Eylül Ayı İhracat Rakamları Açıklandı (2)

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, eylül ayında ihracatta yaşanan düşüşte bayram tatilinin büyük etkisi olduğunu belirterek, "Geçen yıl ekim ayında olan bayram tatili, bu yıl eylül ayına kaydı. Dolayısıyla geçen seneye oranla bu ay resmi olarak 3 iş günü eksik. Bununla birlikte uzun tatilin etkisiyle bayram sonrasında da ihracatta yavaşlama yaşandı" dedi.

Büyükekşi, eylül ayı ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, eylül ayında yüzde 26 ile savunma ve havacılık ve yüzde 23 ile fındık sektörlerinin ihracatını en fazla artıran sektörler arasında olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin, atılan güzel adımlarla birlikte dünyada hakkı olan yeri bulmaya çalışırken, hain terör saldırılarının ülkenin huzur ve yatırım ortamını baltaladığını aktaran Büyükekşi, "Bu süreçte teröre inat birlik olacağız. Daha sıkı kenetleneceğiz. Kardeşliğimizi daha da pekiştireceğiz" diye konuştu.

Büyükekşi, 1 Kasım seçimleri sonrasında, güven ve siyasi istikrarın tesis edilerek, ülkede barış ve huzur ortamının tekrar sağlanmasını temenni ettiklerini vurgulayarak, "Ulu Önderimize 'Paşam nasıl başardınız' diye sorulduğunda; 'Önce bir hayal kurdum. Sonra hayalimin önündeki engelleri belirledim. Bu engelleri kaldırdığımda hayalim kendiliğinden gerçek oldu' der. Bizler de engellerin üstesinden hep birlikte gelebiliriz. Yeter ki inanalım…" şeklinde konuştu.

Yüksek katma değerli üretim ve ihracata dayalı büyüme modelinin, Türkiye gündeminde en üst sıralarda yer almasını istediklerini dile getiren Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İhracatçı eğilim anketimizde de yeni büyüme modelinin merkezinde yer alacak unsurlara ilişkin bir araştırma yapıyoruz. İhracatçılarımızın 'Nasıl bir büyüme modeli' istediğine ilişkin beklentilerini paylaşacağız. Bu anlamda inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmayı merkeze alan, yüksek katma değer odaklı yeni büyüme modelinin yeni hükümet programında yer almasını istiyoruz. Diğer taraftan rekabet gücümüzü artırmak ve sürdürülebilir büyümeye odaklanmak için, enerji konusuna özel önem verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Örneğin Türkiye'de güneş panellerinin ve panellerde kullanılan hücrelerin üretilmesi oldukça önemli. Bu anlamda güneş enerjisi, hidroelektrik ve rüzgar tribünlerinin ülkemizde üretimi için daha fazla yatırım ve teşviğe ihtiyaç var. Eğer bunu başarabilirsek, hem katma değerli üretim konusunda adım atabiliriz hem de enerji maliyetlerimizi düşürme fırsatını yakalayabiliriz."

- "İhracatın, son çeyrekten itibaren toparlanacağına inanıyoruz"

TİM Başkanı Büyükekşi, dünya ekonomilerinde yaşanan gelişmelere de değinerek, dünya ekonomilerindeki ayrışma ve dalgalanmaların devam ettiğine dikkati çekti.

Bu yıla dünya ekonomisinde yüzde 3,1 büyüme beklentisi ile girildiğini ancak şu anda bu beklentinin yüzde 2,6'ya gerilediğini belirten Büyükekşi, "Bu yıl dünya ekonomisini şekillendiren en önemli unsurlardan biri ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz politikası. Fed ekonomideki iyileşmeye bağlı olarak faiz artışına çok yaklaştı ancak eylül ayındaki toplantıda faizleri artırmadı. Küresel yavaşlama ve Çin etkisi yüzünden aşağı yönlü riskler gören Fed, faiz artışını bir sonraki toplantıda tekrar değerlendirecek" ifadelerini kullandı.

Büyükekşi, diğer taraftan Fed'in politikalarının gelişen ülkeler üzerinde çok ciddi etkiler gösterdiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Geldiğimiz noktada görüyoruz ki gelişen ülkelerde ekonomiler yavaşlıyor. Bu ülkelerin döviz rezervleri 1989 yılından bu yana ilk kez azalıyor. Gelişen ülke para birimleri değer kaybetti; 15 yıl önceki değerlerine dönüldü. Emtia fiyatları 2002 yılı seviyesine düştü. Gelişen ülkelerden sermaye çıkışı 2009 krizinin üzerine çıktı. Tüm bunlara ek olarak Çin'deki yavaşlama endişe veriyor. Çin'in büyümesi muhtemelen bu yıl, yüzde 7'nin de altına inecek.

Diğer taraftan Avrupa Birliği'nde ikinci çeyrekte ekonomik büyüme bir miktar hızlandı. Avrupa Birliği'nde (AB) büyüme yüzde 1,6'ya yükseldi. AB'de büyümenin yılın geri kalanında kademeli ve sınırlı olarak hızlanmasını bekliyoruz. Dünya mal ticaretinin gidişatını değerlendirdiğimizde, uzun bir süredir vurguladığımız, dünya mal ticaretindeki gerilemenin, avro/dolar paritesindeki düşüşün, düşük emtia fiyatlarının neden olduğu olumsuz etkinin devam ettiğini görüyoruz."

Büyükekşi, dünya mal ticaretinin bu yılın ilk yedi ayında yüzde 11 gerilediğine işaret ederek, doların tüm dünyada değer kazanmasının birçok ülkenin ihracatını aşağı çektiğinin altını çizdi.

Son 12 ayda Brent petrolün fiyatının yüzde 48,8, çeliğin yüzde 62, nikelin yüzde 39,4, altının ise yüzde 8,2 gerilediğini anımsatan Büyükekşi, "Emtia fiyatlarındaki düşüşe ek olarak avro/dolar paritesindeki düşüşün, ihracatçılarımız için büyük sıkıntılara sebep olduğunu aylardır vurguluyoruz. Ortalama avro/dolar paritesi ilk 9 ayda geçen seneye göre yüzde 17,7 geriledi. Bu gerilemenin ihracatımıza faturası ise ilk 9 ayda toplam 9,7 milyar dolar oldu. Buna rağmen ilk 9 ayda AB'ye ihracatımız kilogram bazında yüzde 1,8, avro bazında ise yüzde 7,3 arttı. Yine tüm dünyaya gerçekleştirdiğimiz tarım ve sanayi ihracatı da kilogram bazında yüzde 1,6 artış gösterdi" ifadelerini kullandı.

Büyükekşi, dolayısıyla ihracatın, miktar bazlı artışına paralel olarak, son çeyrekten itibaren toparlanacağına inandıklarının altını çizdi.

- "İmalat sanayisinin milli gelir içindeki payının en az yüzde 20'lere ulaşması gerekiyor"

Mehmet Büyükekşi, Türkiye ekonomisine ilişkin yaptığı değerlendirmede ise ekonomide beklenenin üzerinde gelen ikinci çeyrek büyüme rakamının, piyasa için moral kaynağı olduğunu belirterek, "Türkiye, ulaştığı yüzde 3,8'lik büyüme rakamıyla, ikinci çeyrek büyüme rakamları açıklanan 50 ülke arasında ilk 10'a girdi. Yüzde 2 ila 3 bandında büyüyen Polonya, İspanya, Mısır, İsveç, Güney Kore ve Meksika'yı geride bıraktı" dedi.

Büyükekşi, birim fiyatlardaki gerileme ve avro/dolar paritesindeki düşüşün etkisiyle ihracatın büyümeye yeterli katkıyı sağlayamadığını, ancak yılın son çeyreğinden itibaren ihracatın büyüme hızına destek vereceğine inandıklarını aktardı. Türkiye'de son 10 yılda sektörlerin milli gelir içindeki payına bakıldığında, imalat sanayisinin yüzde 15'lik payını koruduğunu dile getiren Büyükekşi, oransal olarak bir artışın olmadığını ifade etti.

İmalat sanayisinin milli gelir içerisindeki payının, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde yüzde 20 ve üzerinde bulunduğunu dile getiren Büyükekşi, "Zira Almanya ekonomisinin gücünü imalat sanayisinden aldığını söylemek yanlış olmaz. Uluslararası rekabette güç kazanmak ve ekonomimizi istikrarlı bir şekilde büyütmek için imalat sanayisinin milli gelir içindeki payının en az yüzde 20'ler seviyesine ulaşması gerekiyor" açıklamasını yaptı.

Büyükekşi, İran, Filipinler, Nijerya, Botswana ve Namibya gibi birçok ülkeye ticaret heyeti düzenleyecekleri bilgisini verdi ve ihraç pazarlarını çeşitlendirerek, dünya ticaretinden aldıkları payı artırmaya devam edeceklerini ifade etti.

Türkiye'nin eylül ayındaki ihracatının, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19,8 düşüşle 10 milyar 613 milyon dolar olduğunu anımsatan Büyükekşi, "Bu ayki düşüşte özellikle bayram tatilinin büyük etkisi oldu. Geçen yıl ekim ayında olan bayram tatili, bu yıl eylül ayına kaydı. Dolayısıyla geçen seneye oranla bu ay resmi olarak 3 iş günü eksik. Bununla birlikte uzun tatilin etkisiyle bayram sonrasında da ihracatta yavaşlama yaşandı. Bu kayıplar olmasaydı, 1,9 milyar dolar daha fazla ihracat yapmış olacaktık" değerlendirmesinde bulundu.

Büyükekşi, eylül ayında en fazla ihracatı, 1,9 milyar dolarla otomotiv sektörünün gerçekleştirdiğini aktararak, bu sektörü 1,4 milyar dolar ihracatla hazır giyim ve 1,1 milyar dolar ihracatla kimyevi maddeler sektörlerinin takip ettiği bilgisini verdi.

(Sürecek)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile