Evli Ve Nisanlilar Internette Daha Az Vakit Geçiriyor

NEÜ Rehberlik ve Psikolojik Danismanlik Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Zeliha Tras, Dr. Ögr. Üyesi Umay Bilge Baltaci, Ars. Gör. Büsra Kökcam ve Ars. Gör. Hikmet Beyza Yakici tarafindan yürütülen “Yetiskinlerde Internet Bagimliligi ile Yasam Doyumu Arasindaki Iliskinin Incelenmesi” konulu arastirma 24-56 yas araligindaki bireylerle 347 kisinin katilimiyla yapildi. Prof. Dr. Zeliha Tras, yaptiklari arastirmada, internet kullanimi, internet bagimliligi, sosyal medya bagimliligi gibi degiskenleri incelediklerini söyledi.

Prof. Dr. Tras, bu degiskenlerle ilgili arastirma bulgularina baktiklarinda elde ettikleri verilerde bazi dikkat çekici sonuçlara ulastiklarini belirterek, “Ilki; evli, nisanli veya sözlü olmak gibi romantik iliskisi olan bireylerin sosyal medyada ve internette daha az vakit geçirdiklerini bulduk. Yani biz bunu dolayli olarak romantik iliskilerin evli, sözlü veya nisanli olmak gibi olumlu bir etki olusturdugunu söyleyebiliriz” dedi.



Sosyal iletisimi az olan bireylerde internet bagimliligi yüksek

Prof. Dr. Tras, bir diger degiskende de gelir grubu olarak incelendiginde orta ve alt gelir grubundaki bireylerin internette daha fazla vakit geçirdigini ifade ederek, “Bu da bize doyum noktalari olarak, arayis olarak bazi sorun ve sikintilardan kurtulmak amaciyla internetin kullanildigini gösterebilmekte. Bunun disinda interneti sosyal medya amaçli olarak veya eglence amaçli kullananlarda da internet bagimliliginin yüksek oldugunu gördük. 24-56 yas arasi bireylerde gelir düzeyine göre bir inceleme yapildi. Bu incelemenin sonuçlarinda, elde ettigi gelir düzeyini kendisine göre düsük bulan veya orta düzeyde bulan bireylerde internet, sosyal medya bagimliligi gibi özelliklerin daha fazla gözlendigi ortaya çikti. Ayrica arastirmanin bir baska bulgusuna göre sosyal iletisimi daha düsük olan, herhangi bir faaliyete, sosyal etkinlige, herhangi bir sportif, sanat veya insanlarla beraber bir arada yapilan faaliyetlere daha az katilan, sosyal iletisimi az olan bireylerde de internet bagimliliginin yüksek oldugunu gördük. Bunu da yorumlarken bireyleri, insanlari, yetiskinleri ve çocuklari sosyal medya veya internet bagimliligindan korunma yolu olarak sosyallesmeyi önerebiliriz” seklinde konustu.



Sosyal iletisim arttiginda internet ve sosyal medya bagimliligi azaliyor

Yaptiklari çalismalara göre internet ve sosyal medya bagimliliginin, özellikle 24-56 yas arasinda sosyal iletisim arttiginda azaldigini bulduklarini kaydeden Prof. Dr Zeliha Tras, “Biz bunu söyle yorumlayabiliriz: Internet kullaniminin daha az olmasini saglamak için bazi kosullara ihtiyacimiz var. Örnegin, sosyallesmek. Sosyallesmek derken spor faaliyetleri, açik havada yürüyüs olabilir, herhangi bir spor faaliyetine profesyonel olarak devam etmek olabilir. Sanat, resim ve müzikle ilgili drama ve tiyatro ile ilgili çalismalar yapilabilir veya dogada ve tabiatta canlilara, bitkilere, sokak hayvanlari gibi veya bakim verilmekte olan çesitli hayvan türleri gibi destek olunabilir. Sivil toplum kuruluslarinda aktif görev alinabilir. Bazi sivil toplum kuruluslarinin Yesilay, Kizilay gibi faaliyetlerine fiili olarak destek olunabilir. Böylece bizim yaptigimiz çalismadaki bir bulgu da yasamin anlami arttikça da sosyal medya ve internet bagimliliginin düstügünü gözlemlemistik. Bu hayatta anlamli faaliyetler yapmaya devam ettikçe internet bagimliliginin da azaldigini görüyoruz. Her insan bu hayatta, bu dünyayi, evreni, çocuklari, insanlara katki saglayabilecek, egitime, sagliga destek olabilecek çalismalar yaptigi takdirde bu bagimliliklarin azalacagini söyleyebiliriz” diye konustu.