Eski YARSAV Başkanı Arslan'ın Yargılanması

Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliği eski Başkanı Murat Arslan hakkında 'Fetullahçı Terör Örgütü'ne üye olmak' suçlamasıyla açılan davada Arslan'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi Tutukluluk halinin devamına karar verilen Arslan'ın kullandığı tespit edilen ByLock uygulamasının şifresinin çocuklarının ismi olduğu belirtildi.

Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliğinin (YARSAV) eski Başkanı Murat Arslan hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü'ne üye olmak" suçlamasıyla açılan davada, Arslan'ın tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı.

Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanık Arslan, avukatları ve yakınlar katıldı.

Mahkemeye gelen evrakın okunmasının ardından Arslan'ın kimlik tespiti yapıldı. Kimlik tespiti sonrası Mahkeme Başkanı Mustafa Kemal Çatak, iddianamenin özetini okudu.

Üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyen Arslan, FETÖ/PDY yargı yapılanması içerisinde yer almadığını, YARSAV'da FETÖ adına çalışmalarda bulunmadığını ileri sürdü.

FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını öne süren Arslan, "ByLock denilen programı 15 Temmuz sürecine kadar duymuş değilim. Kullanmadım, ByLock tespitinin nasıl yapıldığını da bilmiyorum. 8 gün gözaltında kaldım, nasıl ve ne zaman tespit edilmiş bilmiyorum." dedi.

Hakkındaki ifade veren tanıkların beyanlarını kabul etmediğini belirten Arslan, çelişkili ifadeler olduğunu savunarak, tanıklara soru sormak istediğini, bu sebeple tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesini talep etti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla 2008'de YARSAV'ın ele geçirilmesi yönündeki ifadeleri duyduğunu fakat dedikodudan ibaret olduğunu düşündüklerini, somut bir delil bulunmadığı için herhangi bir şey yapmadıklarını söyleyen Arslan, "FETÖ'nün her tarafa sızdığı gibi YARSAV'a da sızabileceğini biliyorduk ama ele geçirme kısmının duyumlardan ibaret, dedikodu olabileceğini düşündüğümüz için bir şey yapmadık. O dönemde kimse cemaate bir şey yapmazken biz muhalefet ettik. Cemaatçi olduğu iddiasıyla da bir kişiyi YARSAV'dan atamazsınız. Çünkü YARSAV'ın tüzüğü tüm hakim ve savcıların üyeliğine açıktır." ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Çatak'ın, eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun "FETÖ'nün YARSAV'ı ele geçirdiği ve 2009 seçimini de bu yüzden kaybettiği" yönündeki açıklamasını sorması üzerine Arslan, "Kurucu Başkanımız Ömer Eminağaoğlu Bey'e muhalif olanların böyle bir çalışması olabilir ama o seçimde ben değil Emine Ülker Tarhan Hanım başkan oldu. Ben de Sayıştay kökenli olmam nedeniyle sonradan sayman olarak yönetimde yer aldım." yanıtını verdi.

Eski HSYK'nın 2010 seçimlerinde, Levent Ünsal'ın haricindeki YARSAV adaylarının düşük oy alması nedeniyle "YARSAV kendi adaylarına oy vermedi" algısı oluşmasına ilişkin soru üzerine Arslan, "YARSAV, adaylarını şeffaf bir şekilde belirlemiştir. Levent Ünsal da bu şekilde seçilmiştir. Kendisinin FETÖ içerisinde yer aldığına dair en küçük bir şüphe, hatta dedikodu bile yoktu. 16 aday gösterdik ama bir aday hakkında böyle bir şeyin söylenmesini anlamadım. Ünsal'ın diğer adaylara göre çok fazla oy almasını hala da çözebilmiş değilim. Cemaatin, YARSAV'ın 16 adayından birinin seçilmesini istemesini anlamış değilim." ifadelerini kullandı.

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan eski YARSAV üyesi hakim Kazım Uslu'nun tanık olarak alınan ifadesinde geçen Rasim İsa Bilen ismini duymadığını ileri süren Arslan, "Diğer isimler zaten bildiğim, tanıdığım arkadaşlarım. YARSAV'da bazı arkadaşlarım Uslu'nun cemaatçi olduğunu söylüyordu ama faydalı çalışmalarda bulunduğu için bizi ilgilendirmiyordu. Aramızda bir husumetimiz yok ama en son genel kurulda yönetime almadığımız için böyle birşey yapmış olabilir." diye konuştu.

- Eski HSYK Daire Başkanı Okur tanıklık etti

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur da SEGBİS ile tanık olarak ifade verdi.

Arslan'ı Anayasa Mahkemesinde raportör olduğu dönemden tanıdığını belirten Okur'a, Arslan'ın FETÖ ile bağlantısı olup olmadığını soruldu.

Mahkeme Başkanı Çatak’ın sorusu üzerine, Okur şunları kaydetti:

"2010 HSYK seçimlerinde önce Adalet Bakanlığında Birol Erdem, Ahmet Karaman, Galip Tuncay Tutar ve benim de bulunduğum bir toplantı yaptık. Cemaate yakın arkadaşlar, bin 500 oylarının olduğunu ve seçimlerde YARSAV'daki adamlarından da 400-500 oy geleceğini söyleyerek kontenjanlarının artırılmasını talep ettiler. YARSAV'da cemaate yakın kişilerin olduğunu pek düşünmüyordum. Murat Arslan da o dönemde yöneticisiydi."

YARSAV'ın yapacağı seçim ittifakından bazı yargı mensuplarının rahatsız olduğunu düşündüğünü belirten Okur, "Bazı kişilerin, 'İyi bir liste olursa YARSAV adaylarına değil, listedeki adaylara oy veririz' dediğini duymuştum." dedi.

Savcılık ve mahkeme ifadelerinde çelişkiler olduğu hatırlatılan Okur, "Savcılıkta 8 gün boyunca ifade verdim. İfademin sonunda 153 sayfalık ifademi okumadan imzaladım. İfadeyi okuduktan sonra bazı kısımların eksik ve yanlış girdiğini gördüm. Bu beyanım doğru değildir. Mahkeme huzurunda anlattıklarım doğrudur." diye konuştu.

Arslan'ın "solcu ve demokrat bir yapısı" olduğunu belirten Okur, Arslan ile Emine Ülker Tarhan'ın YARSAV Başkanlığından ayrılmasından sonra zaman zaman programlarda bir araya geldiklerini söyledi.

Tanıkların dinlenilmesinin ardından duruşmanın savcısı mütalaasını açıkladı.

- ByLock şifresi çocuklarının ismi çıktı

Cumhuriyet Savcısı Şenol Taşkale, sanık avukatlarının talepte bulunduğu YARSAV üyelerinin tanık olarak dinlenme talebinin reddine, Bülent Yücetürk ve Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun tanık olarak dinlenmesine karar verilmesini talep etti.

Arslan'ın ByLock programının sonradan yüklendiğini ima ettiğini belirten Savcı Taşkale, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak ByLock kayıtlarının nerede muhafaza edildiğinin sorulmasını istedi.

Cumhuriyet Savcısı Taşkale, Arslan'ın ByLock kullanıcı şifresinin çocuklarının isminden oluşmasının ve üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetinin dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Arslan'ın avukatları mütaalaya karşı beyanda bulunarak, Arslan'ın tahliyesini talep etti.

Mahkeme, Arslan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 18 Aralık'a erteledi.

Arslan'ın adına kayıtlı hatta yüklendiği tespit edilen ByLock yazışmalarının içeriklerinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yeniden sorulmasına hükmeden mahkeme, Bülent Yücetürk ve Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun tanık olarak dinlenmesine karar verdi.

Ayrıca mahkeme, eski başbakanlık başmüşaviri Birol Erdem'in tanık olarak duruşmaya zorla getirilmesini kararlaştırdı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile