Sözlerine dikkat et!

Vural, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin gündeminde ABD’li diplomatların bazı merkezlerle yaptıkları yazışmaların yer aldığını anımsattı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, "Yabancı bir internet sitesine bakarak AK Parti hakkında hüküm vermeyeceklerini, bunu iç politika malzemesi olarak kullanmayacaklarını" belirterek, "Biz AKP’yi tanıyoruz, bu konuda kaynağa ihtiyacımız yoktur" dediğini kaydeden Vural, başka merkezlerin bilgilerine bakarak olaylara bakmadıklarını, kendi sezgileriyle olayları yorumladıklarını bildirdi. "Washington, Brüksel merkezli hiçbir senaryonun ne figüranı ne aktörü olduk. 42 yıldır başkent Ankara’dan başka pusulamız olmadı" diyen Vural,
Başbakan Erdoğan ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, bu belgeler üzerinden siyaset pazarlamaya devam ettiklerini öne sürdü.

Oktay Vural, Erdoğan’ın, bu iddialar sonrasında kendisini eleştiren muhalefetin hepsini aynı kefeye koyduğunu, bunun da yanlış olduğunu ifade ederek, "Sayın Başbakan lafın kime ise ona söyle. Kime cevap veriyorsan ona söyle. Hüseyin Çelik utanmadan, sıkılmadan, Sayın genel başkanımıza dil uzatıyor ve İsrail’le, Edelman’la aynı kefeye koyuyor" dedi.

-"BAŞBAKAN’IN MAL VARLIĞI ALLAHA ŞÜKÜR İYİ"-

Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Başbakan’ın mal varlığı Allaha şükür gayet iyi yani. 7 nesline yetmez mi? Sayın Başbakan, parlamentoya girmeden önce, ABD’nin İstanbul konsolosu ile yaptığın görüşmeleri bilmiyor muyuz yani? Yahudi kahramanlık nişanı taşırken,arkasında ne olduğunu bilmiyor muyuz yani? Biz, bu son yayınlanan belgeler çerçevesinde AKP’yi eleştirmiyoruz. BOP’un eşbaşkanının Erdoğan olduğunu belgelerden mi öğreneceğiz? Bu senaryonun eşbaşkanı Başbakan değil mi?

Ey Hüseyin Çelik sana soruyorum? İsrail’in güvenliği ve ABD’nin menfaatleri için oluşturulan BOP projesinin eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında kim var? Mayınlı arazileri İsrail’lilere vermek isteyen zihniyetin arkasında kim var? İsrail’in güvenliği için oluşturulan füze kalkanı projesinin arkasında kim var? İsrail’in OECD üyeliğini veto etmeyen Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında kim var? Yahudi cesaret madalyasının arkasında kim var? Bunlardan İsrail hoşnut değil mi? Ey Hüseyin Çelik, kullandığın sözlere dikkat et. Genel Başkanımızın tavrını ve sözlerini çarpıtarak ve bundan da siyaset üretiyorsan aynen yüzüne çarpılır bu. ’Başbakan’ın şerefinin zekatı size ömür boyu yeter’ diyor. Laf laf değil, adam adam mı acaba ona bakmak lazım? Biz şeref ve haysiyeti siyaseten pazarlık konusu yapanlardan değiliz.

’Açılım adı altında ortaya konan proje ABD projesidir’ dedik; Başbakan, ’bunu ispatlamayan şerefsizdir’ dedi, ABD raporlarını ortaya koyduk. ’İmralı ile görüşülüyor’ dedik; ’İspatlamayan şerefsizdir’ dendi, Başbakan ’devlet görüşüyor’ diye ifadede bulundu. Bunu da ispatladık. Şeref ve haysiyet bizim kürsü malzememiz değildir, yaşam felsefemizdir."

-"MİKİLEAKS’E DÖNMEYE BAŞLADI"-

Oktay Vural, Türkiye’deki yolsuzlukların peşini bırakmayacaklarını, hesabını soracaklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın İsviçre’de parası olduğunu iddia edenlere tepki gösterdiğini belirten Vural, "(İsviçre’de yok) diyor. İsviçre’de yok, başka yerde var mı demektir bu? Onu mu demek istiyor, bilmiyoruz. Cevap vermesini istiyoruz. ’Allah kuruş yok’ diyor. Sayın Başbakan bunu Deniz Feneri ile ilgili de söylemişti. İsviçre’deki hesapların Allah kuruşu ile ne alakası var yani. Kul kuruşu var mı diye sormaktan kendimizi geri alamıyoruz. Başka yerlerde var mı?" dedi.

Vural, Wikileaks konusunda komisyon kurup kurmayacaklarının sorulması üzerine, "Nereye gideceğini bilmiyoruz. Bu, Mikileaks’e de dönmeye başladı. Devletimizin çok aklı selim halde bunları değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Bu belgeleri Dışişleri Bakanlığının da çok iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Vural, "Eleştirilerimizi yapacağız, ama bunu yaparken Washington, Brüksel gözlüğü takarak ülkemize bakmamız doğru değil. Hükümet, Türkiye’ye ya Washington’tan ya Brüksel’den ya Erbil’den ya da Erivan’dan bakıyor. Ayaklarınız bir de Türkiye’ye bassın. Yabancılardan ödül almak için kırk takla atar duruma düşürdü. Yabancılardan ödül almak Türkiye’de önemli olay oldu. Türk milletinden alınacak ödülden daha kıymetli bir şey var mı?" diye konuştu.