Zihinsel engelli çocuklarını el üstünde büyüten aile, yaşadıkları zorluklara rağmen ellerinden gelenin en iyisini yapmaya devam etti. Okula başladığında diğer çocuklarla uyum sağlayamadığı için yapılan muayenede hasta olduğunu öğrenen Ceylan ailesi, "Zihinsel engelli olduğunu öğrenmemiz bizi yıldırmadı. Ona daha çok bağlandık. O bizim canımız." diye konuştu.
Eşi Şevket Ceylan'ın hem verem hem şeker hastası olduğunu gözyaşları içinde anlatan Ayşe Ceylan, yetkililerden yardım beklediklerini söyledi.
Ceylan çifti, evlatlık edindikleri zihinsel engelli çocuklarına bakmak için bütün zorluklara göğüs geriyor. Şevket ile Ayşe Ceylan çiftinin hayat hikayesi, görenler ve duyanlar tarafından, "Böyle insanlar da varmış." şeklinde karşılanıyor. Yıllarca çocuk hasreti çeken Ceylan ailesinin dramı, 2,5 aylıkken evlat edindikleri bebekle başladı.
Şevket ile Ayşe Ceylan çifti 16 yıl önce evlat edindikleri bebeğe "Murat" ismini verdi. Çiftin İzmir'in Çiğli ilçesinde oturdukları 1996 yılında 2,5 aylık olan Murat, mutluluklarını ikiye katladı. Zorlu bir çocukluk dönemi geçiren Murat için aile, Kemalpaşa ilçesinin Çambel köyüne taşındı. Ceylan ailesi, evlat edindikleri bebeğin zihinsel engelli olduğunu anladıktan sonra da bakmaya devam etti.Kocasının verem ve şeker hastası olduğunu anlatan Ayşe Ceylan, çocuklarını hiçbir şeyden mahrum etmeyerek başlarına taç ettiklerini söyledi.
Murat'ı öz çocukları gibi sevdiğini belirten Ceylan, "Zorluklar içinde fakat ona hissettirmeden büyüttük. Okula gitme çağı geldiğinde normal okulda gönderdik fakat uyum sağlayamadığı için çeşitli hastanalere götürdük. Daha sonra zihinsel engelli olduğunu öğrendik. Çok zor şartlarda büyüttük. Daha sonra İzmir'de zihinsel engelli okuluna yazdırdık. Evimizi oraya taşıdık. İki yıl süreyle orada kaldık. Daha sonra Kemalpaşa'da özel eğitime gönderdik. İş eğitim okuluna gidecek şimdi, o da Kemalpaşa'da yok, İzmir'de var. Biz de bu halimizle götürüp getiremeyeceğiz. Devletimiz yardım etsin." diye konuştu.
Zihinsel engelli olduğunu öğrenmelerinden sonra sevgilerinde herhangi bir azalma olmadığını vurgulayan Ceylan, "Ben onu kendi çocuğum gibi kabullendim. O, Allah'ın bize emaneti. Muratım'ı her şeyden çok seviyorum." diyerek gözyaşlarına boğuldu.Tekel'de çalışan Şevket Ceylan ise işyerinin kapandığı 2009 yılından sonra bir yıl işsiz kaldı. Şimdi ise sözleşmeli işçi olarak çalışıyor. Dokuz yıl İzmir'de oturdukları sürede Murat'ı her gün hastanelere götürdüklerini anlatan Ceylan, "Köye taşındığımız zaman havası Murat'a iyi geldi. Okul çağına geldiğinde hastalığını öğrendik. Tabii yine hastane hastane gezdik. İzmir'deki zihinsel engelliler okuluna gönderdik, İki yıl sonra özel eğitime yazdırdık. Şimdi iş eğitime gidecek. O da İzmir'de, nasıl götürüp getireceğiz? Ben hastayım, eşim hem hasta hem de tek başına yapacak durumda değil." dedi.
Kendisi veremli olduğu için toplum tarafından dışlandığını söyleyen Ceylan, yakınlarının evine bile gelmediğini ifade etti.
Engelli çocuklarıyla yaşam mücadelesi veren Ceylan ailesi, kendilerine uzatılacak yardım eli bekliyor .
Evlat Edindikleri Bebeğin Zihinsel Engelli Olduğu Yıllar Sonra Anlaşıldı
Evlat edindikleri bebeğin zihinsel engelli olduğunu yıllar sonra öğrenen Ceylan ailesi, buna aldırış etmeden çocuklarını bağrına bastı.