Eski Tarım Aletleri ve Eşyaların Sergilendiği Köy Müzesi Büyük İlgi Görüyor

Çok eski bir tarihe sahip olan Derebağ Köyü'nde, köy sakinleri tarafından oluşturulan müze, köyün tarihine, geleneklerine ve kültürüne de ışık tutuyor. 1930'lu yıllarda ilkokulu olan köyde 1975'de imece usulü ile bir ortaokul yaptırılmış, bu okulda da 1985 yılına kadar eğitim verilmiş. Daha sonraki süreçte göç verilmesinden dolayı her iki okul da öğrenci olmadığı için kapatılmak zorunda kalmış. 40 hane olan köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı. Hububat ürünlerinin ağırlıklı olarak yetiştirilmesinin yanı sıra Derebağı Köyü, kavun-karpuz üretimi ile yöresinde büyük şöhrete sahip.

Derebağı Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Bilir ve yönetim kurulu üyeleri, yaklaşık 9 yıl önce köye 3 katlı hizmet binası yaptı. Binanın alt katını da müze olarak kurdu. Köy sakinleri, evlerindeki 70-80 yıl önce kullanılan atıl durumdaki tarım aletleri, ev ve iş eşyalarını getirerek müzeye vermeleri ile köy müzesi oluşturuldu. Müzede yaklaşık 500 eser bulunuyor.

Dernek Başkanı ve Müze Sorumlusu Mehmet Bilir ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Ünal Dursun, müzenin köyün tanıtımına önemli katkılar sağladığını belirtti. Dernek Başkan Bilir, müzeyi başta Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ olmak üzere birçok siyasetçi ve bürokratın ziyaret ettiğini söyledi. Başkan Bilir, "Köyümüzün tarihi çok eskilere, Cumhuriyet tarihine kadar dayanmaktadır. Biz dernek olarak 3 katlı hizmet binamızı tamamladığımızda en üst katı misafirhane, orta katı yemekhane ve alt katı ise müze olarak kullanma kararı aldık. Dernek yöneticilerimizle yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde, köy halkımız evlerinde atıl vaziyetteki alet ve edevatı müzemize getirerek sergilenmesini sağladık. Köyümüze yakınlarını ziyarete gelen misafirler, mutlaka müzeyi gezerek hatıra fotoğrafı çektiriyor." dedi.

Derneğin Halkla İlişkiler Sorumlusu Ünal Dursun ise köyün kavun ve karpuz üretimi ile ünlü olduğu kadar müzesiyle de ünlü olacağını ifade etti. Dursun, "Müzemizde sergilenen tarım ve iş aletleri, ev eşyaları 70-80 yıl belki daha eski yaşamda kullanılan hayat tarzını ortaya çıkarıyor. Müzede eski beşik, gaz lambaları, mekanik süt makinesi, kışlık küpler, dokuma tezgahları, bulgur yapmak için kullanılan el değirmeni ve diğer çeşitleri eserleri saymakla bitiremeyiz. Kısacası Anadolu insanının kullandığı tüm aletleri yerinde müzemizde görmek gerekir. Şu ana kadar köyümüzde müze olduğunu öğrenen binlerce kişi müzemizi ziyaret ederek hatıra defterini imzaladı. Bu vesile ile bütün vatandaşlarımızı müzemizi görmeye davet ediyorum." diye konuştu.
Yozgat Valisi Necati Şentürk de Türkiye’nin tarihi, kültürü ve geleneklerinin yeni nesillere aktarılmasına bu gibi müzelerin katkısının çok büyük olduğunu kaydetti. Vali Şentürk, şöyle dedi: "Anadolu insanının, o günün şartlarında kullandıkları ve olmazsa olmazlardan olan ve günümüzde unutulmaya yüz tutmuş eserlerin böyle sergilenmesi beni mutlu etti. Ben hatırlıyorum, çocukluk döneminde kağnılarla ürünümüzün hasadını yaptığımız dönemler vardı. Şimdi nesil bunları bilmez. İşte bu eserlerin sergilenmesi ve gelecek nesillerimize tarihimizi ve kültürümüzün aktarılması açısından son derece önemli."