Evliliğin Anlamı ve Sosyal Hayatımıza Etkisi

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Malatya’da “Evliliğin anlamı ve sosyal hayatımızdaki yeri” konulu hutbeyi dinledi.

Hutbede, Ailenin kurtuluşu ve huzura ermesinin, ancak İslam’ın emir ve kuralları doğrultusunda bir yaşantıyla mümkün olduğu belirtildi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan, şehit cenazesi için geldiği Malatya’da Şehir Mezarlığı Camii’nde cuma namazını kıldı. Cuma hutbesi, Malatya merkezdeki tüm camilerde olduğu gibi, Şehir Mezarlığı Camisi’nde İnönü Kapalı Çarşı Mescidi İmam-Hatibi Nafi Uysal’ın yazdığı, “Evliliğin anlamı ve sosyal hayatımızdaki yeri” konulu hutbe okundu.

Hutbede, “Çiftlerin meşru birliktelikleri ile toplumun temel taşları olan aileler meydana gelmektedir. Aile, toplumun düzeninin kemale ermesi ve hanelerin saadet ve mutluluk ile dolabilmesi için temel ve vazgeçilmez bir müessesedir.

Allah, insan neslinin devamını ve meşru bir şekilde çoğalmasını sağlamak için nikahı emretmiş; fıtrata ve ahlaka aykırı; nesle, nefse ve sosyal hayata zararlı olan zina ve fuhşu haram kılmıştır. Ana babaya, velilere evlenme çağına giren bekarların evlendirilmelerini emreden Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Sizden bekar olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah lütfu geniş olandır.” Yüce Allah bir başka ayet-i celile de ise şöyle buyurmaktadır: “Kendileriyle huzur bulasınız diye size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza bir sevgi ve merhamet vermesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir.

İnsan, yaratılışı itibariyle bir eşe ihtiyaç duyar. İnsanın sıcak bir yuvaya, hayatın birlikte geçirileceği bir eşe, sahip olacakları çocuklara fıtrat gereği muhtaç olduğu ve insanın bir eşe olan ihtiyacının sadece cinsel tatmin ihtiyacının giderilmesinden ibaret olmadığı açık bir gerçektir. Evlilik bir hayat arkadaşlığıdır. Hayatın sayısız zorlukları, bu birlik sayesinde daha kolay aşılabilir. Eşlerin, zorlukları aşma mücadelesinde birbirlerine maddi ve manevi olarak destek ve yardım verdikleri oranda bu alandaki başarıları da artacaktır” ifadeleri kullanıldı.

“Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Nikah benim sünnetimdir. Benim sünnetimle amel etmeyen benden değildir. Evleniniz, çoğalınız. Zira ben kıyamet günü sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı iftihar edeceğim.” İslam’da evliliğin iki maksadı vardır: hayırlı çocuk sahibi olmak ve mutlu bir aile hayatı yaşamak.

İslam bu mutluluğu temin için, evlilikten önce ve sonra olmak üzere çeşitli tedbirler önermiştir. Mesela, evlilikte eşlerin birbirine denk olması, mehir ve görev bölümü gibi.

Bunların yanı sıra bir de geçimi kolaylaştırmak, eşleri mutlu bir hayata götürecek pratik tedbirler tavsiye etmiştir. Bunların başında, kadınların ufak tefek kusurlarını görmezlikten gelmek ve ileride düzelir ümidiyle onların bazı sıkıntılarına katlanmak gelmektedir. Kur’an toplumun çekirdeğini teşkil eden ailenin iyi işlemesi, bozulup dağılmaması için öncelikli olarak erkeğe görev vermiştir. İşte bu hususta Cenab-ı Allah evli erkeklere şöyle hitap etmektedir: “Onlarla (kadınlarınızla) iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa olabilir ki bir şey sizin hoşunuza gitmez de Allah onda birçok hayır takdir etmiş bulunur” denilen hutbenin son bölümünde şunlar belirtildi: “Ailede huzur, karşılıklı iyi ahlakla sağlanır. Kadın ve erkeğin, birbirlerine iyi davranmaları, çocuklar tarafından örnek alınır. O evde büyüyen çocuklar da ahlaki değerlere sahip olurlar.

Ailede sevgi ve muhabbet hâkim olmalıdır. Korku ve dehşet, güveni sarsar ve muhabbeti giderir. Bunun için muhabbet, aile fertlerini birbirine daha sıkı bir şekilde bağlamaktadır.

Şunu kesinlikle unutmayalım ki evliliklerde zorlukları yenerek iyi geçinmek hedef, boşanmak ise son çaredir. Ailenin kurtuluşu ve huzura ermesi, ancak İslam’ın emir ve kuralları doğrultusunda bir yaşantıyla mümkündür.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile