Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, MHP'li muhaliflerin 2016'da olağanüstü kongreyi toplamasına ilişkin yerel mahkeme kararını onayan Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin eski üyesi Oktay Acu, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Acu ile avukatı ve yakınları katıldı.
Duruşmada, Yargıtay Savcısı, sanık hakkındaki iddianamenin özetini okudu.
İddianamede, Acu'nun, hukuk fakültesine girdiği dönemden itibaren örgüt içerisinde yer aldığı, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında bulunduğu, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı, örgütün eğitim biriminin sanığın oğluyla ilgilendiği belirtildi.
Savunma için söz verilen Acu, usul itirazlarını dile getirerek, kendisi için suçüstü halinin gerçekleşmediğini savundu. Acu, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlık Kuruluna gönderilmesini istedi.
Silahlı terör örgütü suçunun maddi unsurunun oluşmadığını, terör örgütüyle herhangi bir bağının bulunmadığını, hayatının hiçbir döneminde yasa dışı bir eylem içinde yer almadığını öne süren Acu, "Bu yapının böyle bir şey yapabileceğini kim tahmin edebilirdi ki? Bunlara devlet imkanları sunuluyor, övgüler düzülüyordu. Hatta insanlar kendilerini bu yapıdan gösterebilmek için çaba içine bile girmişti. Ama şimdi bana 'Bunların darbe yapacağını bilmeliydin' deniyor." ifadelerini kullandı.
Acu, 25 yıllık hakim olduğunu, bunun 10 yılının teftişte geçtiğini belirterek, "Çoluğumu, çocuğumu görmeden çalıştım. Devletim için hepsi feda olsun ama ben terörist değilim. Karşınızda boynum kıldan ince ama bu ağır ithamı kabullenemiyorum." dedi.
Amcasının oğlu Mesut Acu'nun 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnirken şehit olduğunu aktaran Acu, cenaze ve yaşadıkları acı nedeniyle hakkındaki iddialarla ilgilenemediğini, ilk fırsatta teslim olduğunu ifade etti.
Aleyhine verilen ifadelere değinen Acu, beyanların usule aykırı yöntemlerle alındığını, bu nedenle delil olarak değerlendirilemeyeceğini savundu.
Bu kişilerin darbe suçundan yargılanma endişesiyle ifade verdiklerini, maddi ve manevi baskı altında kaldıklarını ileri süren Acu, beyanların dedikodudan öte geçemediğini iddia etti.
Acu, Yargıtay üyesi seçilmek için gereken şartları taşıdığını, üyeliğe seçilmesinin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağını savundu.
Örgütün gizli haberleşme programı ByLock'u kullandığını da kabul etmeyen Acu, "Kullansam bile bunun suç olduğunu düşünmüyorum." diye konuştu. Acu, MİT'in topladığı istihbari bilgilerin delil niteliği taşımayacağını ileri sürdü.
Hakkındaki yakalama kararının ardından kendisinin teslim olduğunu dile getiren Acu, "Darbeyi kim yaptıysa Allah onların belasını versin. Devletime en küçük bir ihanet içinde olmadım, olmam da mümkün değil. Suçsuzum ama inanmıyorsanız en ağır cezayı verin, boynum kıldan ince." savunmasını yaptı. Acu, tahliyesini ve beraatini talep etti.
Daha sonra Acu'ya, el konulan iki telefonunun açılamadığı belirtilerek, şifresi soruldu. Acu, telefonlara el konulduğunda şifrelerini verdiklerini, polislerin bu şifrelerle telefonları açtıklarını ardından tutanak tuttuklarını ileri sürdü.
Şifreler olmadığı için telefonların açılamadığının bildirildiğinin yeniden ifade edilmesi üzerine Acu, bu şifreleri hatırlamadığını söyledi.
Oğlunda olduğu belirtilen telefonda "06pilot" kullanıcı adı ve ismi, soyisminin baş harfleri ile sicil numarasından oluşan "OA3417" şifresiyle ByLock kullandığının tespit edildiğinin hatırlatılmasına karşılık Acu, sicilini herkesin bildiğini, bunun sonradan oluşturulmuş olabileceğini savundu.
Diğer kullanıcıların bu hattı telefonlarına kendisini tarif edecek şekilde "Oktay", "Pilot", "Oktay abi" isimleriyle kaydettiklerinin belirtilmesi üzerine de Acu, telefonu oğlunun kullandığını, neden bu şekilde kaydedildiğini bilmediğini iddia etti.
Acu, örgütün eğitim biriminin oğluyla ilgilendiği yönündeki iddiayı da reddetti.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talepleri reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanık hakkında ifade veren eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK üyeleri İbrahim Okur, Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski hakim Burhan Yaz'ın tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 3 Nisan 2018'e bırakılması kararlaştırıldı.
- MHP'nin olağanüstü kongre süreci
MHP'de muhalif kanadın, parti yönetimini olağanüstü kongreye çağırmasıyla tartışmalı kongre süreci 2016 yılı Ocak ayında başlamıştı.
Muhaliflerin olağanüstü kurultay talebine genel merkezin yanıt vermemesi üzerine açtığı dava, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce 8 Nisan'da sonuçlanmış, "Kurultay Çağrı Heyeti" oluşturularak, partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi kararı verilmişti.
Bu kararın parti yönetimince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 18. Hukuk Dairesine gelmişti. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin MHP'de olağanüstü kongre toplanmasına ilişkin kararını oy birliğiyle onamıştı.
Eski Yüksek Yargı Üyeleri Hakim Karşısında
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan yüksek yargı üyelerinin yargılanmasına devam edildi MHP'li muhaliflerin 2016'da olağanüstü kongreyi toplamasına ilişkin yerel mahkeme kararını onayan Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin eski üyesi Acu, suçlamaları reddetti