Kandoğan, "O dönemde CHP'den hiçbir yetkilinin, e-muhtıraya karşı yapılmış bir açıklaması yoktur. Tam tersine destekleyici açıklamaları vardır. Hattâ Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimi oylamasına 367 milletvekilinin katılımının zorunlu olmadığı yönünde karar vermesi durumunda, Türkiye'yi çok tehlikeli bir çatışmaya sürükleyeceğini söylemişti." dedi. CHP'nin, e-muhtırayı ranta dönüştürme çabası içinde olduğunu iddia eden Kandoğan, "Bildiriyi eleştirmek bir yana, ranta çevirmek için elinizden geleni yapacaksınız, Cumhurbaşkanlığı seçimini Anayasa Mahkemesi'ne götüreceksiniz, karar çıktığı gün CHP Genel Merkezi'nde bunu alkışlarla karşılayacaksınız. Sonra da dönüp üç yıl sonra. '27 Nisan e-muhtırası, AK Parti ile Büyükanıt arasında bir anlaşmadır.' diyeceksiniz. Bunu kabul etmek, samimi bulmak mümkün değil." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve diğer muhalefet partilerinin hatalarından dolayı AK Parti'nin oyunun yüzde 47'ye çıktığını belirten Ümmet Kandoğan, "Kendi hatalarından dolayı AK Parti'nin oyları arttıranlar, oy patlamasını başkalarının sırtına yıkmaya çalışıyor. O dönemde konuşmayanlar, açıktan ve gizliden bildiriyi destekleyenler bugün ortaya çıkıp eleştiriyor. Madem eleştirecektiniz, neden bildiriden sonra çıkıp bu açıklamaları yapmadınız? Bildirinin yazıldığı, darbenin yapıldığı dönemlerde alkış tutanlar, aradan zaman geçince durumun aleyhlerinde döndüğünü görünce konuşmaya başlıyor. Millet böylelerini tespit edip siyaseten tasfiye ediyor. Bunların içinde DP ve ANAP d var." dedi.