Esenyurt Üniversitesi Çanakkale Şehitlerini Buğday Çorbasıyla Andı
Esenyurt Üniversitesi, Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümünde öğrencilerine Çanakkale menüsünde yer alan üzüm hoşafı, buğday çorbası ve kuru ekmek ikram etti.
Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılı münasebetiyle öğrencilerin isteği üzerine hazırlanan şehit yemeği yenildikten sonra Çanakkale Şehitleri ve Gazi Mustafa Kemal anısına saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı okundu. Öğrencilerin Çanakkale Zaferi şiirleri okuduğu etkinlikte Prof. Dr. Mümin Ertürk’ün duygulandıran konuşmasının ardından Kınalı Kuzu isimli kısa film gösterildi.
“Atalarımızın, emperyalist güçlere karşı hep birlikte Anadolu gücünü gösterirken ne kadar büyük işler başardıklarını bu yemekten anlamak bile mümkün” diyen İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cuma Bayat, “Şu anda öğrencilerimizle, akademisyenlerimizle atalarımızın 100 yıl önce gerçekleştirdiği ruhu yaşıyoruz. Çanakkale Destanı’nı bugün biz de biraz olsun yaşayarak onların ruhuna saygı göstermek üzere toplandık” dedi.
Sabah kahvaltısı yapmadıklarını, öğlen yemeğinde hep beraber olup birlikte bu ruhu yaşatacaklarını ve akşam yemeği yemeyeceklerini de belirten Cuma Bayat, “Bu duyguyu yaşamak inanılır gibi değil. O günkü şartları düşündüğümüzde bize çok ilkel gelebilir ama o dönemde bunu bulabilmek bile çok lükstü. Gelecek kuşaklara bunu aktarmamız lazım. Eğer bu ruhu yaşamazsak bu ülkeyi daha güçlü gelecekte daha refah bir ülke yapacak nesiller yetiştiremeyiz. Bu nedenle ilkokuldan başlayıp üniversiteye kadar olan tüm gençliğimizin bu ruh içerisinde büyümesi hepimiz için çok önemlidir” dedi.
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı ve Sosyal Hizmet 2. sınıf öğrencisi Mustafa İpek, “Atalarımıza vefa borcumuzu nasıl ödeyebiliriz ve onların bu vatan için yaptıkları karşılığında biz ne yapabiliriz diye düşündük. Sayın rektörümüze de sunduk. Yönetimimiz de bizi destekledi ve böyle bir projeye imza attık. Onlara teşekkür ediyorum. Oradaki atalarımızın ve şehitlerimizin yediklerini burada bir nebze de olsa yaşatmak beni gerçekten çok gururlandırdı” dedi.
Senede bir kez de olsa Çanakkale Şehitleri’ni anlamanın önemine vurgu yapan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencisi Berat Akova, “Güzel bir duyguydu. Çanakkale’deki atalarımızın ve şehitlerimizin hissettiğini elbette hissedemeyiz ki onlar bu kadarını bile zor bulmuşlardır. Bunun da bilincindeyiz ama onların içtiği çorbayı içmek, onlar kadar az yemek yemek, onların yaşadığı zorlukları bir nebze de olsa anlamaya çalışmak bizler için güzel bir deneyim oldu. Bunun her sene tekrarlanmasını istiyorum. En azından senede bir kez 18 Mart günü Çanakkale Şehitlerimizi anlamaya çalışmak bizim için çok önemli” dedi.
“Bizim için hem gurur hem sevinç hem de üzüntü verici bir etkinlik oldu” diyen İstanbul Esenyurt Üniversitesi Tıbbi Sekreterlik Bölümü Öğrencisi Rabia Gültepe ise “Menümüzde çorbamız, ekmeğimiz ve hoşafımız vardı. O zamanlardaki durumlarını asla bilemeyiz. Belki bunların hiçbirini yiyemediler. Ama gerçekten bizi 1 günlük de olsa geçmişe götürdü. Dedelerimizi atalarımızı tanımış olduk” şeklinde konuştu.