Beylikdüzü’nde bir güzellik merkezinde estetik operasyon geçiren Kübra Boyraz’ın ölümüne ilişkin biri doktor 4 sanık hakkında “Bilinçli taksirle ölüme neden olma”, “Diploması olmadığı halde hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınma” ve “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na Muhalefet” suçlarından ayrı ayrı 1 yıldan 17 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezalarına çarptırılmaları istemiyle dava açıldı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıkların ruhsatsız olarak bir yeri işlettikleri ve sanık Öner Özsoyeri’nin ilçe sağlık müdürlüğünden gelen yazıda pratisyen hekim olup, uzmanlık eğitimi ve sertifikasının bulunmadığı belirtildi.
İddianamede, 9 Temmuz 2020’de maktul Kübra Boyraz’ın 'Melih' ismiyle kendini tanıtan sanık Ömer Elmalı’nın aracılığıyla işyerinden randevu aldığı, sanık Öner Özsoyeri tarafından maktule kalça dolgusu yapıldığı, 19 Eylül 2020’de tekrar randevu alan maktulün saat 17.54’te siteye girdiği ve personel ile görüştükten sonra işyerine yöneldiği kaydedildi.
Saat 20.20 sıralarında site içerisinde çıkış kapısına yarı baygın şekilde maktulün yöneldiği, sanıkların koluna girdikleri maktulü dışarı çıkarttıkları anlatılan iddianamede, maktulün sanıkların biri tarafından bacaklarından kucaklanarak gelen araca bindirildiği, akabinde Kadriye Arslan’ın kolunda ikametine götürülerek, babasına teslim edildiği ifade edildi.
Maktul Boyraz’ın babası Ekrem Solmazgül tarafından kızının rahatsız olduğunu görmesi üzerine 112 ekiplerine haber verdiği aktarılan iddianamede, maktulün hastaneye kaldırıldığı 20 Eylül 2020’de hastanede hayatını kaybettiği kaydedildi.
Kamera görüntülerinde de sanıkların işyerinden malzemeleri 21 Eylül’de çıkardıkları tespit edilen iddianamede, sanıkların ifadesine yer verildi.
Sanık Öner Özsoyeri'nin ifadesinde, olay günü yorgun ve boynundaki fıtık olması nedeniyle gelen maktule dolgu yaptırmak istemediğini, sanık Erdal Doğruya’nın "ben yaparım" diyerek branül cihazı ile 4-5 kez sol kalça deri altına enjeksiyon yaptığını, maktulün ağrısı olduğunu söyleyince ara verdiğini, tansiyonunun düştüğünü söyleyen maktule hastaneye götürmeyi teklif ettiklerini, maktulün kabul etmemesi üzerine evine götürdüklerini söylediği iddianamede belirtildi.
Sanık Ömer Elmalı’nın da ifadesinde, müdahalenin doktor Öner Özsoyeri tarafından yapıldığını beyan ettiği, sanık Bülent Bostancı da işyerini kendisinin kiraladığını, ayak işleri ile şoförlük yaptığını, müdahaleden haberi olmadığını beyan ettiği kaydedildi.
Sanık Erdal Doğruya'nın da ifadesine yer verilen iddianamede, Doğruya’nın sanık Öner Özsoyeri'nin söz konusu işlemi yaptığını söylediği belirtildi.
Doktor olan sanık Öner Özsoyeri'nin 2009 tarihli disiplin ve suç duyurusu raporlarına da yer verilen iddianamede, sanığın birçok kişiye tıbben uygun olmayan maddeleri estetik amaçlı enjekte sonucu yaralanmalarından dolayı şikayetlere maruz kaldığı bildirildi.
- Otopsi raporu
İddianamede, otopsi raporunda, maktulün kimyasal ve toksikolojik inceleme sonucunda kanında ve akciğer dokusunda silisyum tespit edildiği, kişinin ölümünün yağ embolisi (silisyum içerikli madde enjeksiyonunda ileri gelen) ve beraberinde gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği belirtildi.
İddianamede, “Sanıkların iştirak halinde yetkisiz oldukları halde sağlık hizmeti veren ruhsatsız meskeni işyeri olarak işletmek suretiyle 3359 sayılı yasanın ek 11. maddesine aykırı faaliyette bulundukları, sanıklar Erdal Doğruya ile Öner Ö’nün tıbben uygun olmayan dolgu maddesini hatalı şekilde maktule enjekte etmek suretiyle bilinçli taksir niteliğindeki eylemleri sonucu ölüme sebebiyet oldukları anlaşılmıştır. Ayrıca sanık Erdal Doğruya’nın maktule karşı eyleminin subütu halinde doktor olmadığı halde hasta tedavi ettiğinden dolayı 1219 sayılı yasanın 25. Maddesine aykırılık oluşturmuştur. Sanıkların bu şekilde atılı suçu işlediklerine dair haklarında kamu davası açmaya yeterli şüphelinin elde edildiği anlaşılmaktadır.’’ denildi.
İddianamede, sanıklardan Erdal Doğruya hakkında “Bilinçli taksirle ölüme neden olma”, “Diploması olmadığı halde hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınma” ve “Sağlık hizmetleri temel Kanunu’na muhalefet” suçundan 5 yıl 8 aydan 17 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Diğer sanıklardan Öner Özsoyeri hakkında “Bilinçli taksirle ölüme neden olma” ve “Sağlık hizmetleri temel Kanunu’na muhalefet” suçlarından 3 yıl 8 aydan 12 yıla, sanıklar Bülent Bostancı ve Ömer Elmalı hakkında da “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na muhalefet” suçundan 1 yıldan 3 yıla hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.
Sanıklar önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
Estetik Operasyon Geçiren Kadının Ölümüne İlişkin Dava Açıldı
Sanıklar hakkında farklı suçlardan ayrı ayrı 1 yıldan 17 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezaları isteniyor.