Eski Başbakan Çiller Yenikapı'da

Çiller alana gelişinde gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Yine bir milli şuurla bugün buradayız. Türkiye hedefte, ülkemiz hedefte. Bugün özellikle bunun için buradayım. Yeni bir dünya kuruluyor. Türkiye daha bağımsız bir yere seçiyor kendine. Bizatihi bu bir değişimin gereği. Ve görüyoruz ki eski dünyanın bütün kurumları sorgulanmakta.

BM, NATO hepsi sorgulanıyor. Türkiye yeni düzenin gelişimini batıdan doğuya koyan bir güç olarak görüyor ve burada da yeni yerini almakta.

Bütün bunlarla birlikte görüyoruz ki dünyada bir değişim daha var. O da İslam dünyası hedefte. Dünyanın çok uzak köşelerinde İslam dünyasının hedefte olduğunu açık biçimde görüyoruz. Yeni Zelanda buna bir örnek oldu. Müslüman nüfus dünyada artmakta hatta o kadar ki, bir kaç on yıl içerisinde eşitlenecek.

Bu Türkiye'yi yeni bir hedef yapmaya yetiyor. Nitekim bir büyük terör olayıyla karşı karşıya kaldı Yeni Zelanda. Burada açıklanan manifestoda hedef kim? Hedef İslam, hedef Türkiye, hedef Türk milleti ve hedef onun seçtiği Cumhurbaşkanı.

Eğer buraya PKK'nın bir takım uzantılarını getiriyorlarsa ve bunları silahlandırıyorlarsa; buradan taciz atışlarını ülkemizde görüyorsak, bütün bunlar hedefte Türkiye demektir. Ve böyle olduğu zaman Türkiye milletiyle her zaman ayağa kalkmıştır.

Bu coğrafya birçok devlete mezar olmuş bir coğrafya. Korkmalıyız? Asla.

Biz bir terör mücadelesi yaptık. Çok zor bir terör mücadelesiydi. Türkiye'nin güney doğusuna hiç kimse gidemez haldeydi. Kimse okuyamıyordu, otobüsler kapalıydı. Felaket bir ortam vardı ve kan gölüydü. Biz dedik ki 'Bu terör ya bitecek, ya bitecek' Çok başarılı yıllar oldu. Türkiye başarının devamında huzuru buldu.

Başarının birkaç sırrı vardı. Kahraman askerlerimiz, polislerimiz var. Fedakar müdahaleleri rol oynamıştır. Dış politika, mekik diplomasisi rol oynamıştır. Bizim o zamanlarda 60 küsür bin askerimiz içeri girdi. Ama en önemlisi neydi biliyor musunuz? Biz terör bitecek dediğimiz zaman Güneydoğu'da Kürt kardeşlerimiz bizimle birlikte ayağa kalktı.

DYP o zaman bir Türkiye partisi olmuştu. Batıdan aldığı oyu Güneydoğu'da alırdı. Şırnak'ta 95 sonundaki seçimlerde DYP birinciydi. Biz o ruhla aldık. Ta Osmanlı'dan gelen bir ruhtur. Büyük Atatürk'ün İstiklal Savaşı'nda Çanakkale'yi geçilmez yapan ruh.

Onun için bugün yine aynı birliktelikle sandığa gideceğimize inanıyorum. Herkes diyor ki, ne ilgisi var bunun, mahalli seçimlere gidiyoruz.

Tam da işte bu nedenle. Çünkü bu bir genel seçim değil. Genel seçimde Türkiye kararını verdi. Başkanını seçti, ona hükümetini kur dedi. Bu yetki, görev duruyor orada. Bu 4,5 yılı nasıl geçireceğiz meselesi var. İstikrarsız bir Türkiye'de kısır döngülerle mi geçireceğiz bunu? Yoksa hep birlikte daha büyük bir Türkiye'ye mi yürüyeceğiz. Herkes bir şey söyler. Millet de son sözü söyler.