenileri salmamızı emrediyorlardı. Bu emirler genelde Sovyetler Birliği İçişleri Bakanlığından geliyordu."
