Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Ok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böbrek hastalarının artık tatsız tuzsuz bir yaşama mahkum olmadığını söyledi.
Ev hemodiyalizi tedavisi gören hastaların, yaşamın her alanında sağlıklı bireyler kadar özgür davranabildiğini belirten Ok, "Beslenme, spor, iş yaşamı ve cinsel yaşam konularında kısıtlamalarla karşılaşan diyaliz hastaları, ev hemodiyalizine geçmeleri halinde daha özgür ve kaliteli bir yaşama sahip oluyor" dedi.
Diyaliz merkezlerindeki hemodiyaliz tedavisinin 3 gün 4 saat yapıldığını anlatan Ok, şöyle devam etti:
"Bu süre en düşük diyaliz miktarı olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, vücutta biriken fazla sıvı ve atık maddeler tam olarak temizlenememektedir. Yetersiz hemodiyaliz tedavisi çeşitli sorunlara, şikayetlere, hayat kalitesinin düşmesine yol açar. Oysa en ideal tedavi türü, gün aşırı olacak şekilde gece uykuda iken yapılan 7-8 saatlik diyalizlerdir. Bu durumu mümkün kılan ev hemodiyalizi sayesinde hastaların yaşam süresi ve yaşam kalitesi artmakta ve diyalize bağlı şikayetler de azalmaktadır."
- "Sağlıklı bireyler gibi aktif şekilde devam edebiliyorlar"
Ok, ev hemodiyalizinin, klinik diyalizine göre beslenme açısından hastaya özgürlük tanıdığını, hastaların istediği besinleri tüketebildiğini ifade etti.
Ev hemodiyalizi hastalarının sağlıklı bireyler için bile zor olan ağır işleri, yorucu sporları yapabildiğini dile getiren Ok, şöyle devam etti:
"Genelde böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi gören hastalar, dörder saatten haftada üç gün süren tedavileri nedeniyle sosyal yaşamın bir parçası olamıyor ve diyaliz sonrasında yaşadıkları tansiyon düşmesi, kramplar ve halsizlik gibi birçok sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Bu nedenle böbrek yetmezliği yaşayan hastalar için yürümek dahi yorucu olabiliyor. Ev hemodiyalizi tedavisini tercih eden hastalar aslında bir nevi kaliteli yaşam ve özgürlüğü tercih ediyor. Ev hemodiyalizi tedavisi gören hastalar, kendi evlerinde uyku esnasında daha uzun süre diyalize girebilme imkanı buldukları için vücuttaki tüm değerlerde olumlu değişimler meydana geliyor."
Ok, hastaların, sosyal hayatlarına sağlıklı bireyler gibi aktif şekilde devam edebildiğini ayrıca, ağır işler de dahil, futbol, yüzme gibi birçok sporu da yapabildiğini aktardı.
Bu yöntemle vücutta biriken zararlı maddelerin temizlendiğini, pek çok organ ve sistemin çalışmasında düzelme olduğunu anlatan Ok, ev hemodiyalizi ile hastaların cinsel fonksiyonlarının düzeldiğini, çocuk sahibi olmalarının da mümkün olabildiğini kaydetti.
'Ev Hemodiyalizi Yaşam Kalitesini Artırıyor'
Ev hemodiyalizinin, hastaların sosyal yaşamını daha az etkileyip sınırlamaları en aza indirirken yaşam süresi ve kalitesini artırdığı bildirildi.