Evrim Teorisi Ödemiş’te Düzenlenen Panelde Ele Alındı

Ödemiş Belediyesi Kültür Merkezi’nde ‘Eğitimde Sınıf Tavrı’ adlı bir grup eğitimci tarafından düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan Helvacıoğlu, Kopernik ve Darvin’in evrenin gerçeklerinin anlaşılması adına sayılabilecek iki önemli bilim adamı olduğunu iddia etti.

ORTAK ATADAN
Yard. Doç. Dr. Semiha Günal’ın panel yöneticiliği yaptığı "Neden evrimi savunmalı" başlığıyla gerçekleştirilen panele yaklaşık 150 kişi katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan biyoloji yüksek lisans öğrencisi Dilek Koptekin, “Evrimin ışığı olmadan biyolojide hiçbir şey anlamlı değildir” dedi.

Evrim kuramı hakkında bilgiler veren Koptekin şunları söyledi: “İnsanların maymundan geldiği çerçevesindeki inanış doğru değildir. Evrilmiş maymundan, insana gelişimi gösteren resimler de gerçeği yansıtmaz. Canlılar zaman içinde, birbirinden değil ortak atadan gelişen türler haline gelmişlerdir. Kromozom sayılarına bakılarak, insanlarla şempanzelerin ortak atadan türediklerini söyleyebiliriz. Bu gelişim, sadece insanlarda değil, canlıların diğer türlerinde de benzer şekilde gerçekleşmiştir. Mutasyon, göç/gen akışı, genetik sürüklenme ve doğal seçilim gibi kavramlar evrim kuramının en önemli faktörleridir. Bu çerçevede, milyarlarca yıllık gelişim tablosunda zayıf halkaların yok olduğunu, güçlü halkaların ise gelişerek yaşamaya devam ettiğini söyleyebiliriz”
İNANÇLA KARŞI KARŞIYA GETİRİLİYOR
Ankara Üniversitesi biyoloji bölümü mezunu Özlem Uyanık ise, evrim tartışmalarının inançlarla bilinçli olarak karşı karşıya getirilmek istendiğini belirterek, “Din ile evrim birlikte yaşayabilir. Ama siyaset, birlikte yaşamaya engel oluyor” dedi.

Bezelye araştırmaları ile tanınan Gregor Johann Mendel ile evrim kuramının kurucusu Charles Robert Darwin’in ilk başlarda din adamları olduklarını ifade eden Uyanık, bilimsel çalışmaların, bağnaz düşünceler tarafından yok edilmek istendiğini söyledi.

Türkiye’de Bahriye Üçok ve Turan Dursun’un da aynı çevreler tarafından öldürüldüğünü belirten Uyanık, “Bilim gelenek ve göreneklerle devam ettirilemez. Türkiye Cumhuriyeti’nde 1940’ı yılların sonlarına kadar bilimsel çalışmaların önü açık idi. 1950 yılından sonra, sistemli bir şekilde bilimsel çalışmalar siyasetçiler tarafından engellenmiş ve inançla karşı karşıya getirilmiştir. Bilim sorgulama gerektirir. Sorgulama olmasaydı bugün hala dünya tepsi gibidir ve evrenin merkezidir diyecektik” dedi.

Bilimsel çalışmaların önünün her geçen gün daha da engellenmek istendiğini iddia eden Uyanık, “Bugün biyoloji kitapları, mizah kitaplarına dönüştürülmüştür” dedi.

Evrenin 15 milyar, dünyanın da 4,5 milyar yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirten Uyanık, “Bugünkü bilim, ancak 40 bin yıl öncesini biliyor. Gerçeğin araştırılması için bilimsel çalışmaların önünün açılması gerekir” şeklinde konuştu.

Uyanık şöyle devam etti:
“16. yüzyılda kilise görevlisi olan Kopernik’in teleskopu ile 18. yüzyılda Darvin’in evrim kuramı, bilim adına yapılan en önemli çalışmalardır. Bugün, geçmişte deli gözü ile bakılan Kopernik’i kimse tartışmıyor. 15. yüzyılda evrenin merkezinin Dünya olmadığını kanıtlayan Kopernik’e deli diyenlere bugün deli deniliyor. Dünyanın insan için yaratılmadığını iddia eden Darvin de aynı süreçten geçiyor”
BİLİMDE SON YOKTUR
Panelin son konuşmacısı Ender Helvacıoğlu da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bilimde son hiçbir zaman yoktur. Bilim doğruya yaklaşma çabasıdır. Bugün insanlık Düzce’de meydana gelen depremi 28 Şubat’ın bir öcü veya ahlaksızlığa verilen bir yanıt olarak görenlerle mücadele ediyor. Bilimde mutlak kavramı yoktur. Bugün Kuantum Teorisi’ni ya da Einstein'ın ortaya attığı teorinin tartışılmadığını ya da bunu savunmak durumunda kalmadıklarını, ancak evrim teorisine dönük saldırılar nedeniyle onu savunmak durumunda kalıyoruz.”
Panel, izleyicilerin sorularının cevaplandırılmasıyla sona erdi.