Bu taleplerinin şu andaki siyasi iktidara karşı bir tavır olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Terzioğlu, “Bizler demokrasinden, insan haklarından, özgürlüklerden yanayız. Biz, sadece uygulamadan kaynaklanan avukatlık ve savunma hakkının yok sayılmasına karşı çıkıyoruz” diye konuştu.
“HASSASİYETİMİZ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ”
Türkiye’de savunma hakkına ve Barolara karşı baskı kurulmaması gerektiğini ifade eden Başkan Terzioğlu, şunları söyledi: “Bizim Avukat olarak her fikirden her düşünceden müvekkillerimiz var ve onları savunuyoruz. Şimdi biz bunları savunurken ideolojilerini mi savunuyoruz? Son zamanlarda savunma mesleği ile ilgili bazı etkinliklere katılmamızı bazı çevreler son derece yanlış ve maksatlı değerlendiriyorlar. Mesela biz Adana’da mitinge katılırken, DHKP-C adına sanki destek veriyormuşuz gibi söylentiler oldu. Bu son derece terbiyesizliktir. Bizim yapmış olduğumuz işlemi savunma mesleğine vermiş olduğumuz desteği yok saymak için bir karalama kampanyasıdır. Herkes görüyor ki Barolar üzerinde kurulmak istenilen bir baskı var. Uyumlu Baro olursan görevine devam edersin. ‘Uyumsuz olursan ben senin hakkında dava açar seni görevden aldırırım’gibi bir noktaya gelinmiştir. Şunu herkes iyi bilir ki Faruk Terzioğlu hiçbir zaman DHKP-C’li olmamıştır. Ne ırkçılığın ne de terörün yanında olmamıştır. Erzurum Barosu hiç olmamıştır. İstanbul Barosunun seçimlerine Erzurum Barosu adına katılacağım. İstanbul Barosu’nun yanında olduğumu ifade edeceğim ama bu benim İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın fikirlerini desteklediğim anlamında değildir. Barolar üzerinde kurulmak istenilen hegemonyaya karşı durmaktır. Barolara yapılan baskıları yok mu sayacağız? Bizim hassasiyetimiz, savunma mesleği ile ilgili hassasiyettir. Bu destek ne o destek verdiğimiz kişinin siyasi fikrine bir destektir, ne de mevcut olan siyasi iktidara karşı tavırdır. Biz sadece uygulamadan kaynaklanan avukatlık haklarının yok sayılmasına karşı çıkıyoruz. Savunmayı yok sayan zihniyete karşı savunma dimdik ayaktadır. “
“TUTUKSUZ YARGILAMADAN YANAYIZ”
Dördüncü yargı paketinde Türkiye’deki mahkûmiyetleri kesmek, tamamen yok etmek için hazırlanan bir takım çalışmalar olduğunu da anlatan Terzioğlu, “Üçüncü yargı paketi ile tutuksuz yargılanmaların öne açılacaktı. Bunu göremedik. Şimdi dördüncü yargı paketinde tutuksuz yargılanmalar ile ilgili uygulamanın yer alıp almayacağını meclisteki görüşmelerin yapılması ile ortaya çıkacaktır. Bizim şahsi düşüncemiz Türkiye’deki tutuklu sayısının azaltılması, tutuklu yargılamanın istisna olmasıdır” dedi.
“BAŞBUĞ PAŞA, TUTUKSUZ YARGILANMALI”
Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu, tutuklu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ise tutuksuz yargılanması gerektiğini ifade ederek şu açıklamada bulundu: “Eski Genelkurmay Başkanımız bir suç işlemiş ise mutlaka yargılanmalı ve cezasını çekmelidir. Ama şu anda 70 yaşında bir eski genelkurmay başkanını ne kaçacağı var, ne Firar edeceği var… Cezaevinde tutarak terör örgütünün başı şeklinde nitelendirilmesini uygun bulmuyoruz. Yargılansın ama tutuksuz yargılansın. Biz, herkes için adalet diyoruz. Bizler demokrasinden yana, insan haklarından yana, özgürlüklerden yanayız. Bir suç isnadı ile hemen insanları tutuklu yargılamak içimize sinen bir hadise değildir. İlker Başbuğ Paşa tutuksuz yargılanmalıdır. Son olarak diyorum ki, samimiyetimle söylüyorum ki, Erzurum Baro su Başkanı olarak, Cumhuriyet ve onun temel değerlerine, üniter bütünlüğümüze sahip çıkacağız. Mesleğimize, sorunlarımıza ve cübbemize sahip çıkacağız.”
Erzurum Baro Başkanı Terizoğlu: “Savunma Hakkı Yok Sayılamaz”
Erzurum Baro Başkanı Avukat Faruk Terzioğlu, TBMM’den çıkacak olan ‘Dördüncü Yargı Paketini’ beklediklerini belirterek, “Tek düşüncemiz özgürlükçü Türkiye’de tutuklu sayısını azaltmaktır” dedi.
