Evlilikleri Kurtarma Reçetesi

Türk aile terapistleri için hazırlanan kitapta örnek hikayelerden yola çıkarak sağlıklı aile ve çift ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine dair önemli ip uçlarına yer verildi.


Dünyanın birçok ülkesinde çeşitli eğitim ve kurs düzenleyen, 2012 yılından bu yana Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve Psikoloji Bölümü işbirliği ile gerçekleştirilen Evlilik ve Aile Terapistliği Eğitim Programı’nın baş eğitmenliğini üstlenen William Jack Hiebert, programın diğer iki eğitmenlerinden Dr. Özge Alkanat ve Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Leblebici ile birlikte Çift Terapilerinde Yapılandırılmış İlk Görüşmeler isimli bir kitaba imza attı.

EN DİPLOMATİK KURUM EVLİLİK
Evlilikleri dünya üzerindeki en diplomatik kurumlar olarak nitelendiren Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Eğitmeni W. Hiebert, şöyle konuştu: “Evlilikler dünya üzerindeki en diplomatik kurumlardır. Herkes kendi istediği olsun ister ama önemli olan isteğinizi doğru bir biçimde elde etmektir. Bir bakıma politik davranmanız gerekmektedir." Evliliğin uzun süre sürdürülebilmesi için birkaç önemli faktör olduğunu belirten Hiebert, şöyle konuştu: "Örneğin erken yaşta evlilik çok riskli. Yine eğitim seviyesi de çok önemli. ABD’de lise mezunu olmayan popülasyona baktığınız zaman iki evlilikten 1’inin bittiği görülür. Ancak lise ve üstü mezunların popülasyonuna baktığınız zaman 6 çiftten 5’inin evliliklerini sürdürdüğü görülüyor. Bunların yanı sıra kişinin özgüven sahibi olması, bağlılık ve bağımlılık arasındaki farkları bilmesi de çok önemlidir.” Hiebert, çift terapilerinde ‘evliliği kurtarma’ terimini asla kullanmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü o evlilik gerçekten bitmiştir. Onun yerine aynı çiftin birbirleriyle yeni bir ilişki yaşamaları için öneriler sunulur. Yani çaba gösteren çiftler için yeni bir evlilik oluşturulur.”

EN SAĞLIKLI YÖNTEM TERAPİ
Evliliklerin korkulu rüyası olarak nitelendirilen bağlılığın bitmesini ve bunun ardından kişilerde görülen özgüven kaybını da değerlendiren Hiebert, ilginç tespitlerde bulundu. Hiebert, şunları söyledi:
“Çiftlerin birbirine sadakatinin kaybolması bir evlilik ilişkisi için acil yardım ihtiyacının göstergesidir. Bu durum çiftti gerçekle yüzleştirir ve şok etkisi yaratır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan bir çift için en iyi ve sağlıklı yöntem terapi almaktır. Çünkü çiftler terapi ortamında neden bu durumun yaşandığına dair farklı bir bakış açısı geliştirebilirler. Terapi sayesinde birbirleriyle nasıl iletişim kurmaları konusunda daha doğru karar noktasına varabilirler. En azından evlilik ilişkileri bitse bile neden bu noktaya geldiklerine dair bir farkındalık kazanmış olurlar.”

ÖZGÜVEN AİLEDE KAZANILIR
“Sadakatsizlik illa ki kişinin özgüvenini etkiler. Ancak şu unutulmamalıdır ki her birey evlenmeden önce zaten belli bir özgüven seviyesine ulaşmıştır. Bu ya düşüktür ya da yüksektir. Yani özgüven, evlilikle gelen bir durum değildir. Ailenizden size kalan bir mirastır. Kişideki dayanıklılığı artıran da özgüvendir.”

EŞİMLE DEĞİL HOBİMLE MUTLUYUM
Sadakatsizliğin yaşandığı evliliklerde kişileri iyi veya kötü taraf olarak nitelendirmemek gerektiğini belirten Psikolog Dr. Özge Alkanat da, eşlerinden yeterince ilgi göremeyen kişilerin spor, hobi gibi başka uğraşlara yöneldiğini söyledi.

Evlilikten beklentilerini karşılayamayan kişilerde duygu boşluğu ya da enerji boşluğu olabildiğini anlatan Dr. Alkanat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evlilikte taraflardan biri uzaklaşırsa ve diğeri de bunu görüp susarsa onun gitmesine izin vermiş demektir. Çiftler bu tip durumlarda sessiz kalmamalı, birbirlerini anlamalı ve dinlemeli”
Evliliklerinde sorun yaşayan çiftlere uzman önerileri:
"Haftada bir yemeğe çıkılmalı, Çocuklarınızdan ve iş yaşamınızdan konuşmadığınız bir gün geçirilmeli. Flört geceleriniz olmalı. Tartışmalarda duygusallık değil mantıklı düşünülmeli. Hayal kırıklıkları veya beklentiler dile getirilmeli. Suçlama ve savunmanın yerini hoşgörü almalı."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile