Ev Alırken Dikkat
İnşaat Mühendisleri Odası Amasya Temsilcisi Mustafa Hatipoğlu, "Bina alırken boyasını, fayansını, kapı kolunu ve mutfak tezgahını sormak yerine binanın oturduğu zemini ve ıslahını, binanın statik ve betonarme projelerini, beton ve çelik kalitesi sorulursa en isabetli karar verilmiş olunur" dedi.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi`nin 12`nci yıldönümü nedeniyle İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, "Aslında doğal bir olay olan depremin ülkemizde niçin hep ulusal felâkete dönüştüğünü ciddi olarak düşünmemiz gerekir. Bilhassa Kuzey Anadolu Fay Hattı`na yakın yerleşim yerlerinde, yıkıcı depremlerle karşılaşmamız kaçınılmaz bir olgudur. Depremin ne zaman olacağından çok, yapacağı tahribatı bilerek ne gibi tedbirler alacağımız daha önemlidir. Ağıt yakarak, acil şifalar dileyerek bir yere varmamız mümkün değildir. Doğa olayının da tedbiri vardır. Tedbiri alan ülkeler en az hasarla büyük depremleri atlatmaktadırlar" diye konuştu.Yıkıcı deprem dalgalarının binanın oturduğu zeminde ve binanın kendisinde farklı yıkıcı etkiler oluşturduğuna dikkat çeken Mustafa Hatipoğlu, "Binamızın oturduğu zeminin ıslahı ve güçlendirilmesi çok önemlidir. Bilhassa, sıvılaşmanın önemli olduğu zeminlerde zemin ıslahı ve kazıklı temel yapmakta büyük fayda vardır. Hasarlardaki suçlu herhalde jeofizikçilerin ve jeologların modeller oluşturarak tartıştıkları fay hatları değil. Suçlu, inşaat mühendisleri ve mimarlarına gerekli önemi vermeyen sistemdir. Yapı üretiminde, inşaat mühendislerinin sorumluluğu zemin etüdü, taşıyıcı sistem seçimi, proje tasarımı, inşaat süresince kontrol ile sınırlı kalmaz; malzeme seçimi ve denetimi de bu süreç içinde önemli yer tutar" şeklinde konuştu.Hatipoğlu, yıkılan binaların sorumlularının araştırılmaya başlanınca ilk değerlendirmenin müteahhidin çimentodan ve çelikten çaldığı yönünde olduğunu, aslında ucuza yaptırılan proje, bilgisizce üretilen bir beton, kontrolsüz piyasaya sürülen çelik ve yanlış kullanılan bir malzeme binanın göçmesinde hırsızlıktan önce geldiğini kaydetti.