Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı , bu kararın , sadece kurtarma kaygısıyla verildiğini söyledi . Avcı , fotokopiler üzerinden inceleme yapılıp karar verilemeyeceğini , görev suçu ile terör suçunun birleştirilemeyeceğine dikat çekti .
CİHAN ' a konuşan Avcı , Yargıtay ' ın kararıyla hukukun kendilerini bağlamasına rağmen , bunu yırtarcasına sadece statükonun , mevcut otoriter sistemin müdafaası için açıkça kolları sıvadığını gösterdiğini belirtti .
" Karar ağır bir skandal , hukukun aldığı en büyük darbelerden birisi . " diyen Avcı , hukukun , yüksek yargı ile mücadele ettiğini belirterek , hukuk ile yüksek yargı arasında bir savaş olduğunu savundu . Fotokopiler üzerinden inceleme yapılıp karar verilemeyeceğini vurgulayan Avcı , görev suçu ile terör suçunun birleştirilemeyeceğinin altını çizdi .
Terör suçunun CMK ' nın 250 ve devamına göre özel soruşturma şekillerine tabi olduğunu hatırlatan Avcı , diğerinin ise görev suçu olduğunu kaydetti .
" Yargıtay , MİT mensupları ile Erzurum ' da yargılanan diğer sanıklar hakkında nasıl tahliye kararı veriyor? " diye soran Avcı , Yargıtay ' ın bu konuda yetkisi bulunmadığını vurguladı . Tarafgir ve ideolojik bir görüntü çizildiğini dile getiren Avcı , bu işin artık sınırının kalmadığını , gerekirse İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi ' ne bile müdahale edip , oradaki sanıklar hakkında bile tahliye kararı vereceklerini söyledi .
" ERGENEKON CİDDİ BİR BAŞARI ELDE ETTİ "
Ergenekon ' un Yargıtay , Danıştay , Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ( HSYK ) ile Anayasa Mahkemesi ' nde bir organizatör düzenleyici üssü bulunduğunu savunan Avcı , şöyle dedi :
" Hepsi için ayrı ayrı unsurlar görevlendirmiş olduğu artık açıkça ortaya çıkıyor . Bu , Ergenekon ' un , ilk etapta Cihaner ile ilgili ortaya konulan hukuksuz kararla ciddi bir başarı elde ettiği ortaya çıkıyor . Ergenekon neticede Yargıtay ' a gelecek . Böyle bir karar vermeye cesaret edebilen Yargıtay , Ergenekon ' u da inceleyecek . Buradan artık nasıl bir karar çıkacağı hususunda fazlaca kafa yormaya gerek yok . Durumu belli , Yargıtay pusuya yatmış ' Ergenekon da bize gelsin , bunun da gereğini yapacağız ' diye bir düşünce içerisinde . Gizli tanık ifadeleri ve teknik dinlemeleri hiçe sayan bir içtihat çıkardı . Bu zemin hazırlandı . Bu içtihatlara dayanarak Ergenekon davasını yerle bir edecek . Yüksek yargı tam bir ideolojik cephe halinde hareket ediyor . Hukuk , onlar için artık ayak bağı . Ayak bağı olduğu yerde hukuku aşan bir yorum üreterek , bunu da hukuki bir yorum altında kamuoyuna lanse ederek kendilerine çıkış yolu bulmaya çalışıyorlar . "
Yargıtay ve HSYK ' nın politik bir konsey şeklinde çalıştığını dile getiren Avcı , verilen kararın bunun bir ispatı olduğunu belirtti . Adalet adamlığı değil , dava adamlığının söz konusu olduğunu ifade eden Avcı , yargıyı bıçaklayan , siyasallaştıranın kendileri olduğuna dikkat çekerek tarafsız ve bağımsız bir yargı istenmediğini söyledi . Avcı , Anayasa değişikliğiyle yargının daha da bağımsız ve tarafsız olacağını , ancak buna yargının karşı çıktığını ifade etti .