Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Erdem'in İddiasına Yalanlama

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Başbakanlık Başmüşaviri ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in iddiasına ilişkin, 'Kendisini ( Erdem), İbrahim Okur'a mesaj göndermek üzere özellikle çağırmışım gibi bir algı oluşturmaya çalışmıştır. Bu ifadeler tamamen gerçek dışıdır.' ifadesini kullandı.

Kasırga, Cumhuriyet gazetesinin dünkü 'İşte yargıya müdahale' başlıklı haberinde geçen şahsına ilişkin ifadelerle ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla yazılı açıklama yaptı.

Kasırga, 20 Ocak 2014'ten sonra Başbakanlık Müsteşarlığı görevini yürüttüğü sırada Başbakanlık Başmüşaviri olarak görev yapan Birol Erdem'in, kendisinden randevu talebinde bulunduğunu ancak bu görevi süresinde yoğunluğu sebebiyle Erdem'e, randevu veremediğini belirtti.

Bu randevu talebine istinaden, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği görevinde, Erdem'e Çankaya Köşkü'nde randevu verdiğini ifade eden Kasırga, şunları kaydetti:

'Görüşmemiz sırasında konu İbrahim Okur'un o dönem gündemde olan 2014 HSYK seçimlerindeki adaylığına geldi. Her ne kadar İbrahim Okur, 'FETÖ'cü olmadığını ve HSYK adaylığını FETÖ listesinden koymadığını' ifade ediyorsa da bu durumun FETÖ lehine oyları böleceğini, bu sebeplerden kendisini inandırıcı bulmadığımı, adaylığının da bir FETÖ projesi olduğunu, söylemlerinde çelişki gördüğümü ifade ettim. Ayrıca, 'İbrahim Okur akıllı bir insandır, ne yapmaya çalıştığını anlayamadım.' şeklinde beyanlarım oldu. Bunun üzerine Birol Erdem biraz da heyecanlanarak, 'Bu mesajınızı ona ileteyim mi?' diye sordu. Kendisine, ben ona mesaj filan göndermiyorum, düşüncelerimi seninle paylaşıyorum. Bu düşüncede olduğumu ona da söyleyebilirsin ancak bu bir mesaj ya da talep değildir diye ısrarla belirttim.

Buna rağmen, (Birol Erdem) ifadesinde, benden randevu talep ettiğinden ve mesaj göndermiyorum, ondan talepte de bulunmuyorum yönündeki beyanlarımdan söz etmeyerek, kendisini, İbrahim Okur'a mesaj göndermek üzere özellikle çağırmışım gibi bir algı oluşturmaya çalışmıştır. Bu ifadeler tamamen gerçek dışıdır.'