EVLADA ADANAN ÖMÜRLER - Sözünü Tutmak İçin Hiçbir Fedakarlıktan Kaçınmıyor

Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde, doğuştan zihinsel engelli Ozan Serdar, annesinin desteği, ilgisi ve sevgisi sayesinde sosyal ve sanatsal etkinliklere katılarak hayata bağlanıyor Anne Sündüz Serdar: 'Ozan için kendimi adadım. 'Ne olursa olsun yapacağım ve ben çocuğumu topluma kazandıracağım.' diye kendime söz verdim. Allah'a şükür, Ozan benim yüzümü hiçbir zaman kara çıkarmadı'

GÖKHAN YILMAZ - Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde, zihinsel engelli oğlunun gelişimi için yaşadığı köyden ilçeye taşınan ve merdiven temizliği yaparak geçimini sağlayan 47 yaşındaki Sündüz Serdar, evladını ilgi ve sevgisiyle hayata bağlıyor.

İlçeye bağlı Göbü Şirin köyünde yaşayan 3 çocuk annesi Sündüz Serdar'ın küçük oğlu Ozan (22), zihinsel engelli dünyaya geldi. Ozan'ın gelişimi için büyük bir özveri gösteren anne, köydeki imkansızlıklar ve ulaşım güçlüğü nedeniyle aktivitelere katılamamaları yüzünden ilçeye taşınma kararı aldı.

Oğlu ile 7 yıl önce ilçeye yerleşen Serdar, Ozan'ın topluma karışıp arkadaş edinebilmesi için Kilimli Halk Eğitim Merkezi ve Kilimli Engelliler Derneğinin iş birliğiyle oluşturulan tiyatro topluluğuna katıldı.

Burada haftanın iki günü oğluyla sahnede yer alarak provalar yapan Serdar, aynı zamanda evladının çok sevdiği basketboldan geri kalmaması için antrenmanlarına giderek çalışmalar gerçekleştiriyor.

Her anını çocuğuyla geçiren ve onunla yakından ilgilenen Serdar, geri kalan zamanlarında merdiven temizliği yaparak yaşadıkları evin kirasını vermek ve geçimini sağlamak için çalışıyor.

Fırsat buldukça köyde yaşayan eşi Aydın Serdar ve aile büyüklerinin yanına giderek onlara yardımcı olmayı da ihmal etmeyen Sündüz Serdar, "Kendimi ona adadım" dediği oğlu için verdiği mücadeleyle herkese örnek oluyor.

- "Ozan için her şeye katlanmaya söz verdik"

Anne Serdar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuğuyla her zaman yakından ilgilendiğini ve tedavisini hiçbir zaman yarıda bırakmadığını söyledi.

Doktorların, "Ozan'ın toplum içerisine ve ortamlara sokun, çocuğunuz arkasında durun." şeklinde tavsiyelerde bulunduğunu hatırlatan Serdar, "Eşimle birlikte Ozan için her şeye katlanmaya söz verdik. Ozan için elimden geleni yapıyorum." diye konuştu.

Serdar, oğlunun mutluluğu ve gelişimi için eşiyle birlikte ortak karar alıp kiraya çıktığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Kilimli'ye geleli 7 yıl oldu, kiraya gelmemin sebebi Ozan'dır çünkü ona köyde hiçbir ilgi, eğitim yoktu. Buraya geldim geleli Allah'a şükürler olsun, Ozan'ın yapamadığı şeyleri yaptığını gördüm. Ozan yalnız değil, her zaman benimle. 'Ozan'a her an havale gelebilir.' diye bir sıkıntım var. Ozan için uğraşıyorum. Bana, 'Neden kirada oturuyorsun?' diyorlar. Ben Ozan için kendimi adadım. 'Ne olursa olsun yapacağım ve ben çocuğumu topluma kazandıracağım.' diye kendime söz verdim. Allah'a şükür, Ozan benim yüzümü hiçbir zaman kara çıkarmadı. 'Ben yapamam, giremem.' demedi, topluma karıştı."

- "Alnımın teriyle, hiç gocunmadan merdiven temizliyorum"

Her annenin çocuğu için mücadele ettiğini belirten Serdar, oğlunun yüzünün gülmesi için elinden gelini yapmaya çalıştığını ifade etti.

Sündüz Serdar, ekonomik anlamda zorlansalar da aç ve açıkta olmadıklarını aktararak, şöyle konuştu:

"Kiraya gelince burada kendime ek işler buldum. Alnımın teriyle, hiç gocunmadan merdiven temizliyorum. Eşim rahatsızlığından dolayı çalışamıyor. Ona da üzülüyorum. Biz buradayız, o köyde. Ben burada çalışıyorum ve Ozan ile ilgileniyorum. 'Bir şeyler alsın.' diye onu tiyatroya, basketbola verdim. Ozan'ı engelli deyip hiçbir şeyden geri koymadım, her şeye girmesini istedim. 'Yapabildiğini yapar.' dedim. Ben de yardımcı oldum. Ona rol arkadaşı, basketbolda oyun arkadaşı oldum. Beraber oynadık ve yaptık, hala da beraberiz."

Engelli çocukların hor görüldüğüne tanık olduğunu dile getiren Serdar, "Onu yaşadım. Köy yerlerinde yaşanıyor zaten. Bir engelli çocuğun varsa, o çocuğu aşağılıyorlar, küçümsüyorlar. Çok kişiyle tartıştım. Benim çocuğuma engelli görüp hakaretlerde bulundular ama ben izin vermedim. Hepsine karşı geldim, bugün de olsa yine karşı gelirim çünkü engelli çocuğumu hiç kimseye ezdirmem. Ozan'dan ümidimi hiçbir zaman kesmedim. 'Boşver gidelim, burada niye kirada duruyoruz.' demedim. 'Ozan için bir ışık vardır, belki bizim için bir ışık yanar.' diye bekliyorum." dedi.

Tiyatro eğitmeni Nuray Dibek de Ozan'ın ilk zamanlarda adapte sorunu yaşadığını ancak sonrasında beklenilenin çok üstünde gelişim gösterdiğini kaydetti.

Dibek, Sündüz Serdar'ın gurur duyulacak bir anne olduğunu vurgulayarak, "Onun bir örnek olduğunu düşünüyorum. Her anne fedakardır. Sündüz abla bunun somut bir örneğidir." ifadelerini kullandı.

Eğitim hayatına devam etme şansı olmayan engelliler için bu tür çalışmaların ve faaliyetlerin önemli olduğuna dikkati çeken Dibek, bu faaliyetlerin artması temennisini dile getirdi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile